Yazmak çok kolay, konuşmak kolay yapmak ise en zorudur. Modern dedikleri dünya yapılanlarla ilgilenmiyor. Dünyayı tutarlı bir hikaye yönetiyor!
Hikayeyi kim anlatıyorsa üstünlük onda. Amerikanın özgürlükler ülkesi ve süper güç olması, Avrupa’nın insan haklarının hamisi olması gibi tutarlı hikayeleri dinledik bugüne dek. Ve inandık. Oysa ki ülkelerinde genetik kodları vardır. Sebep sonuç ilişkisi kurarak okumaya çalışmadık dünyayı hiç. Okumak zor, dinlemek kolaydı…
Mahmut Abbas geldi. Şeref misafiri olarak ağılandı. Şimon Peres’in konuştuğu mecliste konuştu. Sonuç? Lafla peynir gemisi yürüdü gözlerimizin önünde…
Ne söylediği zerre kadar umurumda değil. Ben insanların söylediklerine değil yaptıklarına bakıyorum. Ülkemizde en üst düzeyde karşılanması normal. Çünkü diplomatik olarak Filistin meselemizde muhatabımız Hamas değil El Fetih!
İsmail Haniyye Türkiye’ye geldiğinde şeref konuğumuz değil miydi? Mecliste konuşmaya layık değil miydi? Neyse, bu sorular bir kenarda dursun…
Cevaplarım yok ama aklımda çok soru var…
Mahmut Abbas;
Ankara’daki Filistin büyükelçiliğini hangi finansmanla yaptı acaba?
Sınırı olmayan bir devletin başkanlığı nasıl oluyor?
Hangi yetkilerle hangi alanda neyi yönetiyor?
İsrail tarafından akredite olmasının şartı neydi?
El Halil’de baskınlar yapılırken kendisi nerede idi?
Batı Şeria’da kontrol noktalarında öldürülen Filistinliler için kaç tane İsrailli mahkemeye çıktı?
Filistin bölgesi denen yerde İsrail kafasına göre sokağa çıkma yasağı ilan ederken, saatlerce su ve elektrik verilmezken sayın Abbas’ın evinde ışıklar yanıyor muydu?
Kendisi kaç defa Gazze’ye gitti, Hamas’a destek verdiği açıklamaları var mı acaba?
AB ve ABD’den aldığı paralar Filistin’de hangi şartlarla taksim ediliyor, bu paralar karşılığında ne vaad ediyor?
7 Ekim’den bu yana ne yapıyor?
68 topraklarına dönüş ile alakalı ne düşünüyor?
Kontrol noktasında geçmesine izin verilmeyen hamile bir kadın doğum yaparken, ona yardım etmek isteyen sağlık görevlileri plastik mermilerle vurulurken, anne ve yeni doğmuş bebeği olay yerinde ölürken; sorumlularını aradı mı hiç?
Tüm bu yapılanların hesabını tutmuş mudur merak ediyorum. Onu bilmem ama benim bir listem var. Filistin benim meselem! Ama Mahmut Abbas için neyi temsil ettiğini bilemiyorum. Sınırı olmayan bir devletin başkanı olmayı içine nasıl sindiriyor anlamıyorum. Ama Filistin mücadelesi denince mücadele edilmesi gereken isimlerden birinin de Mahmut Abbas olduğuna yürekten inanıyorum.
Mecliste yaşananlar ise bir utanç vesikasından başka bir şey değil benim için…
Bizim de diplomasiyi nasıl ve kimle yaptığımızı göstermesi açısından açık bir fotoğraf aslında.
Siz hikayelere inanmak istiyorsanız onu bilemem…
Kalbinizin sahibine emanet olun derdim ama…
Bir kalbinizin olduğuna dair inancım çok zayıfladı…
Eyvallah!!!
