Ülkemizin nasıl yönetildiğini daha doğrusu yönetilemediğini öğrenmek isteyenlerin Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli’nin TİGEM’in yapacağı kâr açıklaması ile TİGEM tarafından yapılan zarar açıklamasına bakması yeter de artar!

Bakan Pakdemirli Şubat ayı içinde yaptığı açıklamada TİGEM’in 2018 yılını 10 milyon lira kâr ile kapatacağını iddia ediyordu.

TİGEM tarafından yayınlanan faaliyet raporunda ise 2018 yılının 7.5 milyon lira zararla kapatıldığı açıklanıyor.

Ülkemizin nasıl yönetildiğini daha doğrusu yönetilemediğini bundan güzel hangi örnek gösterebilir ki!

Bu örneğe bakarak “tahminde bir yanılma” olmuş demek mümkün.

Ama bir de Bakan Pakdemirli’nin göz korkutan 2019 ile ilgili bir beklentisi var.

2018’de 10 milyon lira kâr edeceğimizi ileri süren Bakan Pakdemirli 2019 için kâr hedefini büyütüyor ve 100 milyon liralık bir beklenti içinde olduklarını söylüyor.



10 milyon kâr beklerken 7.5 milyon zarar eden Bakan Pakdemirli bu defa 100 milyon lira kâr bekliyor ama dileriz 75 milyonluk bir zarar ortaya çıkmaz.

Peki, böyle bir tablo nasıl ortaya çıkmıştır? Yani TİGEM zarar ederken Bakan nasıl kâr beklentisi içine girmiştir? Bakan’a yanlış bilgi verilmiş olabilir mi? Yani işler “kötü” giderken “çok başarılı gidiyoruz” denilmiş olabilir mi?

Sanmıyoruz!

Zira Bakan’ın etrafında birçok danışmanı bulunmaktadır.

Biri olmasa diğerinin bu yanlışlığı mutlaka fark edip kendisini uyarmış olması gerekmez mi?

Evet, nasıl olmuşsa olmuş ortaya böylesine çelişkili bir durum çıkmış bulunuyor.

Aslında bunu da kaale almayacağız ama tarım sektörü ile ilgili olarak o kadar çok şey söyleniyor ki!

Tarım sektöründe çok şey söyleniyor ve çok şey vaat ediliyor.

O vaatlerde bu örnekte olduğu gibi çıkacaksa vay geldi başımıza.

İktidar partisi neden sürekli oy kaybettiğini araştırırken bu gibi durumları da dikkati nazara alsa iyi olmaz mı?

Devleti yönetenler kârdan bahsederken yönettikleri kurumların zarar ilan etmeleri AKP’nin en önemli sorunlarından birini oluşturuyor.



Sanırız ülke yönetimi biraz daha ciddiyet ve biraz daha ilgi istiyor.

İki ayrı TİGEM olmadığına göre kurum zarar edecekken kâr edecek beklentisi içine girenlerin ülkeyi nasıl yönettiği belli değil mi?