TÜRKİYE’NİN MUHACİRLERE BAKIŞI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Türkiye’nin muhacirlere yönelik yaklaşımını şu sözlerle dile getirdi:
“Biz muhacirleri hiçbir zaman kovmayacağız dedik. Onlara her zaman sahip çıkacağız. Şimdi ise geri dönüşler başladı. Suriye’de evi, işi ve arazisi olan misafirlerimiz yavaş yavaş geri dönüş yoluna geçti. Ancak kalmak isteyenlerin başımızın üstünde yeri var.”
Bu sözler, Türkiye’nin kardeşlik hukukuna dayalı misafirperverliğini vurgularken, iç ve dış baskılara rağmen bu duruştan vazgeçilmeyeceğinin altını çizdi.
TÜRKİYE YÜZYILI VE YENİ DÖNEM HEDEFLERİ
Erdoğan, Türkiye’nin yeni bir dönemin eşiğinde olduğunu belirterek, milletin destek ve sabır göstermesinin önemine değindi:
“Yeni bir dönemin arifesindeyiz. Hala çözmemiz gereken sorunlar var. Ancak Türkiye, yeni kapıları ve fırsatları değerlendiriyor. Türkiye Yüzyılı, milletimizin birliği ve dirliği için önemli bir dönemeçtir.”
SURİYE VE BÖLGE POLİTİKALARI
Cumhurbaşkanı, Suriye’deki gelişmelere ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“Suriye’nin başındaki rejim 61 yıllık zulmün ardından düşerken, Esad bir gecede kaçtı. Şimdi Suriye yeniden özgürleşme yolunda ilerliyor. Türkiye’nin bölgede ne işi var diyenler, tarihlerini ve medeniyet değerlerini bilmeyenlerdir.”
MUHALEFETE ELEŞTİRİ
Erdoğan, CHP ve muhalefeti de eleştirerek, Türkiye’nin kazanımlarına yönelik yaklaşımlarını eleştirdi:
“Türkiye’nin kazanımlarına kulp takmak için uğraşanlar, artık siyaset değil psikiyatrinin konusudur. Ülkemizin başarılarına şaşı bakanlar, kendi tarihlerinden bihaberdir.”
MUHACİR NEDİR?
Muhacir, Arapça kökenli bir kelime olup, genel anlamda "göç eden kişi" anlamına gelir. Türkçe'de özellikle tarihsel ve sosyokültürel bağlamlarda farklı şekillerde kullanılmıştır.
Muhacir Kavramının Tanımı ve Tarihsel Bağlamı
Genel Anlamda Muhacir:
Muhacir, doğduğu veya yaşadığı topraklardan başka bir bölgeye, çeşitli nedenlerle göç eden kişiyi ifade eder. Bu göç, genellikle savaşlar, doğal afetler, ekonomik sebepler veya zorunlu yer değiştirme gibi nedenlerle gerçekleşir.
İslam Tarihindeki Muhacir:
İslam tarihinde "muhacir" terimi, Mekke'den Medine'ye hicret eden Hz. Muhammed ve sahabeler için kullanılmıştır. Bu kişiler, İslam’ı özgürce yaşamak ve baskılardan kurtulmak için göç etmişlerdir. Bu bağlamda, "muhacir" kelimesi, dinî bir önem ve saygı içerir.
Osmanlı ve Cumhuriyet Döneminde Muhacir:
Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında, özellikle Balkanlar ve Kafkasya gibi Osmanlı hâkimiyetinden çıkan bölgelerden Türkiye’ye göç eden Türk ve Müslüman nüfus için de "muhacir" terimi kullanılmıştır.
Bu muhacirler, kültürel çeşitlilik ve nüfus yapısının şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır.
Modern Kullanım
Günümüzde muhacir kelimesi, genellikle mülteci veya sığınmacı kavramlarıyla eş anlamlı kullanılmakla birlikte, tarihi bağlamından dolayı daha geniş bir anlam taşır. Örneğin:
Suriye, Afganistan veya başka ülkelerden gelen göçmenler için de kullanılabilir.
Muhacir terimi, tarihsel olarak zorunlu göç ve insani dayanışma kavramlarını da içerir.
Muhacir ve Ensar Kavramı
İslam tarihindeki "muhacir" kavramıyla birlikte, "ensar" (Medine halkı, göçmenlere yardım eden kişiler) kavramı da anılır. Bu ikili kavram, toplumsal dayanışmayı ve yardımseverliği temsil eder. Modern bağlamda da muhacirlerle yerel halk arasındaki ilişkiyi tanımlamak için kullanılabilir.