ABD’nin eski başkanı ve Kasım 2024 seçimleri için yeniden aday olan Donald Trump, ekonomiyle ilgili yaptığı açıklamada ABD Merkez Bankası (Fed) üzerindeki baskıyı artırdı.
Beyaz Saray’da düzenlenen kabine toplantısında konuşan Trump, “Genel olarak fiyatlar düşüyor, enerji fiyatları düşüyor ve umarım Fed faiz oranlarını düşürür. O zaman faiz oranlarının düştüğünü görürsünüz” ifadelerini kullandı.
Trump’ın bu açıklaması, özellikle ABD’de 2023 sonu itibarıyla düşüşe geçen enflasyonun ardından Fed’in olası faiz indirimi beklentilerini yeniden gündeme taşıdı.
“4 trilyon dolarlık şirket ABD’ye dönüyor” iddiası
Açıklamasında, ekonomik büyüme ve ticaret politikalarına da değinen Trump, birçok büyük şirketin ABD’ye üretim için geri döndüğünü savundu:
“Muhtemelen 4 trilyon dolar değerinde şirketin geri döndüğünü ya da döneceğini tespit ettik.”
Trump, tarifeler sayesinde şirketleri ABD’de yatırım yapmaya zorladıklarını söyledi.
“Çok yakında otomobil ve ilaçlara da getireceğiz”
Trump, önceki başkanlık döneminde olduğu gibi yeniden gümrük tarifelerini bir dış politika ve ekonomi aracı olarak kullanma planlarını açıkladı.
Şu ifadeleri kullandı:
“Dünyadaki her ülke tarafından kazıklandık; dost ve düşman. Çok kısa bir süre içinde otomobillere yönelik tarifeleri açıklayacağız.”
Ayrıca çelik ve alüminyumda uygulanan tarifeleri hatırlatan Trump, bu kez ilaç sektörüne yönelik yeni tarifelerin yolda olduğunu belirtti.
"ABD artık üretmediği ürünlere muhtaç"
Trump, ABD’nin artık üretmediği birçok kritik ürüne yeniden ihtiyaç duyduğunu ve bunun bir ulusal güvenlik meselesi haline geldiğini belirtti.
İlaç ve savunma sanayi gibi stratejik alanlarda ülke içi üretimin artırılması gerektiğini vurgulayan Trump, “Bu ürünlerin üretimini yeniden başlatabilecek kapasiteye sahibiz” dedi.
Seçim atmosferinde ekonomi mesajları
Trump’ın bu açıklamaları, 2024 seçim kampanyasının en önemli başlıklarından biri olan “ekonomik milliyetçilik” vurgusunu bir kez daha gündeme taşıdı.
Fed’in faiz politikasına müdahale çağrısı ve ithalata karşı sert tarifeler, Trump’ın önceki dönem ekonomi politikalarının devamı niteliğinde yorumlandı.
