AK Parti’nin açıklanan seçim beyannamesi ister istemez akla pek çok sorunun gelmesine vesile oldu. Öncelikli olarak akla gelen soru, “20 yılı aşkın bir süredir tek başınıza iktidar değil miydiniz? Bu vaatlerinizin yerine getirilmesini kim ya da kimler engelledi?” sorusu oluyor. Çünkü çeşitli vaatlerde bulunmak, bunun da ötesinde toplumun acil çözüm bekleyen sorunlarına çözüm vaadinde bulunmak muhalefet için normaldir ama 20 yılı aşkın bir süreden beri bir talimat ile çözüme kavuşturulabilecek ancak bunca zaman içinde çözüm bulunması düşünülmemiş, düşünülmüş ise de yapılmasını kendi açılarından sakıncalı görmüşlerse sanıyorum söz konusu sakıncalar bundan sonra da devam edecektir.

Söz gelimi muhalefet, yıllardan beri kamuya eleman alımlarında mülakatın kaldırılması gerektiğini dile getiriyor, hatta yazılı sınavda 80-100 almış bir kişinin mülakatta çok düşük bir not verilerek elenmesi gündeme getirildi ve bunun haksızlık olduğu, adaleti zedelediği hatırlatıldı. Ne var ki, bugüne kadar muhalefetin bu yöndeki çağrılarına cevap verilmedi. Hemen belirteyim ki, bu çağrıya seçim beyannamesinde de tam olarak karşılık verilmiş değil. Yapılan açıklamaya göre kamuya işçi alımlarında mülakat kaldırılacak deniyor. Yani memur alımlarında mülakat sınavları devam edecek. Bu arada bu konuda ister sadece işçi ya da işçi ve memur alımlarında mülakat sınavının kaldırılmasının devlete yönelik bir maddi külfeti de söz konusu değildir. Ama maalesef bu seçimlere kadar kamuya eleman alımında mülakat sınavlarının kaldırılması iktidarın hiç gündeminde olmadı. Bu noktada iktidar kanadına yakın medyada bu vaadin verilmesinde diğerlerine göre ince bir farklılık var. Bazı gazetelerde bu madde, “Kamuya işe alınacaklar işin getirdiği zorunluluklar dışında yazılı sınav puanına göre belirlenecek” denirken iktidar yanlısı gazetede ise, “kamuya işe alımlarda mülakat kalkacak” deniyor.

Seçim beyannamesinde yer alan hususlardan bir diğeri ise, “Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin restore edileceği”. Elbette söz konusu sisteme yönelik eleştirilerin birtakım restorelerle giderilmesi ne ölçüde mümkün olabilir bilmiyorum ama cumhurbaşkanlığı sistemine yönelik eleştiriler ayyuka çıkmış ve bu sistemin değiştirilmesi için ittifak oluşmuş iken, iktidar kanadı sürekli olarak cumhurbaşkanlığı sistemini eleştirenlere ağır ithamlarda bulunuyor, eskiye dönüşün savunulduğu ileri sürülüyordu. Ancak gelinen noktada iktidar kanadından sistemde yapılacak değişiklik konusunda detay verilmiyor olsa da, sistemde değişikliğin zaruri hale geldiğini iktidarın görmüş olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

Ancak hemen belirteyim ki; AK Parti’nin cumhurbaşkanlığı sisteminde yapacağı değişiklik sadece bir seçim vaadinden öte geçmeyecektir. Çünkü tüm detaylarına kadar uygulanmakta olan sistemin sorumluları kendileridir. Bugün gerçekten sistemde değişiklik düşünülüyor ise, “Bu yanlışı baştan niçin görmediniz, göremediniz?” demek yanlış olmaz. Çünkü yaptığınız işlerin çoğu inceden inceye düşünülmeden atılmış adımlardan ibaret ve yanlışlar ortaya çıktığında değişiklik akla geliyor.

AK Parti seçim beyannamesinde asgari ücrete Temmuz ayında zam yapılacağı vaadi de var. Bu vaat daha önce de dile getirilmişti. Hatta muhalefet “Seçimi kazanacağının garantisi mi var?” diye sormuştu. Kısacası, seçim beyannamesinde yer alan hususların hemen tamamı geçen 20 yıl içinde rahatlıkla yapılabilirdi ama yapılmadı. Böyle olunca ister istemez geleceğe dönük vaatler bir seçim vaadi olarak algılanıyor. Çünkü ekonomi öylesine bir çıkmaza sürüklenmiş durumda ki, ekonomiyi bu hale getirmiş olanların dar ve sabit gelirlilerin refah seviyesini yükseltecek adımlar atmayı becerip beceremeyecekleri hususunda ister istemez şüpheler ortaya çıkıyor.