Ege Denizi'nde son dönemde artan sismik hareketlilik, uzmanların dikkatini çekiyor. Kapadokya Üniversitesi'nden Prof. Dr. Candan Gökçeoğlu, bu depremlerin çoğunun 7 kilometre derinlikte meydana geldiğini belirterek, "Böyle bir standart deprem aktivitesi yok. Bu, ciddi bir magmatik aktivitenin varlığına işaret ediyor olabilir" dedi.
Santorini yanardağı ve deprem tehdidi
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan ise Ege Denizi'ndeki depremlere ilişkin farklı bir noktaya dikkat çekti. Santorini Adası’ndaki yanardağın magma odalarının dolduğunu belirten Ercan, patlama durumunda 5 ile 7 büyüklüğünde depremler üretebileceğini söyledi. Ayrıca, olası bir tsunami dalgasının Türkiye kıyılarına ulaşmadan etkisini yitireceğini ifade etti.
Magmatik aktivite şüphesi
Son depremlerle ilgili olarak Anadolu levhasının hareketlerini inceleyen uzmanlar, bu bölgede olağandışı bir durumun söz konusu olduğunu vurguluyor. Almanya'daki Göttingen Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada, Türkiye'den İran'a uzanan 1500 kilometrelik bir yarık oluşumu tespit edilmişti. Gökçeoğlu, bu durumun yeni bir bilgi olmadığını ancak bilimsel açıdan önemli bir çalışma olduğunu belirtti.
Yapılaşmada yeni dönem: Çelik konstrüksiyon önerisi
Ercan, Kuşadası'nda gerçekleşen "Depreme Bilinçli Bakış Konferansı"nda, bölgenin deprem risk haritasını ele aldı. Sisam Adası'ndaki fay hattının 7,2 büyüklüğüne kadar deprem üretebileceğini belirten Ercan, yapı güvenliği açısından betonarme yapılardan vazgeçilip, çelik konstrüksiyonlu binalara yönelinmesi gerektiğini vurguladı.
Yeni veriler ne anlama geliyor?
Bu gelişmeler, bölgedeki deprem risk analizlerini ve mühendislik yaklaşımlarını yeniden değerlendirme gerekliliğini ortaya koyuyor. Uzmanlar, magmatik aktivitelerin fay hareketleriyle nasıl bir etkileşim içinde olduğu konusunda daha fazla araştırma yapılması gerektiğini vurguluyor.
