İstanbul’da 23 Nisan günü saat 12.49’da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem, Türkiye genelinde panik ve korkuya neden olurken, İsrail medyasında skandal paylaşımlar gündeme geldi. C14 adlı haber platformu ve Kanal 12’nin resmi Telegram hesabında, “Türkler hak ettiğini buldu” gibi ifadelerin yer aldığı görülürken, sosyal medya platformu X’te (eski adıyla Twitter) "Türkler ölsün" şeklinde paylaşımlar da yapıldı.
Bu mesajlar, çok sayıda Türk ve uluslararası kullanıcı tarafından insanlık dışı olarak nitelendirildi ve büyük tepkiyle karşılandı. Söz konusu içeriklerin ekran görüntüleri kısa sürede sosyal medyada yayılırken, ilgili kurumlara kınama çağrıları yapıldı.
Aynı gün İsrail’de felaket: Yangın yerleşim alanlarını sardı
İstanbul’daki deprem sonrası saatler içinde İsrail’de de bir başka doğal felaket yaşandı. Beyt Şemeş bölgesinde başlayan orman yangını, hızla büyüyerek Mesilat Zion ve Eştaol yerleşimlerini tehdit etmeye başladı. İsrail medyası, yangının Kudüs ile Tel Aviv arasındaki bölgede etkili olduğunu ve 38 numaralı otoyolun kapatıldığını bildirdi.
İsrail İtfaiyesi, yangına 50 kara ekibiyle birlikte 4 uçak ve 1 helikopterle müdahale edildiğini, ancak kontrol altına alınamadığını duyurdu.
Diplomatik gerginlik ihtimali gündemde
İsrail merkezli medya ve sosyal medya platformlarından gelen provokatif mesajlar, iki ülke arasında yeni bir diplomatik gerginlik ihtimalini gündeme getirdi. Türk yetkililerden henüz resmi bir açıklama yapılmazken, kamuoyunda kınama ve boykot çağrıları yükseliyor.
Uluslararası hukukta felaketlere saygı ilkesi
Birleşmiş Milletler tarafından da kabul edilen insani değerler, doğal afetler sırasında uluslararası toplumun empati, yardım ve dayanışma içinde olması gerektiğini vurgular. Afet anlarında karşılıklı alaycı veya kışkırtıcı ifadeler, nefret söylemi kapsamında değerlendirilebiliyor.
Gelişmeler takip ediliyor
İsrail’deki orman yangınının ne zaman kontrol altına alınacağı belirsizliğini korurken, İstanbul’daki deprem sonrası bölgede artçı sarsıntılar da yaşanmaya devam ediyor. Türk yetkililer, sosyal medyada yayılan içeriklere ilişkin yasal girişimlerin başlatılabileceğini belirtiyor.
