Kimi iktidar sözcülerinin kullandıkları dili ve üslubu hayra alamet olarak görmek mümkün değil.

Bu arkadaşlar karşı fikri, farklı dünya görüşünü hemen vatana ihanet olarak tanımlayıp böyle düşünenleri düşman ilan etmekte hiçbir sakınca görmüyorlar.

Herkesin “aynen kendileri gibi düşünmesi” gerektiğine inanıyorlar!

Söylediklerini doğru bulmayanları, izledikleri politikaların yanlış olduğunu söyleyenleri hemen vatan haini ilan ediyorlar.

Kendilerini vatansever, farklı söylem sahiplerini ise vatan haini olarak görüyorlar. Yakın zamana kadar bir ve beraber oldukları insanları bugün kendilerini eleştirirdiler diye “Truva atı” olarak tanımlıyorlar.

Bu tür yaklaşımlar hayra alamet değil!

Bu tür söylemler ise hiç hayra alamet değil! 

Zira bu tür yaklaşımların ve söylemlerin sonunda insanların hesaplaşmaya başlaması kaçınılmaz hale geliyor.

Vatan hainine ne yapılması gerekirse o yapılmak isteniyor.

Ya da düşman olarak görülüp yok edilmeye çalışılıyor.

Nitekim bunun canlı örneklerini yakın zamanda yaşadık.

Kimi insanlar farklı yaklaşımlar sergiledikleri için, farklı söylemlerle konuştukları için evlerinden çıkarken infaz edildiler.

Yaşadıklarımızdan sonra siyasetçilerin üsluplarına daha çok dikkat edeceklerini düşünürken hiçbir şeyin değişmediğini görmenin üzüntüsü içindeyiz.

Hâlâ “farklı söylemler” ve “farklı bakış açıları” vatan hainliği olarak gösterilmeye devam ediliyor. Dün sadece muhalifleri için kullandıkları bu dili bugün eski arkadaşları için de kullanıyor olmaları endişemizi artırıyor.

Bu üslubu tercih edenlerin hiç unutmamaları gereken bir atasözünü hatırlatmak istiyoruz.

Keskin sirke küpüne zarar verir! Seçimlere giderken herkesin kullandığı dile dikkat etmesi ve ortamı gerecek beyanlardan özenle kaçınması gerektiğine inanıyoruz.

Bu ülkenin herkesin ülkesi olduğu gerçeğinden hareketle ulu orta vatan hainliği ve düşmanlık gibi suçlamalarda bulunulmaması gerektiğini düşünüyoruz.