Avrupa Birliği’nde (AB) tekstil atıklarının hızla artması, Türkiye için büyük bir çevresel tehdit oluşturuyor. McKinsey tarafından hazırlanan “Scaling Textile Recycling in Europe—Turning Waste into Value” raporuna göre, 2030 yılına kadar AB’de yıllık 8,5-9 milyon ton tekstil atığı oluşacak.
Bu atıkların önemli bir kısmı Türkiye gibi ülkelere ihraç edilecek ve geri dönüşüm altyapısının yetersizliği nedeniyle çevre sorunlarını artıracak.
Avrupa’dan gelen atık miktarı artıyor
AB’de kişi başına düşen yıllık tekstil atığı 15 kilogram seviyesinde, ancak bu atıkların yalnızca yüzde 1’i geri dönüştürülebiliyor. Avrupa’da atık yönetimi sistemleri geliştirilse de, büyük bir kısmı başka ülkelere ihraç ediliyor. Türkiye, tekstil üretiminde önemli bir aktör olmasına rağmen, ikinci el kıyafet ithalatı ve tekstil atıklarının işlenmesi konusunda ciddi altyapı eksiklikleri yaşıyor.
Türkiye’nin karşı karşıya olduğu riskler
Yetersiz geri dönüşüm altyapısı: Türkiye’nin mevcut geri dönüşüm tesisleri, gelen tekstil atıklarını işlemek için yetersiz kalıyor.
Düzenleme eksikliği: Avrupa’dan gelen atıkların nasıl işlendiğine dair net bir düzenleme olmaması, Türkiye’yi dev bir ikinci el tekstil çöplüğüne dönüştürme riski taşıyor.
Ekonomik ve çevresel yük: Türkiye’nin yıllık hazır giyim ihracatı 1,2 milyon ton iken, ithal edilen atıkların bu miktarın çok üzerinde olması büyük bir ekonomik ve çevresel maliyet doğuruyor.
Elyaftan elyafa geri dönüşüm önerisi
Uzmanlar, Türkiye’nin ikinci el kıyafet ithalatına yönelik daha sıkı düzenlemeler getirmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, geri dönüşüm tesislerine yapılacak yatırımlarla elyaftan elyafa geri dönüşüm teknolojilerinin geliştirilmesi öneriliyor. Eğer gerekli önlemler alınmazsa, Türkiye önümüzdeki yıllarda büyük bir atık krizinin merkezine dönüşebilir.
Çözüm için acil adımlar gerekli
Türkiye’nin bu sorunu aşabilmesi için şu adımlar kritik önem taşıyor:
Daha sıkı ithalat denetimleri uygulanmalı.
Tekstil geri dönüşüm tesislerine yatırım yapılmalı.
Atık yönetimi konusunda net yasal düzenlemeler getirilmeli.
Avrupa ile sürdürülebilir atık yönetimi anlaşmaları yapılmalı.
Avrupa’nın atık yönetim stratejisinin Türkiye’yi nasıl etkileyeceği, önümüzdeki yıllarda daha net şekilde ortaya çıkacak. Türkiye’nin bu süreçte kendi tekstil geri dönüşüm politikalarını güçlendirmesi, çevresel ve ekonomik zararları en aza indirmek için kritik bir adım olacaktır.