Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen 26 Haziran Dünya Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığıyla Mücadele günü ile BM her yıl bu güne özel bir rapor açıklıyor. 2018 Dünya Uyuşturucu Raporuna göre dünya üzerinde 31 milyon uyuşturucu bağımlısı var. Bu rakam 2016‟da 29,5 milyon idi. Aradaki 1 buçuk milyonluk artış ciddi alarm veriyor. Dünya genelinde uyuşturucu kullanımı da aynı raporda 275 milyon olarak yer alıyor. Bu rakam 2016 raporunda 250 milyon olarak yer alıyordu. Arada 25 milyonluk bir artış var.
TRT haberde yayınlanan habere göre, küresel olarak 2021’de 296 milyon kişinin uyuşturucu kullandığı aktarılan raporda, 2020’de bu sayının 284 milyon olduğu, bir yılda uyuşturucu kullanma oranının da yüzde 18 arttığı kaydedildi.İnsani krizler nedeniyle "yerinden edilen rekor sayıda insan" da dahil olmak üzere tedavi hizmetleri ve diğer müdahaleler yetersiz kaldığından, uyuşturucu enjekte eden kişilere yönelik tahminlerin önceki yıllara oranla daha yüksek olduğuna işaret edildi.
AVRUPA UYUŞTURUCU RAPORU 2023: raporuna göre 2021 yılında AB Üye Devletleri tarafından 303 ton kokain ele geçirilerek rekor kırılmıştır. Ele geçirilen toplammiktarın neredeyse %75'ini Belçika (96 ton), Hollanda (72 ton) ve İspanya (49 ton) oluşturmuştur.2022'ye ait ön veriler Avrupa'nın ikinci büyük limanı Anvers'te ele geçirilen kokain miktarının 2021'de 91tondan 110 tona yükseldiğini göstermektedir. Kanıtlar, organize suç gruplarının diğer AB ülkelerinin yanı sıraAB'ye sınırı olan ülkelerdeki küçük limanları da giderek daha fazla hedef aldığını göstermektedir.AB'de yasa dışı kokain üretimi önem kazanmasıyla 2021'de bazısı büyük ölçekli olan 34 kokain laboratuvarı(2020'de 23) imha edilmiştir. 2022 yılında AB Erken Uyarı Sistemi (EWS) aracılığıyla 41 yeni uyuşturucunun ortaya çıktığı bildirilmiştir.
Bu verilere bakıldığında, uyuşturucu kullanımının ve kaçakçılığının yalnızca bir halk sağlığı sorunu olmakla kalmayıp, aynı zamanda toplumsal bir krize dönüştüğünü görmekteyiz. Uyuşturucu kullanımındaki bu artış, insanların hayatlarını derinden etkileyen, özellikle gençler arasında sağlık sorunlarına, eğitimde başarısızlığa ve sosyal çöküşe yol açan bir tehlike olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durum, gençlerimizi korumanın ve onlara daha sağlıklı, güvenli bir gelecek sunmanın ne denli önemli olduğunu bir kez daha önümüze sermektedir.
Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği'nin raporları, uyuşturucu sorununun küresel bir boyuta ulaştığını ve uluslararası iş birliğini gerektirdiğini açıkça göstermektedir. Bu bağlamda, ulusal ve uluslararası düzeyde koordineli bir mücadele stratejisinin geliştirilmesi, bu konuda eğitim ve farkındalık programlarının artırılması ve yasa dışı uyuşturucu trafiğine karşı etkili önlemlerin alınması hayati önem taşımaktadır.
Özellikle gençlerimizi uyuşturucunun zararlarından korumak için ailelere, eğitimcilere ve toplum liderlerine büyük görevler düşmektedir. Gençlerimize sağlıklı yaşam biçimleri, doğru karar verme becerileri ve riskler karşısında direnç geliştirme yolları öğretilmelidir. Ayrıca, bağımlılıkla mücadelede, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerine kolay erişim sağlanmalı ve bu hizmetlerin kalitesi artırılmalıdır.
Sonuç olarak, uyuşturucu kullanımı ve kaçakçılığı ile mücadele, sadece hükümetlerin ve uluslararası kuruluşların değil, her bir bireyin, ailenin ve toplumun sorumluluğudur. Bu mücadele, gençlerimizi ve geleceğimizi korumak için birlikte, kararlı ve etkin bir şekilde yürütülmelidir. Uyuşturucu ile mücadele, sadece yasal ve politik önlemlerle sınırlı kalmamalı, aynı zamanda sosyal, eğitimsel ve kültürel boyutlarıyla da ele alınmalıdır. Böylece, gençlerimize daha sağlıklı, güvenli ve umut dolu bir dünya bırakabiliriz.