Yeni bir Kurban Bayramının arifesindeyiz. Kurbanlıklarımızı keserken özgürlük uğruna kurban olan Gazze çıkmasın hatırımızdan.

Bütün ayrılıklarımızı bir kenara bırakıp tek bir fikir ve ideal üzerinden birleşebileceğimiz bu zamanlarda dahi bu kadar fitne ve ayrılık yaralıyor beni. Bizim paylaşamadığımız şeyler yüzünden ölüyor insanlar. Biz içten içe ölüyoruz. Bizi gömmüyorlar sadece. Yürüyen cesetler dünyası bu dünya.

Zamanın her deminde sıkıntılar olmuştur mutlaka. Zalim de tarihsel zulüm de. Benim merak ettiğim tarihte şimdiye kadar denli bilgi sahibi olup ta bu denli korkak başka bir millet, ümmet gelmiş miydi? Çanakkale’yi savunmaya gelenler hangi otoriteyi bekledi izin almak için, harekete geçmek için?

 Bayramlaşmayı, teşrik tebriklerini unutmayın. Modern dünya dedikleri bu dünyanın tezgahladığı katliamları da unutmayın! Düşünüyorum da şair haklıymış. Köpekleri salmışlar ama taşları bağlamışlar!

Bayramlar küslük kaldırmaz, barışın. Siyasi olarak ayrıldığınız, türlü sebeplerle beraber hareket etmeyi unuttuğunuz insanlarla dünyaya huzur ve refah getirmek için barışın. Müslüman olmanın ön şartı insan olmaktır, insanlığınızla barışın!

Toplu mesajlardan vazgeçin bu bayram mesela. Arayın sevdiklerinizi gerçekten seviyorsanız. Bosna’dan, Çeçenistan’dan, Keşmir’den bahis açıp lafı Filistin’e getirin. Sessizlik olsun biraz. Her yöne en az bin dakika konuşma hakkınız var nasıl olsa minimum. Filistin için telefonda susalım birkaç dakika.

Bu dünyadan geçmişlerinizin kabirlerini ziyaret edin. Okuyun ama kendinize okuyun. Ölümü hatırlayın. Kaçınamayacağımız mutlak son için bu kadar fırıldak olmaya gerek var mı, tefekkür edin biraz.

Kurban etinin en iyi kısımlarınızı kendinize ayırıp, fakirin payında cimrilik yapmayın. Bir çok yasak yüzünden ağız tadıyla kurban kesemiyoruz farkındayım. Çocuklarımız bu işin nasıl olduğunu bilmiyor belki. Afrika’ya, Filistin’e gönderiyoruz belki kurbanlarımızı. Böyle giderse çocuklarımız bu ibadetin bir bağış kampanyası olduğuna ikna olacak. Kardeşinizi unutmayın elbette, kurban yakınlaştırır bizi hem kardeşe hem yaratıcıya. Ama çocuklarınızdan mahrum etmeyin İsmail’in asaletini, İbrahim’in teslimiyetini…

Bayramınız mübarek, direnişiniz kutlu olsun!

Dişlerinizi ve yumruklarınızı aynı anda sıkıp zalimlerin karşısında kıyama kalktığınız limanda buluşalım.

Kalbinizin sahibine emanet olun efendim…

Eyvallah!!!