Yaklaşık bir ay süren EURO2024 ve COPA AMERİCA2024 finalleri yapılan “final maçları ve kapanış seremonileriyle şimdilik kepengi kapattı. Tribünden ve ekranlardan karşılaşmaları takip eden futbolseverler için bu yaz oldukça keyifli geçti. Bir sonraki futbol ziyafeti için ise 2026 Dünya Kupası Finallerini bekleyeceğiz. ABD, Meksika ve Kanada organize edecek. Öncesinde tabi Dünya buraya gelebilmek için eleme maçları oynayacak.
Biz dönelim final maçlarına…
Almanya’nın ev sahipliğinde gerçekleşen zaman zaman aşırı yağan yağmurlar ve korku veren şimşekler, gök gürültüsü ve yıldırımlar haricinde güzel bir turnuva organizasyonu olan Euro24’te Şampiyon İspanya oldu. Finalde İngiltere’yi 2-1 ile geçen İspanya 4. Kez bu kupayı müzesine götürdü. Ve İspanya final dahil her takımı yenerek müthiş bir başarıya imza attı. Genele baktığımızda İspanya kadro ve oyun olarak bu kupayı hak ediyordu. Finale diğer kulvardan gelen İngiltere ise son dakikalarda sahneye çıkan oyuncuların kendi yetenekleri, tutuk ve garantici futbolu nedeniyle kupayı çok hak etmiyordu. Fakat öyle veya böyle kazanan haklıdır prensibi bu finallerde de işlediğinden çok eleştiri alan İngiltere’den bambaşka bir futbol bekleyenler de vardı. Hani Southgate belki geride kalan maçlardan ders çıkarır da finalde bir başka kadro bir başka taktik ile bizi şaşırtır diye bekledik. Fakat öyle olmadı. İlk onbirler açıklandığında aşağıdan yukarıdan yolun sonu görünüyordu. Southgate yine korkmuş ve yine garanti oynayan ve yine hücumdan çok İspanya’nın teknik ve hızlı ayaklarını duracak bir takım çıkarmıştı. Kane, Bellingham ve Foden’dan başka hücum özelliği olan isim yoktu. Saka ve Mainoo gibi yetenekli, dinamik ve teknik kapasitesi yüksek oyuncular vardı fakat hücuma katkıdan çok savunmaya yardımcı olmak için sahadalardı. İspanya’ya baktığımızda kalecisinden forvetine kadar her oyuncunun hazır olduğu net belli oluyordu. Teknik Adam De La Fuente, Williams ve Yamal gibi daha reşit olmamış gençler ile Morata, Rodri, Pedri, Carvajal, Nacho, Olmo, Oyarzabal tecrübeli isimleri harmanlamıştı. İspanya daha ilk maçtan itibaren turnuvanın favori takımıydı. Almanya ve Fransa’yı geride bırakıp finale adını yazdırırken “erken finallere” imza atmıştı. İngiltere ise İsviçre hariç daha dişine göre takımlarla ve kendisi gibi iyi performans gösteremeyen takımlarla oynamıştı. Malumun ilamı oldu. Southgate de tıpkı Montella gibiydi. Elinizde her türlü oyuncu mevcut fakat siz onları kullanmasını bilmiyorsunuz. Yani un, yağ ve şeker bir türlü helva çıkmıyor. Finalde golü atan oyuncu Palmer daha önceki maçlarda oyuna girdiğinde hareketlilik kazandırmasına rağmen ilk onbirde yoktu. Grealish gibi araya, defansın arkasına pas atabilen, dripling yapabilen bir oyuncu tercih sebebi olarak Southgate tarafından kadroya alınmamıştı. Garibim Saka tek kanat oyuncusu olarak mücadele verdi. Hatta turnuvanın en iyi oyuncularından oldu diyebilirim. Skora bakıp aldanmayın. Hatta Olmo’nun son dakika çizgiden çıkardığı topa da kanmayın derim. İspanya’da Yamal daha düzgün plase yerine sert isabetli vuruşlar yapabilseydi İngiltere hezimeti yaşamıştı. Olmo çizgiden topu çıkarmasaydı ve maç uzatmalara gitseydi inanın bana uzatma dakikaları İngilizler için kâbusa dönerdi. Ne yalan söyleyeyim ben 2014 yılındaki gibi Brezilya Almanya maçındaki oyun ve skoru bekliyordum.
Kısacası Almanya 2024’ü hak eden takım kazandı. Eğer İngiltere kaleci Pickford ve birkaç oyuncunun gayreti ile kupaya uzansaydı futbolun cilvesi olarak tarihe geçerdi. Adalet yerini buldu. Şampiyon İspanya oldu. Bu İspanya Dünya Kupası’nın da flaş takımı olacaktır. Futbolun beşiği İngiltere ise yeniden bir yapılanmaya gidecektir.
