İnsan insanın yoldaşı. İnsan insanın gücü ve dayanağı.

İnsan kendini ve yolunu bulduktan sonra başlıyor yolculuk. İnsan bir başına iken ancak kendisiyle sınırlı kalır. Kendi sınırlarını aşabilmesi için sorumluluk üstlenmesi ve bilinçle yolunu sürdürmesi amacı veya hedefi olunca kendisi olabilir.

Ses, insanın anlaşma ve iletim gücü.

Dünyayı karmaşaya boğanlar özgün ve anlamlı ses birlikteliklerinden hoşlanmazlar. Dünyayı karmaşaya boğanlar sadece kendi sesleri çıksın isterler. Buna göre de bir ortam kurgularlar. Karmaşa ve kaos ortamıdır bu. Kendisinden başka ne kimse konuşsun ne de var olsun derler.

İnsan, insan ile güzeldir anlamlıdır. İnsanın insan olarak var olduğu ortamda dayanışma, birliktelik ve güç kazandırır.

Düşünce hayatımızda insanlar birbirlerini doğrudan ya da dolaylı beslerler, tamamlarlar.

Çağ düşüncesizlik üzerine kurgulanmak isteniyor. İnsanların düşünmesine fırsat verilmek istenmiyor. Yeni bir insan tipi oluşturmanın bir yoludur bu. Kaos ve karmaşada, kakofoni vardır, ritim yoktur. İnsanların seslerden ve ortamdan huzur bulmasına fırsat verilmez bu öyle bir kurgudur ki, metalik sesler her şeyi boğuyor.

Sesin anlamını ve değerini yitirmeye neden olan nesneler de devreye girince özgün ses yerine insanların kulak zarlarını patlatacak, insanları bıktıracak ve ortamdan uzaklaştıracak bir öz taşıyor.

Güzel insanların güzel sesi huzur ortamının bulunmasını sağlar. Bu ses aşk dilidir, gönül dilidir, huzur ve barış dilidir.

İnsan manevilikten beslenirse kendi sesinin de bir sorumluluğunu bilir. Sesinin insanın gönlüne mi, ruhuna mı, kalbine mi etkisi nedir, var mıdır bunun bilincini taşırsa o zaman ne yaptığının bilinci içinde olur. O zaman sesinin tartısı, tonunu iyi hesaplar. Kakofonik sesin ritmi olmaz, karmaşa oluşturur.

Güzel sesli insanlar gönül tacıdır. Tıpkı insanın ruhunu incelten güzel bir şarkı, bir türkü, bir ilahi veya bir melodi, insanı kendine çeker. Güzel bir ses verildiğinde insan bunun etkisini anında duyumsar. Hatta insanın duygusuna hitap eden bir ıslık sesine doğal ve doğaçlama olarak eşlik edilir.

Güzel insanların güzel sesleri ortama egemen olunca ritmik bir hava oluşur ve bu bir dalga oluşturur.

Yolda olanların mutlak surette sesleri olur. Eylemsiz insanların eylemsizlikleri insanlar için zarardır. Çünkü onlar işlevsizdirler. İşlevsiz insanlar da insanlara zarar verir. Sorumluluktan kaçındıklarından.

Hayata anlam ve değer katanların ses birlikteliği insana huzur verir.

Ezan sesi, insan üzerinde en etkili olanlardandır. Manevi bir öz taşıyor olması da onun gücüdür. Bu güzel bağış insana hem bir uyarıdır, hem çağrıdır, kurtuluştur. Bunu insanlara buyurarak değil hissettirerek yaşatır. Bir buyuru da olsa bu asla insanın gönlünü incitmez.

Güzel seslerin çoğalması insanlığın geleceği bir yol gösterici olur. Güven veren sese yöneliş insana sağlıklı ortama çağırı olur. O zaman da o ses manevi bir sorumluluk oluşturur.

Sevgi ve merhamet dilinin sesi insanı kendine çeker. Bu güçlü bir koroya dönüşünce kanatlanın kuşların birlikte oluşturdukları kanat çırpışlarıyla o ritmik sesin coşkusu huzur verir. Bu insanlık içindir.

Denizlerin ritmik dalgası insana huzur verir. Yorgun ruhların dinlenebileceği ortamlar dalgaların sesindedir, doğadaki kuşların sesindedir. Merkeplerin de sesi var, çatlak ve kulak tırmalayıcı. Kutlu kitabımızda da çirkin ses için bu örnek verilmiştir. Bir bülbül sesinin şakımasında, bir sevdalının içinin derinliğinden yansıyan içli sesinden daha huzur veren ne olabilir?