Trabzonspor U19 Takımı, UEFA Gençlik Ligi yarı finalinde Avusturya temsilcisi Salzburg’u 2-1 mağlup ederek adını finale yazdırdı. Finalde karşılarında dünyanın en köklü altyapılarından birine sahip Barcelona olacak. Ancak Trabzonspor’un hikâyesi yalnızca bir maçtan, bir zaferden ibaret değil. Bu başarı; sabrın, doğru planlamanın ve Türk futbolunun geleceğine duyulan inancın adeta bir nişanesi.
Türkiye’de “altyapı” yıllarca ihmal edilen bir kavram oldu. Kulüpler günü kurtarma telaşıyla pahalı transferlere yönelirken, genç yetenekler ya kayboldu ya da kendilerine yurtdışında şans aramak zorunda kaldı. Ancak Trabzonspor, geleneklerine sadık kalarak farklı bir yol çizdi. Yusuf Yazıcı, Abdülkadir Ömür, Uğurcan Çakır gibi yıldızları A takıma kazandıran bu sistem, bugün U19 takımının Avrupa’nın dev kulüpleri arasında finale yürüyerek tarih yazmasını sağladı.
Trabzonspor’un başarısı, yalnızca kendi kulüp vizyonunun değil, Türk futbolunun da potansiyelinin bir yansımasıdır. Bugün Salzburg gibi Avrupa futbolunun önemli altyapı merkezlerinden birini eleyerek finale yükselmek, “Biz de yapabiliriz” duygusunun ete kemiğe bürünmüş halidir. Üstelik bu başarı, milyon eurolar harcanmadan, sabır ve sistemli bir çalışma ile gelmiştir.
Finalde rakip Barcelona. Dünya çapında bir marka, altyapı denince akla gelen ilk isimlerden biri. Ancak bu durum, Trabzonspor gençlerinin yüreğini yıldırmaz. Çünkü onlar zaten bu yolculukta pek çok duvarı aşarak geldiler. Şimdi yalnızca Trabzon’un değil, tüm Türkiye’nin gururunu sahaya taşıyacaklar.
"BAŞARI İTHAL EDİLMEZ, YETİŞTİRİLİR"
Trabzonspor U19 Takımı, bize şunu hatırlatıyor: Başarı ithal edilmez, yetiştirilir. Eğer altyapıya inanır, gençlere sabır gösterir ve doğru yollarla destek olursak, Avrupa’nın en büyük sahnelerinde bir Türk takımının kupa kaldırması hayal değil, bir hedef olur.
Ve kim bilir, belki de bu final, Türk futbolunda yeni bir dönemin başlangıcıdır.
