Hemen her gün, Vaşington’dan Türkiye’yle ilgili haberleri dinleriz.
Filan haber ajansı muhabiri, Vaşington’dan canlı olarak bildiriyor...
ABD Başkanı sözcüsü, bizimle ilgili şöyle dedi... nakaratları.
ABD’den gelen hiçbir haber iç açıcı değil.
1950’den bu yana ülkemizin lehine/çıkarına bir tek haber veren olduysa bir hatırlatıversinler.
Cumhurbaşkanlarımıza hakaret mektupları, aşağılamalar, ülkemiz aleyhine olan her devlet veya isyancıya yardımları, ülke içinde ABD muhiplerine dağıtılan dolar haberleri…
Balla keser gibi bu tür haberleri kesiversek.
ABD’de bulunan bütün muhabirlerimiz de,
Elli eyalette açılan camiler,
Her gün yeni Müslüman olanlar,
Müslüman dernek ve vakıfların hizmetleri,
Halkı Müslüman ülkelerin ABD’de yapmakta olduğu İslami hizmetlerin çeşitleri ve başarıları,
Halkı Müslüman ülkelerin kendi aralarında bu hizmet yarışında dayanışma örnekleri,
Camilerde, salonlarda, meyanlarda… İslami eğitim konuşmaları,
Açılan Kur’an kursları, hafız sayıları,
Müslüman olan Amerikalılarla yapılan röportajları,
İslami yayınların durumu,
Acil İngilizceye tercemesi gereken eserlerin tespiti ve terceme edilip gönderilmesi,
Terceme edilenlerin haber yapılması,
Müslüman nüfusun aylık yıllık artışları üzerine haber yapsalar da bakıversek sonuç ne olur.
1950’den beri hükümetlerin senatörlere, lobilere, danışma merkezlerine ödedikleri açık veya gizli dolarları, İslami hizmetler için harcasaydık sonuç şu andaki durumumuzdan çok daha iyi olabilirdi.
Ben burada en fazla ABD konuşulduğu için onun adını verdim.
Dünyanın neresinde bir resmi ve resmi olmayan görevlilerimiz varsa, hepsinin aynı konuya eğilmesi ve bütün kurumlarımızın bilgi alışverişinde bulunmaları sağlanmalı.
Geçen geçmiştir.
Önümüze bakalım ve bugünden itibaren Elif planımızı kullanalım.
Hep Z planından A’ya kadar geldik.
Her geçen gün ülkenin etrafını silahlarla kuşatmasına sebep olduk gibi geliyor bana.
Sevgili Peygamberimiz Medine’ye hicret edince ilk işlerinden biri Müslüman nüfus sayımı yaptırması olmuş ve:
“Bana, İslam’ı kabul ettiğini söyleyenleri yazınız” buyurmuş ve Ravi Huzeyfe (r.a.) bin beş yüz kadar olduğunu söylüyor. (Buhari, Sahih, K. Cihad ve Siter, Bab 181 Kitabetü’l-İmamı en-nase)
Gavur sayımı yapmanın anlamı yok.
Onu, istihbarat, askerler, dışişleri, içişleri… yapsın ve tedbirini ona göre alsın.
Sevgili Peygamberimiz, Veda Hutbesi’ni Arafat Dağı’nda verirken ashabına ses yetişmeyince arka taraftakilere münadi/sesi nakledenler tarafından duyurulurken sorunlardan bahsetmemiş, bütün insanlığın en önemli sorunlarının çözüm yollarını anlatmış.
Her gün dünyaya yeni sorunlar üreten merkezden canlı yayın yapanlar da, onların münadisi/hoparlörü gibiler.
Dün sabah telefonla görüştüğüm bir dostum, Ocak ayında Afrika’da, tabiata tapan insanların köyünde, cami açılışı için gideceğini, bir cami dolduracak kadar insanın Müslüman olduğunu, birinci camide beş vakit namaza eskiden animist olan, Türkiye’de aldığı İslami eğitimle cami imamlığı yapan zatın haber verdiğine göre o eski tabiatperest köyde, şimdi beş vakit namazı camide kılan Müslüman sayısı yüzün üzerinde imiş.
“Bir mübarek dernek adamları gitmişler,
Bir köyün Müslüman olmasını sağlamışlar,
Birkaç delikanlıyı Türkiye’ye getirmişler,
Eğitmişler ve bu esnada benim haberim oldu, ben de cami yapıverdim, bu ikincisi” diyor.
Animist/tabiatperest/putperest deyince hemen Afrika aklımıza gelmesin.
Hâlâ dünyanın dikkatini çeken Mısır piramitlerini yapan Firavunlar, Allah celle celalühün peygamberleri aracılığıyla gönderdiği kitaplara göre hareket etmemeleri kendi kurallarıyla halka krallık yaparak, kendilerini Rab saymaları nedeniyle putperest/müşrik sayılmışlardır.
Şu kadar senatörün parmak sayısıyla, kemirgen, sömürgen, kan döken kanunlar koyup, dünyayı kan gölüne çevirenler, inkârcı eğitimle çocuklarını cehennemde yanması için paralar harcayanlar put, onlara gönülden sahip çıkıp, destek için oy verenler de putperesttirler.
Animist/putperest köye cami yapanın anlattığına göre, tanıdığı köy muhtarının biri gelerek “Afrika’da iki cami yaptırmışsın, Türkiye’de bizim köyün camisini de tamir ettiriver” deyince,
“Köyünüzün nüfusunu biliyorum.
Beş vakit namazda, yüz kişinin kıldığı haberi geldiği gün, tarihi olmayan o caminizi yıkıp yeniden yapmayı garanti ediyorum dedim ve gönderdim” dedi.