Yeni bir teknik adam, yeni bir takım, yeni bir heyecan ve yeni bir sayfa. A Milli Futbol Takımımız 14 Haziran-14 Temmuz tarihleri arasında Almanya’da düzenlenecek Avrupa Futbol Şampiyonası için geri sayım sürecine girdi.

Avrupa Şampiyonası Finallerinde en iyi derecemizi 2008’de yarı final oynayarak elde ettik. 2012’de Play-Off’tan döndük. 2016 ve 2020’de ise finallere katılmamıza rağmen gruplardan bir üst tura çıkamadık.

Yani 2008’deki başarıyı tekrarlayamadık. Bir üst seviyeye sıçrama yapamadık. Şimdi ise durum biraz daha farklı. 2008’den sonra bize zor anlar yaşatan Hırvatistan önünde grup lideri olarak Almanya 24 biletini aldık. Almanya’daki finallerde format biraz daha değişti ve grup üçüncülerine de bir üst tur şansı doğdu. Grubumuzda Portekiz, Gürcistan ve Çekya bulunuyor. Portekiz gücü futbolu, oyun stili ve kadrosu ile grubun favorisi. Çekya da Türkiye gibi bir sıçrama ve başarı peşinde onlar da turnuvaya çok iyi hazırlandılar. Gruba Play-Off’tan gelen ve ilk kez böyle bir turnuvada yer alacak olan Gürcistan bana göre grubun en sürpriz takımı. Yunanistan gibi daha önce bu şampiyonayı kazanmış bir takımı saf dışı bıraktı.

Biz A Milli Takımımıza dönelim. Çağlar, Ozan ve Enes sakatlıkları nedeniyle kadrodan çıkartıldı. Hadi Enes’in yerini doldurabiliriz diyelim, Ozan ve Çağlar’ın yer almaması İtalyan teknik adam için bir dezavantaj olacaktır. Gerçi savunmadaki diğer isimler ile ve hatta orta saha için kadroya alınan Kaan da savunma için düşünüldüğünde şimdilik durum idare edilebilir fakat olası bir kart ve sakatlık durumunda maç sırasında ve grup aşaması sonrasında olay farklılık gösterebilir.

Ay Yıldızların en büyük handikapı kalecilerin geride bıraktığımız sezon gösterdikleri performanslarıdır. Milli Takımın yumuşak karnı “tutan” kısmıdır. Neyse ki, Millilerimizin “atan” kısmı formda ve iyi bir grafikleri bulunuyor. Yani maçlarımız yediğimizin bir fazlası şeklinde geçebilir. Kim bilir! Arda Güler Real Madrid’de forma şansı bulduğu maçlarda klasını gösterdi ve iyi bir hazırlık antrenman sezonu yaşadı. Genç yetenek Semih, Kenan ve Barış Alper bu turnuvada büyük çıkış gösterebilir. İrfan Can Fenerbahçe’yi bu sezon sırtlayan isimdi. Bu final maçları onun için son bir transfer imkânı sağlayabilir.

Hazırlık maçlarında belki aradığımız skorları bulmadık. Macaristan, Avusturya yenilgilerinden sonra geçen hafta İtalya ile berabere kaldık. Dün de Polonya’ya 2-1 yenildik. Kötü bir hazırlık dönemi geçirdiğimizi söyleyebiliriz. Özellikle Avusturya maçı A Millilerimizin fiyakasını bozan ve moralleri sıfırlayan bir skorla bitti. Bu da Montella için bir uyarı ve nazarlık olsun diyelim. Biz işin yine iyi tarafından bakalım. Almanya’da grup maçlarımızı Dortmund ve Hamburg’da oynayacağız. Zaten Almanya ikinci bir vatanımız gibi. 2006 Dünya Kupası Finallerine Play-Off’ta İsviçre engeline takılmış, gidememiştik. Bu durum Almanya’daki gurbetçilerimizi oldukça üzmüştü. 2024’te ise öyle olmadı ve grup lideri olarak Almanya biletini cebimize koyduk ve bu turnuvaya hazırlık için teknik heyetin epey bir zamanı oldu. Kadromuzun kaleciler hariç form düzeyi oldukça iyi. Moraller yerinde. Tribünler zaten Milli Takım için büyük bir avantaj olacak. Bundan iyisi Şam’da kayısı! Bana göre turnuvanın sürpriz takımıyız. Yani sözün kısası başarılı olmamak işten bile değil. Un var yağ var şeker var Montella’ya bir helva yapması kalıyor. Mazeret ve bahane üretmeye gerek yok. Yeni bir sayfa bizi bekliyor. Şimdiden yolun açık olsun Türkiye’m.