Copa America’ya son şampiyon Arjantin damgasını vurdu. Finalde Arjantin’in rakibi olan Kolombiya ise yakaladığı büyük ivmenin tesadüf olmadığını kanıtladı. Galatasaray’ın sempatik ve başarılı stoperinin güzel futbolu takdirle karşılandı. Kolombiya’nın son Dünya ve Copa America Şampiyonu Arjantin karşısında dişe diş, kora kor ve hiç korkmadan oynadığı futbol tüm otoritelerden tam not aldı. Maçın normal süresi içinde yetenekli ayakları isabet kaydetmiş olsaydı Kolombiya’nın 23 yıllık rüyası gerçeğe dönüşecekti. Arjantin Messi, Alvarez, uzatmalarda golü atan L. Martinez, Di Maria, Tagliafico, De Paul ve Fernandez gibi tecrübeli isimleriyle turnuvanın favorisiydi. Ve bu tecrübe müzeye bir kupa daha getirdi. Turnuvanın ve Güney Amerika’nın ve hatta hatta Dünyanın göze hoş gelen en iyi futbolunu oynayan takımının yani Brezilya’nın bir turnuvayı daha es geçmesi ise bu kadroya hiç yakışmadı. Brezilya’yı eleyen Uruguay, Ekvator, Venezuela ve İsviçre gibi Lejyonerler takımı Kanada, tıpkı Kolombiya gibi büyük alkışı hak eden ülkelerdi. Şili, Peru, Meksika ve Kosta Rika gibi önemli takımların gruplardan dahi çıkamaması ise dikkat çekici bir başka sonuçtu.
Arjantin-Kolombiya arasında oynanan finalin geç başlaması ABD organizasyonu adına tam bir skandaldı. Maçın 1 saat 23 dakika gecikmesi final coşkusunun önüne geçti. Geç başlamasının sebebi biletsiz taraftarların stada girmek istemesiydi. Bu olay bana pandemi nedeniyle 2021’de yapılan Wembley’de oynanan İngiltere-İtalya finali öncesi hatırlattı. O gün de İngiliz biletsiz taraftarlar sorun yaşatmıştı. Hatta bir platformda izlediğim belgeselde gerçek yıllar sonra açığa çıkmıştı. Biletli İngiliz veya İtalyan taraftarlar ile biletsiz İngiliz holiganlar aynı tribünleri paylaşmışlardı. Yani gereğinden fazla seyirci vardı ve İngiltere’nin şampiyon olmasıyla bu holiganların neler yapacağı merak ediliyordu. Wembley ve civarının güvenliğinden sorumlu amir “İngiltere’nin kupayı kazanmadığına şükredeceğim hiç aklımda yoktu. Çünkü o güruh şampiyonluk kaybedilince sakinleşmiş ve evlerinin yolunu tutmuştu” demişti.
Copa America finalinde öyle olmadı. ABD polisi zor kullandı ve taraftarları copladı. Bu durum 2026 Dünya Kupası finalleri öncesi akıllarda soru işaretleri bıraktı.
Gelelim Süper lige ve transferlerine…
Beşiktaş transfer sezonuna oldukça hızlı girdi. Paulista ve Rafa Silva’dan sonra İmmobile’yi kadrosuna dahil etti. Stoper, forvet arkası derken tam bir santrfor olan yıldızı Lazio’dan aldı. Bu arada Trabzonspor sessiz ve derinden ilerliyor. Nwakaeme dönüş yaptı. Rumen Draguş takıma çabuk uyum sağladı. Ozan Tufan zaten bilinen bir sima. Bence Herkes Beşiktaş’ın yıldızlarıyla ilgileniyor Bordo Mavililer geri planda kalıyor gibi. Abdullah Avcı’nın stili hep budur. Nokta transferler yapmayı sever. Beşiktaş ve Trabzonspor geçtiğimiz kötü sezonu unutturmak istiyor. Yönetim, teknik heyet ve kadro her iki takımda da yeni sezona iyi hazırlanıyor. Galatasaray’ın suskunluğu sürerken, Fenerbahçe şimdilik Mourinho ismine güveniyor. Geçtiğimiz sezonun iki flaş takımı bana göre son dakikaları sever. Son ana kadar bu iki büyük camiadan bomba transferler bekliyorum. Haaa Galatasaray Batshuayi’yi Fenerbahçe de Oğuz Aydın ve Cenk Tosun’u renklerine bağladı. Bu oyuncular bilindik oyuncular. Benim kastım daha ilginç isimler üzerinedir.
Öte yandan Süper lig fikstürü çekildi. Bir de TFF seçimi var. Bunlarla ilgili bir sonraki yazımızı bekleyin derim. Azzzz sonnnraaaa!!!