Önce Abdülkadir’i yazalım.
Onu, Ertuğrul Düzdağ’ın “Yakın Tarihin İçinden” kitabından tanıdım;
“Taksi şoförü Abdülkadir, dindar bir adam. Gazetede çıkan sakallı fotoğrafından ve yüzünden bu anlaşılıyor. Habere göre taksisi ile bir erkekle bir kızı havalimanına götürmüş. Kız takside üç yüz sterlin unutmuş. Şoför Abdülkadir Efendi, parayı iade etmek için kızı aramakta… Çok huzursuz oldum” diyor.
Haber Hürriyet’te çıktı. Aynı gazetede “Şeytanın Gör Dediği”ni yazan Çetin Altan’ın bir gün önceki yazısının başlığı ise; “Fedakârlık bir ortaçağ kavramıdır”;
“Her nimet bir külfet karşılığıdır. Dayanışma, yardımlaşma, bütünleşme, toplumsal dokunun parçalarıdır. Amacı da kişinin ve kişilerin daha çok var olmasıdır. “Feda etme, kendi yaşam gücünü başkalarına hibe etme” ve “başkalarından da böyle şeyler bekleme”, çöp tenekesine atılması gereken bir enayilikle bir beleşçi yaklaşımıdır. Cumhuriyetçiliğe yakışmaz, demokrasilere hiç yakışmaz.”
Abdülkadir’in fedakârlığını bir zamanlar çöpe atan zihniyet, bugünün zombi taksicilerini üretti; “İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, turistleri dolandıran, kötü muamelede ve cinsel tacizde bulunan taksicilere yönelik operasyon başlattı.
Taksicilerin kendi aralarında yaptıkları telefon konuşmalarında, turistler için ‘keriz’, ‘mal’ ve ‘kuş’ gibi argo kelimeler kullandıkları belirlendi.
Bazı taksi şoförlerinin kendi aralarında organize oldukları ve turistleri dolandırdıkları belirlendi.
Suça karıştığı belirlenen 25 taksiciye yönelik, nitelikli dolandırıcılık, parada sahtecilik, hakaret, taciz, polise mukavemet gibi suçlara karıştıkları belirlendi.
Taksicilere yapılan teknik takiplerden, suç görüşmeleri de kayda girdi. “Bir taksicinin, “Bugün çok iş var, Süleymaniye iş dolu. Topkapı’ya iş aldım. 90 lira alabildim fazla yemedi”
Bir başka taksicinin dolandırdığı turisti bıraktıktan sonra telefonla aradığı arkadaşına, “1000 dolar kazıkladım hadi Fatih’e gel yiyelim”.
Bir diğer taksici, “Abi müşteri takside kolye unuttu en az 1000 Euro eder. Gel bunu ıslatalım” dedi.
Futbolcu Roco, 5,4 kilometrelik bir yol için 18 lira ödemesi gerekirken taksi şoförüne 1000 TL ödeme yaptığını söyledi.
Turistlerin 40 liralık mesafeye 140 lira ödedikleri tespit edildi.
Dolandırıcı taksicilerin, Türk müşterileri taksilerine almadıkları da tespit edildi. Taksilerine binmeye çalışan Türk müşterilere başka bir müşteri bekliyoruz yalanını söyledikleri belirlendi.
Turistleri gasp edecek kadar suçta sınırları aşmışlar; Faslı bir turist, “Havalimanından bir taksiye bindim araç içerisinde şoförden başka biri de vardı, benden fazla para istediler, vermeyince çantamı zorla açarak içinde bulunan 830 doları aldılar ve beni arabadan attılar” dedi.
Polisteki sorgularının ardından adliyeye sevk edilen 25 taksici çıkarıldıkları mahkemede, “şüphelilerin müdahalelerine açık delilin bulunmayışı, müştekilerin büyük çoğunluğunun yabancı uyruklu olmalarından kaynaklı gerekçelerle, savcılığın tutuklama talebi reddedildi”.
Yani suçlular aramızdalar.
Abdülkadir’ler acaba kaç kişiler.