Allah’ın selamı rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
Dünyevileşmenin geldiği son noktadayız. Sözüm kendi insanımıza! Önce Allah’a iman gelir, bunu üstünde hiçbir değer olamaz. İman eğitimle olur, eğitim okumakla olur ki Rabbimiz Kuran-ı Kerim’in ilk ayetini “İkra” (Alak Suresi 1) oku emriyle başlatıyor. Hakkıyla kılınan namaz kişiyi kötülüklerden alıkoyar (Ankebut 45) ayeti gereği kişilik ve karakterimiz Müslümanca olması için imandan sonra amel ve ahlak geliyor.
Neden böyle bir giriş yaptım ifade edeyim. Güncel meselelerden mutlaka etkileniyoruz. Yazılanlar, haber yorumları ve konuşulanlar ortada, vahim bir durum var. Müslümanım diyen şahıs benliğini dünyanın rüzgârına o kadar kaptırmış ki neredeyse Siyonist, katil, terör devleti İsrail’i haklı çıkarıyor. Filistin’i ve halkının haklılığını hiç anlayamamış, nerede duracağını bilmeyecek kadar cahil ve aciz! Kimliğini kaybetmiş şuursuzca ortada geziyor ve neye hizmet ettiği belli değil.
Allah’ın ayetlerini hiç okumadın mı? Hani birbirimize önemli günlerde ayet ve hadislerle paylaşım yapıyorduk, okumuş gibi duruyordun, samimiydin! Anlamadın mı diyesim geliyor. Hemen ayetleri birlikte okuyalım; “Ey iman edenler! Şayet inkârı imana tercih ederlerse, babalarınızı ve kardeşlerinizi dahi dayanıp güvenilecek dostlar edinmeyin. İçinizden kimler onları dost edinirse, işte kendilerine kötülük edenler bunlardır." (Tevbe Suresi 23) Haklı zannettiğiniz Siyonist Yahudi! Babanız ve kardeşiniz değil, bu Allah’ın (cc) sözü benim değil. Allah’ın (cc) açık emri olmasına rağmen (Ali İmran 103) biz Müslümanların birlik olamaması, siyasal anlamda onları güçlü kıldı, zaten ahiret inancı olmayan Siyonist Yahudiler inançları gereği dünya için çalışarak siyasal güç elde ettiler. Tüm ülkelerde işbirlikçi yöneticilerle birlikte kurdukları düzenle, planladıkları algıyı ortaya koyup, Filistin davasında kendilerini haklı göstermeye çalışıyorlar. Bu algıyı benim ülkemde benim televizyonumda benim medya organımda adı Mehmet ve Ahmet’e yaptırıyor. Yine adı Müslüman olan da bu yalana kanıyor. Konuşurken Filistinliyi hakir görüyor, terörist diye suçluyor. Biraz insaf, yarın Allah’ın huzuruna nasıl çıkacağız?
Hiçbir “Müslüman mücahit” inancı gereği savaşta dahi kadın ve çocuğa dokunmaz, oradaki mücahit kardeşlerimize atılan en büyük iftiradır bu. Çocuk öldürmeyi kendileri iyi biliyor eli kanlı lanetliler. Bu ayetleri hiç okumadınız mı? Hatırlayalım ey kardeşler. “(Yahudiler) tuzak kurdular, Allah da onların tuzaklarını bozdu. Evet, Allah en iyi tuzak bozucudur.” (Ali İmran 54) “Allah’ın ayetlerini inkâr edenler, haksız yere peygamberlerin canlarına kıyanlar ve adalet isteyen insanları öldürenler var ya, onlara can yakan bir azabı müjdele!" (Ali İmran 21) Yahudiler peygamberlerini, onların kurtuluşu için uğraşan yeryüzünün en kıymetlisi olan Allah’ın elçilerini öldürüyorlar. Ve Fatiha suresinde onları gazaba uğramış bir millet olarak okuyoruz. Bunlar insanlığın yüz karası Allah’a isyan edip kendilerini ilahlaştırmış bir kavim, nasıl olur da bundan habersiz oluyoruz.
“Kuşku yok ki iman edenlerin, insanlar içinde en amansız düşmanlarının Yahudiler ve şirk koşanlar olduğunu göreceksin. Yine, onlar arasında iman edenlere sevgi bakımından en yakın olanların da, 'Biz Hristiyanız' diyenler olduğunu göreceksin. Çünkü bunların içinde (insaflı) keşişler ve rahipler vardır ve onlar büyüklük taslamazlar." (Maide 82) Buda Allah’ın onlar hakkındaki sözü, o kadar çok ayetle onların gerçek yüzünü ve niyetlerini ortaya koyuyor ki Rabbimiz. Geliniz Allah’ın ayetlerine kulak verelim, karınca misali Hz. İbrahim’in ateşine azda olsa su taşıyanlardan olalım. Nerede duracağımızı bilelim, hiçbir dünyalık bize Allah’a vereceğiz hesabı örtemez, bizi aklayamaz.
Geliniz Allah’ın ayetlerini hatırlayalım, “Müminler ancak kardeştirler, öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin, Allah’a itaatsizlikten sakının ki rahmetine mazhar olasınız.” (Hucurat 10) Kalbimiz ve aklımız Müslüman kardeşimizden yana olsun, akla karanın ayrıldığı o hesap gününü hatırlayalım. Kâfirlerden değil, bizi yoktan var eden ve yaşatan Allah’tan korkalım. “O şeytan sizi ancak kendi dostlarından korkutuyor. Onlardan korkmayın, eğer mümin iseniz, benden korkun.” (Ali İmran 175) Diyor Rabbimiz. Gelin tüm bu ayet ve çağrılara kulak verelim, başta Mescid-i Aksa ve onu barındıran kutsal şehir Kudüs’ün kurtuluşu için dua edelim. O mübarek beldenin kadim ahalisi olan Filistinli kardeşlerimizin muzafferiyeti için fetihler okuyalım ve Rabbimize yalvaralım.
Selam ve dua ile Allah’a emanet olunuz.