Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, İstanbul İl Başkanlığı’nın iftar programında konuştu. Erbakan, hem Milli Görüş’ün ikinci şahlanışına vurgu yaptı hem de Türkiye’nin iç ve dış siyasetindeki gelişmelere dair sert açıklamalarda bulundu.
Milli Görüş vurgusu: İkinci kırk yıla yeni bir şahlanış
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, partisinin İstanbul İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Geleneksel İftar Programı’nda önemli mesajlar verdi. Konuşmasında Milli Görüş’ün tarihsel başarılarına dikkat çeken Erbakan, mevcut siyasi tabloyu da sert ifadelerle değerlendirdi.
“Bu adaletsiz düzen böyle devam edemez” diyen Erbakan, bu düzenin sonunu getirecek olanın Yeniden Refah Partisi ve Milli Görüş hareketi olduğunu belirtti. Konuşmasının devamında ise şunları söyledi:
“Yeniden Refah Partimiz, işte böyle bir yıldız olan Milli Görüşle parlıyor. Bizim farkımız; bu büyük manaya, bu mirasa sahip çıkmamız. Milli Görüş sayesinde Yaşanabilir Türkiye’yi, Yeniden Büyük Türkiye’yi ve Yeni Bir Dünya’yı kurma potansiyelimiz var.”
Erbakan, Milli Görüş’ün ikinci kırk yılına girildiğini vurgularken, yeni dönemde milletin maddi ve manevi sıkıntılarını aşmak adına yeni bir şahlanış yaşanacağını söyledi.
Suriye'deki gelişmeler Türkiye için tehdit mi?
Erbakan, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Şam yönetimi arasında imzalanan ve YPG’nin Suriye ordusuna entegre edilmesini öngören entegrasyon anlaşmasını değerlendirdi. Bu gelişmenin, Türkiye’nin güvenlik politikaları açısından ciddi bir tehdit olduğunu belirtti:
“Suriye’deki Kürtlere hak verilmesi olumlu gibi görünse de, YPG'nin silah bırakmak bir yana, Suriye Ordusu’nun asli unsuru haline gelmesi, Türkiye’nin olası bir askeri müdahalesinin gerekçelerini ortadan kaldırmaktadır.”
Erbakan ayrıca, bu anlaşmanın ABD ve İsrail etkisiyle yapıldığını iddia ederek, Şam yönetimi ile Türkiye arasında kurulacak ilişkilerin bu yeni denklemde anlamını yitirebileceğini ifade etti.
Öcalan’a ev hapsi iddiası: PKK’ya af mı geliyor?
Konuşmasında oldukça çarpıcı bir başka iddiaya da yer veren Erbakan, Abdullah Öcalan’ın PKK’nın feshi için yeni talepleri olduğunu ve bu taleplerin iktidarla yapılan görüşmelerin bir parçası olabileceğini öne sürdü.
Öcalan’ın, PKK’nın kendini feshedeceği kongreye katılmak istediğini, yani İmralı’dan çıkmasının talep edildiğini vurgulayan Erbakan, bu süreçte “ev hapsi” benzeri bir formülün gündeme gelebileceğini söyledi.
Daha da ötesi, PKK yönetici kadrosuna siyasi ve hukuki dokunulmazlık, af ve yargılanmama güvencesi taleplerinin de sunulduğunu iddia etti. Erbakan bu durumu, şehit aileleri açısından asla kabul edilemez olarak nitelendirdi.
Siyasi pazarlıklar ve anayasa planı
Erbakan’ın gündeminde yalnızca güvenlik ve dış politika değil, anayasa değişikliği ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri de vardı. Mevcut iktidarın, DEM Parti ile siyasi pazarlık yürüttüğünü iddia eden Erbakan, bu pazarlıkların içeriğini şöyle özetledi:
“DEM Parti’nin, iktidara destek vermesi karşılığında PKK ile ilgili taleplerin karşılanması söz konusu. Bu taleplerin kabulü halinde, anayasa değişikliği ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üçüncü kez aday olmasının önü açılmak isteniyor.”
Bu süreçte iktidarın siyasi çıkarlar uğruna PYD-YPG tehdidini görmezden geldiğini, hatta askeri harekâtlardan vazgeçebileceğini söyleyen Erbakan, bu gelişmeleri “Aziz milletimizin takdirine bırakıyoruz” sözleriyle değerlendirdi.
