Yılın öğretmeni olarak seçilen Kadir Çelik, duygularını, hayatını ve çocuk yaşta okumak için yaşadığı zorlukları İHA muhabirine anlattı.
Yaklaşık 10 yıldır Bingöl’de Serkan Akyaz İlkokulunda görev alan öğretmen Kadir Çelik, Bu süre zarfında MEB kitap yazma, STEM eğitmeni, akıl ve zeka oyunları turnuvası öğrenci yetiştirme, yüksek lisans, ulusal ve uluslararası makale, tiyatroda Türkiye 3’üncülüğü ve 4’ünclüğü ödülü, TEKNOFEST, TÜBİTAK bölge finali ile e-Twinning alanında çalışmalar yaptı. 17 yıldır sınıf öğretmenliği yapan Çelik, öğretmenliğin kendisi için bir tutku olduğu belirtti.
"TABURE SAYESİNDE OKUMAYA ELVERİŞLİ OLDUĞUM ANLAŞILDI"
5 kardeşten ortanca olan Çelik, rahmetli babasıyla 6 yaşındayken okula kayıt olmaya gittiklerini ancak boyu kısa olduğu için neredeyse alınmayacağını söyledi. O dönemde kırsal bölgelerde yaşayanların kimlik çıkarma konusunda da sıkıntı yaşadığını aktaran Çelik, ayaklarının altına konan tabure sayesinde okuma yazmaya elverişli olduğunun tespit edildiğini kaydetti.
"ÖĞRETMENLİK BENİM İÇİN BİR TUTKU"
Çelik, ’’Sınıf öğretmenliğinde 17’nci yılım. İlk olarak Yozgat’ın ilçesinde çalıştım. Daha sonra Bingöl il merkezine tayin istedim ve 10 yıldır da Bingöl’de çalışıyorum. Sınıf öğretmenliği yapma ve isteme sebebim benim için bir tutkudur. İlk hayalim ve gerçekleştirmek de nasip oldu çok şükür. Yaşım 44. Bizim çocukluk yıllarımızda okumak, okula gitmek daha zordu. Köy şartları, birleştirilmiş sınıflar, imkansızlıklar daha fazlaydı. Bir gün rahmetli babam elimden tuttu, ‘Seni okula yazdırayım’ dedi. Yaşım 6, o zamanlar. O tarihlerde gittik. Kimliğim de yok tabi. O dönemlerde kimlik çıkarmak da zor. Yaş konusunda inandıramıyoruz, daha da küçük görünüyorum. Okul müdürümüz Özdemir hocamız vardı, masaya bir kağıt koydu burada yazanların aynısı yaz dedi. Şimdi benim masayı görmek gibi bir şansım yok, masa da büyük benim boyuma göre. O süreçte benim ayağım altına kasa veya tabure gibi bir şeydi getirdiler, masayı kısmen gördüm ve kağıtta yazan bilgilere birebir kopyalamaya çalıştım. Gelişimim küçük olduğu için acaba eğitim ortamından çıkabilir mi, geri dönebilir mi gibi düşünceleri oluyordu. Ama tabi benim için bir tutkuydu o. Artık sürekli çalışmak, soru çözmek, eğitimle ilgilenmek, öğretmenlerimin peşinden gitmek istiyordum. Beni öğretmen olmaya iten de öğretmenlerimdi. Onlara olan sevgim, saygım ve yaptıkları işin kutsallığı benim için bambaşka bir duyguydu” ifadelerinde bulundu.
"BEKLENTİM ÖĞRENCİLERİMİNDE İLERİDE ÇOCUKLARIN RUHUNA TEMAS ETMELERİ’’
Yaptığı çalışmalar ve projeler nedeniyle önce Bingöl’de, ardından da Milli Eğitim Bakanlığınca yılın öğretmeni seçilen Çelik, öğrencilerinin de ileride başarılı olması temennisinde bulundu. Konuşmasının devamında Çelik, “Yapmış olduğumuz çalışmalar Milli Eğitim Bakanlığı tarafından değerlendirildi. 81 ilden temsilciler, seçilerek belirli kriterlerden puantaj usulü geçerek her ilin temsilcisi oldu. Bakanlıkta ise yapmış olduğumuz çalışmalara bakarak bizi orada tekrar tekrar kademelendirdiler. O süreçte işte çeşitli programlara katıldık. Milli Eğitim Bakanımızla, Meclis Başkanımızla ve Cumhurbaşkanımızın törenine katıldık. Bu süreçte protokolde yer alma sebeplerimiz, öğrencilere hitap eden fark oluşturan çalışmalarımız oldu. Bu çalışmalarımızın sonunda yılın öğretmeni seçildim. Bu benim için tabi ki gururdur ama benim asıl beklentim, öğrencilerimin de günü gelip yılın öğretmenleri seçilmeleri. Onların da bu duyguyu yaşamaları. Onların da ileride çocukların ruhuna temas etmeleri” diye konuştu.
"HOCAMIZI ÇOK SEVİYORUZ"
Kadir öğretmenini çok sevdiğini belirten öğrencilerden Mehmet Korkutata, ”Kadir hocamız yılın öğretmeni seçildi, onu çok seviyoruz. Gelecekte onun gibi olmak için çok çalışıp, başaracağız” dedi.