Kayyım endişesi büyüyünce CHP kurultay kozunu masaya sürdü
İktidar kanadından kayyım sinyali gelmesiyle, CHP yönetimi vakit kaybetmeden harekete geçti. Edinilen bilgilere göre, CHP Genel Merkezi’ne ulaşan çeşitli duyumlar ve kulis bilgileri, özellikle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan partiye kayyım atanabileceği yönünde bir hazırlık olduğu izlenimini güçlendirdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 6 Nisan 2025 tarihinde olağanüstü kurultay yapılacağını duyurarak bu riski bertaraf etmeyi hedeflediklerini açıkladı. Bu adım, partinin yönetimini kendi içinde yeniden yapılandırma süreci olarak yorumlansa da, esas amacı kayyım tehlikesini hukuken geçersiz kılmak.
İktidar kanadından gelen sinyaller süreci hızlandırdı
Özellikle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Ekrem İmamoğlu hakkında başlattığı yolsuzluk ve terör soruşturmalarının ardından, dosyada CHP kurultayıyla ilgili ifadelerin yer aldığı iddiası gündeme geldi. T24 yazarı Gökçer Tahincioğlu’na göre, bu dosyalarda bazı gizli tanıkların Özgür Özel’in desteklenmesi karşılığında teklifler aldığına dair beyanları olduğu belirtiliyor.
Aynı anda Ankara’da yürütülen başka bir dosyada, bu beyanlara dair detayların genişletildiği ve partiden çeşitli bilgi ve belgelerin talep edildiği öne sürüldü. Bu gelişmeler, CHP’nin kayyım atanma riskine karşı acil aksiyon almasına neden oldu.
Adliyede nöbet, genel merkezde kriz yönetimi
CHP’li kaynaklar, sabah erken saatlerde alınan istihbarata göre saat 17.00'de bir mahkeme kararının partiye tebliğ edileceği yönünde bilgi aldıklarını aktardı. Bu bilgiyle birlikte, parti avukatları ve hukukçular Ankara Adliyesi’nde nöbete geçti. Aynı saatlerde CHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) da acil toplandı.
Toplantı sonucunda olağanüstü kurultay çağrısı yapılmasına karar verildi. Kurultaya ilişkin başvuru, saat 13.00’te Çankaya 4. İlçe Seçim Kurulu’na resmi olarak iletildi. CHP Tüzüğü’ne göre, genel başkan, 15 gün içerisinde kurultay çağrısı yapabiliyor.
Hukukçulara göre kurultay kararı kayyımı işlevsiz kılar
CHP yönetimi, alınan kurultay kararıyla birlikte kayyım atanması ihtimalinin hukuki geçerliliğini ortadan kaldırdığını savunuyor. Eski Yargıtay Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu da bu görüşü destekleyerek, 2005 tarihli Anayasa Mahkemesi kararını hatırlatıyor:
“Kurultay kararı alındıysa, atanacak kayyımun bu süreci iptal etme yetkisi yoktur.”
Bu durumda olası bir kayyımun, yalnızca delege listesini askıya çıkarmak ve divan kurulunu belirlemek gibi teknik görevlerle sınırlı bir rolü olacağı belirtiliyor.
Kayyım uyarısı nereden geldi?
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı kaynakları, henüz alınmış bir kayyım kararı olmadığını ifade etse de, “hazırlık yapılıyor” şeklindeki kulis bilgileri CHP’yi alarma geçirdi. Parti içinden sızan bilgilere göre, başsavcılığın yürüttüğü dosyaya kayyım atanmasına yönelik hazırlıkların yapıldığı, bu nedenle kurultay kararının bir an önce alınması gerektiği değerlendirildi.
Öte yandan, bazı kaynaklar ise kayyım değil, partiden belge istenmesine dair bir mahkeme yazısının iletileceği yönünde bilgi verildiğini aktarıyor. Ancak her iki ihtimal de, CHP yönetimi tarafından risk olarak algılandı.
Eylem yasakları dikkat çekti: Sandık kurulmaması talimatı mı var?
CHP’nin dikkatini çeken bir diğer gelişme ise eylem yasakları. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerde valiliklerin 19-23 Mart tarihleri arasındaki tüm toplantı ve açıklamaları yasaklaması, CHP’nin “siyasi mühendislik” endişesini artırdı.
İddiaya göre, İçişleri Bakanlığı’nın valiliklere, 23 Mart’ta kamusal alanlara sandık kurulmaması yönünde sözlü talimat verdiği öne sürüldü. CHP’liler bu gelişmeyi, olası bir erken müdahalenin hazırlığı olarak yorumladı. Eylem yasakları ile kurultay hazırlıklarının engellenmesi arasında bağlantı kuruldu.
Parti içinde değerlendirme: Kriz fırsata mı dönüşecek?
CHP içerisinde alınan kurultay kararının sadece bir savunma refleksi değil, aynı zamanda yeniden yapılanmanın zeminini oluşturabileceği yorumları da yapılıyor. Özgür Özel’in bu süreçte yeniden aday olacağı açıklaması, liderlik pozisyonunu güçlendirme amacı taşıyor olabilir.
Ancak parti içinde Özgür Özel’in karşısına yeni aday çıkıp çıkmayacağı, kurultayın havasını belirleyecek ana unsur olacak. Özellikle eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun alacağı tutum, bu sürecin yönünü belirleyebilir.