Saadet-Gelecek Meclis grup toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, İsrail Gazze savaşı, 50+1 tartışmaları ve ekonomik sorunlara ilişkin açıklamalarda bulunuldu.
“KENDİNİ SAVUNMA HAKKI İÇİNE ÇOCUK KATİLLİĞİ GİRER Mİ?”
Grup toplantısında konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliamlara dikkat çekerken, dünyada benzer manzaralar ile karşılaşılmadığının altını çizerek, “Bugün hepimizin gözleri önünde hanelerin, hastanelerin, evlerin nasıl bombalandığını hepimiz görüyoruz. Ancak çocukları katletmeyi, okulları bombalamayı her yere saldırmayı kendileri için önemli gören bir anlayış, özellikle Batı âleminde normal addediliyor. Herkesin kendini savunma hakkı varmış. Kendini savunma hakkı içine çocuk katilliği girer mi?” dedi.
“BİZİ YÖNETENLERİN HALİ BİZİ DAHA DA YARALIYOR”
İslam ülkeleri arasındaki birlik ile ilgili de konuşan Karamollaoğlu, İslam ülkelerindeki yöneticilerin sessizliğine tepki göstererek, “Filistin bombalanırken şenlikler düzenliyorlar. Biz bu hale düşmüşsek Batı için söylediğimiz sözleri bir yana kaldırmamız gerekiyor. Bizim kardeş kabul ettiğimiz ülkelerin başında bulunan insanlar kendi hassasiyetlerini kaybetmişlerse vay halimize. Bizi yönetenlerin hali bizi daha fazla yaralıyor. İktidar kendi üzerine düşen hiçbir etkili adımı atmıyor. Yeri geldiği zaman müdahale etme imkânına sahip. Sayın Cumhurbaşkanı'nın farklı tavırları var. Halk, iktidar üzerine düşen görevi yerine getirmeyince miting yapar. Neden? İkaz etmek için. Peki iktidar ne için miting yapar? Bunu anlamak mümkün değil” ifadelerini kullandı.
“ÜSLERİ KAPATMALIYIZ”
Saadet Partisi Kadın Kolları tarafından başlatılan çalışmaya dikkat çeken Karamollaoğlu, ABD ve NATO’nun Türkiye üzerinde onlarca üs ve dinleme cihazlarının olduğunu hatırlatarak, “Kadın kollarımız Türkiye'de ABD ve NATO üslerinin kapatılması için bir çalışma başlattı. Türkiye’de onlarca dinleme istasyonları var. En azından İncirlik gibi etkili görülen bütün üsleri kapatmalıyız. Biz onlara bu imkânı vermemeliyiz” dedi.
“ULUSLARARASI KURULUŞLAR BÜTÜN GÜCÜNÜ YİTİRDİ”
Saldırılara karşı Batı dünyasının sessizliğine dikkat çeken Karamollaoğlu, Batı ülkelerinin eski zalim kimliğine geri döndüğünün altını çizerek, “Uluslararası kuruluşlar bütün gücünü yitirdi, İslam âlemi acz içine düştü, Türkiye sınıfta kaldı. Bu asırda yaşadığımız en büyük vahşet. Daha büyüğü de dünyanın sonu olur kanaatindeyim” diye konuştu.
“ANAYASA BU ŞEKİLDE DEĞİŞTİRİLEMEZ”
Türkiye’de de sorunlar olduğunun altını çizen Karamollaoğlu, anayasa değişimine ilişkin tartışmalara değinerek, “Cumhurbaşkanlığı seçiminde 50 artı 1 değil de 40 artı 1 olsun. Niye? Kim 50 artı 1’i getirdi, siz getirdiniz. Neden? O gün gücünüz vardı. Şimdi o gücü kaybettiniz. Ama 'ben iktidarda kalmak istiyorum, 50 artı 1 yetmiyor. Onun için bunu 40 artı 1’e indirelim.' O da bitti şimdi. Sayın Bahçeli kendisine teşekkür ediyoruz, ortaya koyduğu tavır, anayasa değişikliği çocuk oyuncağı gibi ele alınamaz. 'İki yılda, bir üç yılda bir değişiklik yapabiliriz.' Niye? 'Çünkü bizim şartlarımız o yaptığımız değişikliklerle karşılanamıyor.’ Anayasa bu şekilde değiştirilemez, bu şekilde ele alınamaz. Ayıptır ya. Bunu bu kadar aleniyetle ortaya koymak hakikaten ayıptır. Ben şahsen kendisinin namına üzülüyorum” dedi.
