Türkiye'de emekli memurlar için uzun yıllar boyunca emekli ikramiyesi, emeklilik sonrası yaşamın güvencesi olarak görüldü. Ancak 2018’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişle birlikte başlayan ekonomik türbülans, bu güvenceyi de sarsmış durumda.
Özellikle 3.000 ek göstergeli bir memurun emekli ikramiyesi üzerinden yapılan karşılaştırma, tabloyu net bir şekilde gözler önüne seriyor:
-
2017 yılında bu seviyede emekli olan bir memur 82 bin 210 TL ikramiye alabiliyordu.
-
Aynı yıl bu para, asgari ücretin 59 katına ve 338 küçük altın alım gücüne denk geliyordu.
-
2024 yılında aynı derecedeki memurun ikramiyesi 872 bin 627 TLye çıktı. Ancak asgari ücretin yalnızca 39 katına karşılık geliyor.
-
Bugünkü ikramiyeyle alınabilecek küçük altın sayısı ise sadece 159.
Altın Bazında Kayıp: 1 Milyon 230 Bin Lira
Yapılan hesaplamaya göre, ekonomi yönetiminde doğru politikalar izlenmiş olsaydı, 2024'te emekli olan bir memurun ikramiyesi, 2 milyon 102 bin 360 TL seviyesine ulaşabilecekti.
Gerçekleşen rakam ise 872 bin TL.
Bu durumda memur emeklisi:
-
Çeyrek altın bazında 1 milyon 230 bin TL,
-
Asgari ücret bazında 431 bin 509 TL kaybetmiş oldu.
Ev Alma Hayalleri Tarih Oldu
Yakın geçmişte emekli ikramiyesi; ev, araba veya yatırım yapmak isteyen dar gelirliler için önemli bir sermaye kaynağıydı.
-
2017 ve öncesinde, birçok memur emeklisi bu ikramiye ile birikimlerini tamamlayarak ev alabiliyordu.
-
Günümüzde ise birikmiş ikramiye ile sadece 159 küçük altın alınabiliyor.
-
İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerde bu meblağ en ucuz konutun bile çok gerisinde kalıyor.
Bu durum, dar gelirli sabit ücretlilerin emeklilik hayallerini tamamen ortadan kaldırıyor.
Uzmanlar Uyarıyor: Alım Gücü Yüzde 70 Eridi
Ekonomistler, emekli maaşları ve ikramiyelerde yaşanan bu büyük erimenin, yanlış ekonomi politikalarının ve yüksek enflasyonun bir sonucu olduğunu belirtiyor.
-
Yalnızca 7 yılda, memur emeklisinin ikramiyesi altın bazında %53,
-
Asgari ücret karşısında ise %34 değer kaybetti.
Bu oranlar, Türkiye'deki fiyat-istihdam dengesizliğini ve sosyal güvenlikteki zayıflamayı açıkça ortaya koyuyor.
TÜİK Verilerine Güvensizlik Artıyor
TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerinin gerçek hayattaki artışları yansıtmadığı yönünde kamuoyunda güçlü bir kanaat oluşmuş durumda. Bu nedenle:
-
Emekli maaş ve ikramiye artışları,
-
Altın ve döviz bazlı karşılaştırmalarla değerlendiriliyor.
TÜİK’in resmi verileri üzerinden yapılan hesaplamalarla, halkın mutfağındaki yangın birbirini tutmuyor.