Avrupa elemeleri geride kaldı. Yeni formatın tüm kuraları çekildi. Fikstürler belli oldu. Süper Lig ile birlikte dünyanın en ünlü liglerinde de maçlar tüm hızıyla devam ediyor. Dev takımlar ve markalar, teknik heyetler ve yönetimler planlarını yeni sezon için yaptı. Artık kendi maçlarına konsantreler. Daha orta düzey takımlar, bir tık daha alt takımlar da ise bir transfer borsasıdır gidiyor.
Hele hele Süper Lig’de transfer sanki daha yeni başlıyor. Maalesef biz Türkler biraz böyleyiz. Yumurta kapıya geldiği zaman, bıçak kemiğe dayandığı zaman harekete geçeriz. Taraftarlar bile artık transfer trafiğini takip edemiyor artık.
Galatasaray’da hareketli saatler dakikalar yaşandı. Galatasaray ile birlikte Benfica’da da bir hareketlilik vardı. Sarı Kırmızılılar Avrupa ve Dünya’nın 4. En değerli forvetini kiralık olarak transfer ederken, Kerem Aktürkoğlu da Benfica yolunu tutmuştu. Öte yandan Galatasaray yeni sol bek Jakobs ile anlaştı. Köhn gitti. Kerem’in kafası yaklaşık 2 yıldır karışıktı. Bu da performansına yansıyordu. Bir futbolcu eğer gitme kararı aldıysa ve iyi bir bedelle de gidecek ise bu durumu açık açık yönetimi ve teknik direktörü ile oturup bire bir konuşmalıdır. Eğer bu şekilde ilişkiler gelişirse tüm paydaşlar da daha planlı ve rahatlamış bir konumda yoluna devam eder ve dedikodulara da bir set çekilmiş olur.
Beşiktaş transferin en hızlı ve atak takımıydı. Nokta transferler yaptı. Bazı transferleri tecrübeli ve yaşça büyüktü. Bazıları ise genç ve doru transferlerdi. Çünkü yönetim planlarını yeni sezonda şampiyonluk için yapmıştı ve kesin başarı istiyorlardı. İmmobile gibi bir tecrübeli golcüyü alıp getirdiler. İyi de yaptılar. Rafa Silva ise işin çileği idi. Paulista ile savunmaya bir Kartal pençesi geldi. Hırslı ve agresif bir stoper Beşiktaş’a çok gerekliydi. Ve Beşiktaş hala durmuyor. Ndour ve Uduokhai yerinde monteler oldu.
Fenerbahçe ligin en iyi transfer ihracatını yaptı. Ferdi Kadıoğlu Brigthon’a uçtu. En pahalı transferdi. Geçtiğimiz günler gerçekten İstanbul dev kulüpleri ve Türkiye adına çok hareketli günlerdi. Ve sanırım transfer tahtasının kapanışına kadar da devam edecek.
İyi de kardeşim şu transfer ve yeni sezon planlama işlerini daha etkili, daha yerinde ve zamanında yapsanız daha düzgün bir kulüp yönetimi idaresi olmaz mı?
Trabzonspor sezona Avcı ile başladı. Transferler yapıldı. Şimdi ise yollar ayrıldı. Sanıyorum Abdullah Avcı en fazla tazminat alan ve sözleşme yılı bitmeden oturduğu yerden en fazla para kazanan teknik direktörüdür.
Analizler, raporlar, planlar baştan yapılmıyor mu? Lig bitince tatile girince herkes tatile mi giriyor? Trabzonspor R. Wien ve S. Gallen, Galatasaray Y. Boys ve Fenerbahçe de Lille gibi takımlara elendi. Samimi söylüyorum biraz çalışma, taktik, dikkat ve odaklanma ile elenmeyecek takımlar değillerdi. Çünkü maçlar yerine transfer, kim geldi kim gitti. Dedikodular vs takımların dikkatini bozdu. Yönetim ve teknik heyet de bunlara çanak tuttu. Sonra istemem yan cebime koy tavırları.
Bu son dakikalar ve az sonralar bizi mahvetti arkadaş. Bir sonraki sezonun planı lig devam ederken yapılır. Bazı isimler 2 ve 3 yıl takip ediliyor ve doğru zamanda transferine onay veriliyor. İşler sıkı tutuluyor. Eğer profesyonel marka bir takım isen bu tip takımlarda işler çok önceden planlanır ve o doğrultuda yola devam edilir. Bu tip takımların A, B ve hatta C planları hem oyun öncesi hem oyun içinde hem de oyun sonrası hazırdır. Hazır da olmalıdır.
Şimdi lige Uluslar Ligi Milli maçları nedeniyle ara verildi. Sayın Montella ve ekibine bakacağız o finallerden sonra ne yaptı? Kendisine çok iyi bir takım teslim edildi. Ve üstüne koyarak altyapıdan gelen isimler var. Dikkatim üstünde. Bekleyelim görelim bakalım ne olacak?