CHP’de bugün, partinin kaderini belirleyecek bir gün yaşanıyor. Cumhuriyet Halk Partisi, 2028 seçimlerine giderken Cumhurbaşkanlığı adayını belirlemek üzere ön seçime gidiyor. Bu sürecin en dikkat çeken detayı ise, yarışta tek adayın Ekrem İmamoğlu olması. Parti içi yarış gibi görünse de aslında bu seçim, CHP’nin siyasi stratejisini şekillendiren bir halk hareketi niteliği taşıyor.
İmamoğlu’nun gözaltına alınması sonrası oluşan kamuoyu baskısı, parti yönetimini önemli bir kararı revize etmeye itti: Artık sadece CHP üyeleri değil, üye olmayan vatandaşlar da "Dayanışma Sandığı" aracılığıyla oy kullanabilecek.
Gözaltı sonrası halk desteği artıyor
19 Mart sabahı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması, siyasi gündemi derinden sarstı. Olayın yankıları sadece muhalefet çevresinde değil, toplumun farklı kesimlerinde de hissedildi. Bu gelişme, İmamoğlu’nun parti içindeki konumunu daha da güçlendirdiği gibi, halk nezdindeki desteğini de artırdı.
Parti üyeliği bulunmayan binlerce vatandaş, bu süreçte "Biz de söz hakkı istiyoruz" diyerek CHP’ye çağrıda bulundu. Bu çağrılar, parti yönetimini harekete geçirdi ve ön seçim sistemine “Dayanışma Sandığı” uygulaması eklendi. Böylece, demokratik temsiliyeti genişletme yönünde önemli bir adım atıldı.
5 bin 600 sandıkla dev katılım bekleniyor
Seçim süreci için Türkiye genelinde tam 5 bin 600 sandık kuruldu. Bu sandıklar 81 ilin tamamında, CHP il ve ilçe başkanlıklarının yanı sıra belediyelere ait kültür merkezleri, spor salonları ve sosyal tesislerde yer alıyor. Parti yönetimi, bu adımı “halkla kucaklaşma” olarak tanımlıyor.
Vatandaşlar, nerede oy kullanacaklarına dair bilgilere CHP’nin resmi internet sitesi üzerinden ulaşabiliyor. CHP üyeleri TC kimlik numarası ve cep telefonu bilgileriyle, üye olmayanlar ise yaşadıkları şehir ve ilçe bilgileriyle sandık yerlerini öğrenebiliyor.
İki sandık sistemi: Üyeler ve halk aynı gün sandıkta
Ön seçim süreci, çift sandıklı bir sistemle yürütülüyor. CHP üyeleri, kendileri için belirlenen sandıklarda oylarını kullanırken, partiye üye olmayan vatandaşlar ise "Dayanışma Sandığı" adı verilen özel sandıklarda iradelerini ortaya koyabilecek.
Bu sistem, partinin seçim stratejisinde önemli bir yenilik anlamına geliyor. CHP yönetimi bu adımı, partiyi toplumun daha geniş kesimleriyle buluşturmanın bir yolu olarak görüyor. “Katılımcı demokrasi” vurgusu da bu sistemle birlikte öne çıkıyor.
