İslam dünyasında aynı anda hem matemler, hem bayramlar var. Mısır’ın, altı yıldır zindanda inletilen meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursî’nin mahkemede fenalaşıp can vermesi matemlik bir facia. Eminim yüz milyonlarca Müslüman’ın yüreği kan ağlıyor. Arakan Müslümanlarının feci hali ayrı bir matem konusu. Afganistan savaşı… Doğu Türkistan… Tacikistan’da Müslüman halk üzerindeki tahammül edilmez baskılar… Libya’daki iç savaş… Suriye’nin başına gelen tarihte benzeri görülmemiş felaket… Yemen ah Yemen… Dökülen kanlar, seller gibi akan gözyaşları, gökleri titreten ahlar feryatlar, yanan yıkılan İslam yurtları, milyonlarca sürgün, Yemen’de açlıktan ölen çocuklar.

Öbür yanda zalimlerin ve gafillerin kahkahaları. Adriyatik denizinde muhteşem yatları ile tatile çıkan devletli Körfez petrol şeyhleri 60 bin euroluk şarap içmişler.

Ümmetin ehl-i keyf ehl-i günah takımı Nemrut’lar, Firavun’lar gibi eğleniyor, kâm alıyor felekten.

Ezilenler ölürken, bir kısım zengin ve güçlüler vur patlasın, çal oynasın.

Matemler, bayramlar, gözyaşları, kahkahalar…

***

Medyamızda Türkiye’nin ana meseleleri hakkında derli toplu makaleler yayınlanmalı ve mutlaka çare ve çözüm teklifleri getirilmelidir. Mesela, tarımımız vahim bir kriz geçiriyor, dışarıdan soğan ve patates ithal ediyoruz. Bu krizi nasıl atlatacağız, tarımımızı nasıl rayına oturtacağız, bu konuda neler yapmalıyız konulu, ciddî yazılar yayınlanmalıdır. Bendeniz yakın zamanda tarım konusunda bir yazı kaleme aldım, teklifler çareler çözümler sundum. Hiçbir ilgi görmedi. Beride saçma sapan magazin haberlerinden geçilmiyor. Futbol konusunda yeri göğü birbirine katıyoruz. Ülke polemikten yıkılıyor. İncir çekirdeğini doldurmaz fasa fiso konularda seller gibi mürekkep akıtıyoruz. Tarım Türkiye’nin on ana gündem maddesinden biridir. Ekmek yemek meselesinin şakası yoktur. Üçüncü dünya savaşı çıkarsa ve dışarıdan buğday getirtemezsek ne yapacağız? Gazetelerimiz, televizyonlarımız, okumuşlarımız bu konu üzerinde niçin durmuyorlar, niçin ciddî çareler ve çözümler aramıyorlar? Benim kanaatimce tarım konusunda dünya birincisi Hollanda’dır. Onu geri bırakmak, bu konuda ülkemizi birinci yapmak için niçin çalışmıyoruz?

***

Muhammed Mursî için neler yapabiliriz, hatırasını nasıl yaşatabiliriz? Mezarı Mısır’da ama burada onun için bir makam meydana getiremez miyiz? On dönümlük ormanlık bir arazi içinde sembolik bir türbe, büyük olmasa da mimarlık ve sanat açısından harika bir cami, bir anıt, bir müze… İnsanlar tatil günlerinde oraya gider, makamında Fatiha okuyup sevabını ona bağışlar, camiinde namaz kılar. O hüzünlü makamı panayıra çevirmemek şartıyla bir sosyal tesis de olabilir.

***

Olgun olmadıkları halde kendilerini beğenen gururlu, azametli, küçük dağları ben yarattım kimseleri sevemiyorum, onlarla bir mecliste beraber bulunmak istemiyorum. Gerçekten olgun olsalar kendilerini beğenmezlerdi.

***

Bir İslam şehrinde güneşin doğmasına bir saat kala bütün evlerin ışıkları yanar, herkes temizlenir abdest alır ve camilere seğirtir. Namaz, sokaklara taşan büyük bir cemaat halinde kılınır. Bu namaz ve cemaat şehrin üzerine rahmet ve bereket yağdırır. İlahî yardıma ve tevfiqe mazhar olurlar, işleri rast gider.

***

Müslüman bir toplum, Mevlâ’sını ararsa O’nu bulur, belasını ararsa belasını bulur.

***

Dini imanı, aklı fikri, ideali, amacı para ve menfaat olan kişi, dıştan Müslüman görünse de içten değildir.

***

Para kirlidir, kirletir.

***

Âbidlerin, salihlerin, muhlislerin, muttaqilerin, evliyaullahın, ehlullahın, mazlum Müslümanların müstecab duaları üzerimize sayeban olsun