İzlenen ekonomik politikalar sonucu “et karne hediyesi” haline gelmiş bulunuyor!

Karnesi pekiyilerle dolu olan bir öğrenci “karne hediyesi” olarak annesinin kendisine “et aldığını” söylüyor!

Sütün de etten aşağı kalır yanı yok!

Süt ancak hastalandığınız zaman “geçmiş olsun” ziyaretine gelenlerin size armağan edebileceği bir konuma geldi!

Yazılı ve görsel medyada “ekmeğin lüks olduğu” yolunda haberler yer alıyor.

İnsanlar artık “yumurta yerken” bile kılı kırk yarmaları gerektiğini biliyorlar!

Peynir dilimle satılıyor!

Çarşı pazarda meyve sebze tane hesabı pazarlanıyor.

Evet, ülkede mal bulmakta bir sıkıntı yaşanmıyor ama bulunan malı alabilmek her babayiğidin harcı değil!

Kredi kartı borçlularının sayısı her geçen gün katlanıyor.

İnsanlar bir kredi kartından çektikleri para ile öteki kredi kartının borç ödemesini yapıyorlar.

Velhasıl sokaktaki vatandaşın durumu içler acısı!

Geçenlerde tesadüfen sohbet imkânı bulduğumuz bir vatandaş, günde ancak bir öğün yemek yiyebildiğini söylüyordu.

İkinci öğün için kuru ekmek bulursa haline şükrediyordu.

Bütün bu gelişmelere tanıklık ettikten sonra iktidara ve iktidarın yandaşlarına ancak şunu söyleyebiliyoruz:

Eserinizle övünebilirsiniz!

Elbette bu eser doğrudan doğruya yirmi yıldır bu ülkeyi yönetenlerin eseridir.

Ülkemiz onların sayesinde dünyada en yüksek enflasyon oranına sahip olan ülkelerden biri haline gelmiştir!

Yine dünyada konut fiyatları en çok artan ülkelerin başında geliyoruz.

Sürekli kampanyalar düzenleyip fakiri fukarayı(!) ev sahibi yapmak istiyorlar ama düzenlenen kampanyalar ev fiyatlarını ikiye, üçe katlamaktan başka bir işe yaramıyor.

Bu gelişmelere tanık olunca da aynı sözleri tekrarlıyoruz:

Eserinizle övünebilirsiniz!

Eserinizle övünün övünmesine ama bilesiniz ki, yaşattığınız bu sıkıntıların faturasını da seçimde ödemek durumundasınız.