TV100'de Okan Bayülgen'in sunduğu Muhabbet Kralı programında dün gece gergin anlar yaşandı. Programın konuklarından İlber Ortaylı ve Soli Özel arasında, Suriye'deki durum ve Orta Doğu'nun geleceği üzerine tartışma çıktı. Tartışmanın ardından İlber Ortaylı stüdyoyu terk ederek programa veda etti.
ORTA DOĞU VE SURİYE ÜZERİNE FARKLI GÖRÜŞLER
Programda Suriye'deki mevcut durum ve geleceği üzerine fikir alışverişi yapıldı. Soli Özel, Suriye'nin devletleşme sürecinin sona erdiğini ifade ederek Max Weber'in devlet tanımına atıfta bulundu.
Özel, "HTŞ'nin iktidara gelmesi bile Suriye'nin şiddet tekelini elinde tutan bir devlet olduğu anlamına gelmez. Suriye'nin yeniden devletleşmesi çok zor. Irak'ta ABD'nin orduyu lağvetmesi ve Baas Partisi üyelerinin kamudan uzaklaştırılması gibi Suriye'de de devletin çökertildiğini düşünüyorum. Daha büyük ve kanlı çatışmalar yaşanabilir" dedi.
ORTAYLI: "SURİYE DEVLET DEĞİLDİ"
Özel'in yorumlarının ardından söz alan İlber Ortaylı, Suriye'nin hiçbir zaman tam anlamıyla bir devlet olmadığını belirtti. Ortaylı, "Suriye iki günde devlet olmaktan çıkmadı çünkü hiçbir zaman devlet olmadı. Tarih boyunca tam bir vatan değil, sadece bir memleket olmuştur. Bu, Irak için de geçerli" dedi.
Bu sözler, Soli Özel'in tepkisini çekti. Özel, "Suriye diye bir coğrafi tanım var. Bu ne ifade ediyor?" şeklinde karşılık verdi. Tartışma giderek yoğunlaşırken Ortaylı, Özel'in yaklaşımını eleştirerek "Bu tartışma yapılmaz manzara çizerek ben girmiyorum" ifadelerini kullandı.
STÜDYODA GERGİNLİK TIRMANDI
Tartışmanın ilerleyen dakikalarında, diğer konuk Deniz Ülkü Arıboğan'ın sözünün kesilmesi gündeme geldi. Soli Özel, Ortaylı'yı, Arıboğan'ın konuşmasına engel olmakla eleştirdi. Bunun üzerine Ortaylı, "Böyle tartışma olmaz, bırakıyorum" diyerek stüdyoyu terk etti.
PROGRAM GÜNDEMDE
Okan Bayülgen'in moderatörlüğünde gerçekleşen program, tartışmanın ardından sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Ortaylı'nın stüdyoyu terk etmesi, izleyiciler arasında farklı yorumlara yol açtı.
Programda yaşanan bu gerginlik, Ortadoğu'nun geleceği ve Suriye'nin durumu gibi önemli konuların tartışıldığı bir zeminde meydana geldi. İlber Ortaylı ve Soli Özel’in farklı yaklaşımları, hem akademik hem de toplumsal bir tartışmanın fitilini ateşlemiş görünüyor.
