Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Bursa’da düzenlenen "Eğitim Değerlendirme Toplantısı"nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gündemde, Eğitim-Sen'in Ekrem İmamoğlu’na yönelik yolsuzluk soruşturması sonrası aldığı grev kararı vardı.
Bakan Tekin, özellikle sendika üyelerinin grev çağrılarını eleştirerek, “Bu bir anayasal suçtur” ifadesini kullandı. Eğitimin bir kamu hizmeti olduğunu vurgulayan Tekin, öğrencilerin mağdur edilmesinin hiçbir gerekçeyle kabul edilemeyeceğini dile getirdi.
“Sendikal özgürlük, eğitim hakkını engelleyemez”
Yusuf Tekin, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Bana hiç kimse 'Sendikal hürriyetimi kullanıyorum. O yüzden bugün okula gelmeyeceğim. Vatandaşların çocukları da ne yaparsa yapsınlar.' diyemez. Bu, bir başkasının temel hakkının ihlalidir. Eğitim hakkı kutsaldır ve anayasal güvence altındadır.”
“Ben de Milli Eğitim Bakanı olarak, bize emanet edilen çocuklarımızın eğitim hakkının sağlıklı bir şekilde temin edilmesinden sorumluyum. Bu hakkı engellemeye kalkan herkes, sonuçlarına da katlanır.”
Grev çağrısı yapan sendikalara soruşturma sinyali
Eğitim-Sen’in çağrısıyla bazı eğitim kurumlarında iş bırakma eylemlerinin gündeme gelmesi sonrası, Bakan Tekin grev çağrısı yapan sendikalara yönelik idari ve adli soruşturma sürecinin başlatılacağına işaret etti.
“Bahsi geçen sendikaların bu eylemlerini hukuki sınırlar çerçevesinde değerlendiriyoruz. Bakanlık olarak gerekli adli ve idari mekanizmaları devreye sokacağız.”
“Disiplin mevzuatını uygulayacağız”
Yusuf Tekin, grev eylemlerine katılan öğretmenler için açık bir yaptırım sürecine işaret etti. Özellikle devlet okullarında görev yapan öğretmenlerin, mevzuat hükümlerine aykırı davranamayacağını vurguladı.
“Bu tür eylemleri yapan arkadaşlarımız olursa, hem disiplin mevzuatını uygulayacağız hem de adli açıdan yargı mercilerine başvuracağız. Kimse hukukun dışına çıkamaz.”
Eğitim-Sen ne demişti?
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), İBB’ye yönelik yolsuzluk ve terör soruşturmalarıyla bağlantılı gelişmeleri protesto etmek amacıyla iş bırakma eylemi planlamıştı. Sendika, bu tür soruşturmaların siyasi nitelikli olduğunu ve demokratik hakların tehdit altında olduğunu savunuyor.
Ancak Bakanlığın bu açıklamaları sonrası Eğitim-Sen’in eylemleri daha geniş bir denetim ve yaptırım süreciyle karşı karşıya kalabilir.
Sendikal haklar ve kamu hizmeti çatışması
Türkiye’de sendikal hakların anayasal güvence altında olduğu biliniyor. Ancak kamu hizmeti niteliğindeki alanlarda (eğitim, sağlık, güvenlik gibi), grev hakkı belirli kısıtlamalara tabi. Bakan Tekin’in açıklamaları da bu çerçevede kamu hizmetinin sürekliliğinin öncelendiğini gösteriyor.