“EĞİTİM SİSTEMİNİ DEĞİŞTİRMEK MECBURİYETİNDEYİZ”
Yaklaşan Öğretmenler Günü’ne de değinen Karamollaoğlu, öğretmenlerin sınıflara ayrılmak istemediğine dikkat çekerek, öğretmenlerin yaşadığı geçim sıkıntısına dikkat çekti. Karamollaoğlu, “Yoksulluk sınırı bugün 44 bin lira. Açlık sınırı da 20 bin civarında, onun altında. Açlık sınırının altında bir ücreti iktidar sahipleri nasıl tahayyül ediyorlar hakikaten anlamakta zorlanıyorum. Ataması yapılmamış öğretmenlerimiz özellikle büyük şehirlerde yüksek kiralara muhataplar. Nasıl yaşayacaklar, 20 küsur maaş alacaksınız ama eve de 20 bin lira kira ödeyeceksiniz. Bunu anlamak mümkün değil. Önümüzdeki günlerde bir öğretmenlik meslek kanunu Meclis’te görüşülmek üzere takdim etmeyi arzu ediyoruz. Bu inşallah gerçekleşecek. Tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü tebrik ediyoruz" ifadelerini kullandı.
“ALTERNATİFİNİZ SAADET-GELECEK GRUBUNUN GÖSTERECEĞİ ADAYLARDIR”
Saadet-Gelecek Meclis grup toplantısında konuşan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, vatandaşlara seslenerek, yerel seçimlerde iktidardan hesap sorulması için çağrıda bulunarak, “Emeklilerimizin durumu ortada, nereye gitsek veryansın ediyorlar. Verilen 5 bin lirayı da Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı olanlara verilmedi. O da gidin kayıtsız çalışın demektir. Çiftçiye verilen avam paraları geçen yıla göre yüzde 25 artmış, çiftçilerimiz topraktan kopuyor. Şimdi çiftçilerimize sesleniyorum. Sizler bizim emeğimizi sömürdünüz, rantiyeye aktardınız diye iktidara sorun. Merkezi yönetim sizde ama yerel yönetimlerde sizi cezalandıracağız ki bir daha bu halkı kandırmaya kalkmayın. Alternatifimiz yok demeyin, alternatif Saadet-Gelecek grubunu yerel seçimlerde göstereceği adaylardır” dedi.
“DEFALARCA UYARDIM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 50+1 konusundaki açıklamalarına değinen Davutoğlu, devlet adamının aldatılamayacağının altını çizerken, “50+1 için 1 sene önce ‘bunu değiştirmek vatana ihanettir’ gibi ifadeler kullanan Cumhurbaşkanı’nın danışmanı mı aldattı? Eski bir arkadaşı olarak söylüyorum, onu nefsi, kibri, kendisi aldatıyor. Onun bu zaafını bilen gruplar da devlete sızıyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne karşı da 50+1'e karşı da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı defalarca uyardım. Bunu şimdiye kadar açıklamadım. Ama 'Sen de oradaydın' diyenlere karşı artık bu görüşmeleri açıklamaya karar verdim” ifadelerini kullandı.
“ÇANAKKALE’Yİ ANLAMAYAN GAZZE’Yİ ANLAYAMAZ”
İsrail’e Türkiye’den giden desteklere değinen Davutoğlu, İsrail’in uçaklarının yakıtının Türkiye’den gittiğine vurgu yaparak, “İsrail'in demir çimento ihtiyacı, gıdaları Türkiye'den gidiyor. Batı basını ‘İsrail ile HAMAS savaşı’ diyor. HAMAS diyerek birini örgüt yapıp birini de devlet olarak göstermeye çalışıyorlar. Savaş HAMAS ile değil, savaş İsrail ile Filistin arasında, ırkçı Siyonistlerle insanlık vicdanını savunanlar arasında, savaş ABD başta olmak üzere yedi düvelin desteklediği bir emperyalist güce karşı özgürlük için savaşanların savaşıdır. Çanakkale'yi anlamayan Gazze'yi anlayamaz” dedi.