Türkiye’nin sağlık sistemi son yıllarda artan maliyetler, yoğunluk ve hekim grevleriyle gündemde. Peki bu sorunların merkezinde neler yatıyor ve çözüm ne olabilir? Sağlık sektöründe uzun yıllardır yöneticilik yapan Tolga Güler, özel hastanelerdeki fiyatlandırmadan aile hekimliği sistemine, devlet hastanelerindeki yoğunluktan ilaç krizine kadar birçok kritik başlığı yenidevir.com.tr için değerlendirdi. Salim Duman’ın sorularını yanıtlayan Güler, sağlık sisteminde kalıcı iyileşmenin tamamlayıcı sigorta ve yapısal reformlarla mümkün olacağını söyledi.

CHP kararını verdi: İstanbul’a Nuri Aslan vekalet edecek CHP kararını verdi: İstanbul’a Nuri Aslan vekalet edecek

"Tamamlayıcı sağlık sigortası zorunlu hale gelmeli"

Salim Duman: Özel hastanelerde sunulan sağlık hizmetlerinin fiyatlandırması hakkında ne düşünüyorsunuz? Son zamanlarda artan fiyatlar vatandaşı zora soktu. Buna bir alternatif çözüm mümkün mü?

Tolga Güler: Sağlık Uygulama Tebliği'ne göre özel hastaneler, bakanlığın belirlediği ücretin en fazla yüzde 200 fazlası ile hizmet sunabilir. Ancak özel hastane kavramı, hizmet beklentilerinin yüksek olması ve artan kurum giderleri nedeniyle bakanlık tarafından belirlenen SUT fiyatlarının yeterli gelmemesi gibi sorunlarla karşı karşıya. Bu durumda kurumların istihdam ve hasta ihtiyaçlarına bağlı giderlerini karşılaması oldukça güçleşiyor. Çözüm olarak, sosyal devlet anlayışıyla bireylerin eşit sağlık hizmeti almasını sağlamak adına tamamlayıcı sağlık sigortalarının (TSS) zorunlu hale getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Her bireyin işe başladığı andan itibaren SGK + TSS zorunluluğu olmalı ve bu sistem devlet destekli şekilde uygulanmalı. Böylece vatandaşlar, istedikleri kurumlarda tedavi görebilirken, devletin sağlık harcamaları da azaltılabilir.

"Devlet hastanelerindeki yoğunluk özel hastanelere ilgiyi kısmen artırıyor"

Salim Duman: Devlet hastanelerindeki yoğunluk ve randevu sistemleri özel hastanelere olan ilgiyi artırıyor mu? Bu konuda hastalardan gelen talepler nasıl şekilleniyor?

Tolga Güler: Bu durumu yalnızca özel hastanelere olan ilginin artışı olarak değerlendirmek doğru olmaz. Asıl sorun, özellikle hekim ve personel eksikliğinden kaynaklanan yoğunluk. Özellikle İstanbul gibi büyük şehirler bu durumdan daha fazla etkileniyor. Sorunun çözümü için hekim kadrosu güçlendirilmeli, eksik sarf malzeme ve cihaz ihtiyaçları giderilmeli. Bu şekilde vatandaşların beklentilerine daha iyi cevap verilebilir.

"Aile hekimlerinin sorunları masada çözülmeli, grev çözüm değil"

Salim Duman: Aile hekimlerinin sürekli grev yapmasının temel sebepleri nelerdir? Sizce bu durum sağlık sistemini nasıl etkiliyor?

Tolga Güler: Aile Hekimliği sistemi, sağlık sisteminde önemli bir yer tutuyor. Bakanlık performans kriterlerine dayalı bir sistem hedefliyor. Aile hekimlerinin de sorunları ve beklentileri var, bu doğal. Ancak çözüm masada aranmalı. Kamu sağlığını tehdit edecek grevler ya da radikal yapılarla iş birliği yapılması doğru değil. Sağlık kuruluşları kilidi olmaması gereken yerlerdir.

"Sağlık personelinin tükenmişliği artıyor"

Salim Duman: Sağlık sektörü içerisinde personel beklenti ve memnuniyeti nedir?

Tolga Güler: Fiziki ve sözlü saldırılar en büyük sorun. Bu durum, hasta ve personel arasındaki güven ortamını zedeliyor. Özel sektörde maaşlar yetersiz ve işverenin şartlarına bağlı olarak çalışılıyor. İstihdamda ciddi bir daralma var. Bu da çalışanların tükenmişlik yaşamasına neden oluyor. Yöneticilere burada büyük sorumluluk düşüyor. İnsan hayatı söz konusu olduğunda, personelin motivasyonu ve kurumsal yönetimi son derece önemli hale geliyor.

"Aile sağlığı merkezleri 24 saat hizmet vermeli"

Salim Duman: Aile sağlığı merkezlerindeki hekim sayısının yetersiz olması hastanelerdeki acil servis yükünü artırıyor mu? Bu konuda nasıl bir çözüm üretilmeli?

Tolga Güler: Evet, aile sağlığı merkezlerinin yeterli destek görmemesi acil servisleri gereksiz yere meşgul ediyor. Eğer bu merkezler daha iyi donanımla ve personelle desteklenirse, devlet hastanelerindeki yoğunluk büyük oranda azalır. Aile sağlığı merkezlerinin gece 24:00’e kadar hizmet vermesi de bu yükü hafifletebilir. Bakanlık, performans bazlı yeni bir sistem geliştirerek hekim kadrosunu artırmalı ve yerli hekim istihdamına öncelik vermelidir.

"Antibiyotik kullanımı alarm veriyor"

Salim Duman: Özel hastaneler olarak ilaç krizine karşı nasıl önlemler alıyorsunuz? Alternatif tedavi yöntemlerine yönelimde bir artış gözlemliyor musunuz?

Tolga Güler: Bu soruyu ikiye ayırmak gerek. Onkoloji ilaçları hayati önem taşıyor ve devlet güvencesi altında karşılanıyor. Tedavi süreçleri özel hastanelerde ücretsiz sürdürülebiliyor. Alternatif tedaviler ise hekimin onayıyla ve süreci aksatmayacak şekilde uygulanabilir. Antibiyotik kullanımı ise ciddi bir sorun. Türkiye'de son 10 yılda antibiyotik kullanımı %40 arttı. Dünya Sağlık Örgütü antibiyotik direncini küresel bir tehdit olarak tanımlıyor. Türkiye'de de bu konuda tedbirler alındı ve antibiyotik yazımı ciddi şekilde denetlenmeye başlandı.

Kaynak: yenidevir.com.tr özel röportaj

Kaynak: Yenidevir.com.tr