Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, katıldığı canlı yayında ekonomik gündeme dair yaptığı değerlendirmelerde hayat pahalılığının olduğunu dile getirdi.
TV100’de gündeme dair konuşan Şimşek, "Vatandaşımız hayat pahalılığından şikayette haklı. Enflasyon adaletsiz bir vergi gibidir. Özellikle sabit ve dar gelirlileri vurur. Enflasyon en büyük kötülüktür. Mutlaka enflasyonla mücadele edilmelidir. Vatandaşımız müsterih olsun, köklü bir çözüm peşindeyiz. Bütün dünyada mücadele bir zaman alıyor. 2023'ün sonunda yüzde 65 olan enflasyon, geçen sene yüzde 44'e, bu yıl ise yüzde 24'e düşmesini öngörüyoruz" dedi.
İşte Bakan Şimşek, şunları söyledi:Enflasyonun bu yıl yüzde 24’e düşmesini öngörüyoruz”
"Yılın ilk ayında enflasyonun yüzde 5 olarak çıkması beraberinde birtakım tartışmalar getirdi. Ocak ayındaki bu enflasyon son 4 yılın ocak aylarındaki en düşük enflasyondur. Üç aşağı beş yukarı 3,5-4'lük bir enflasyon bekleniyordu. Burada tek seferlik denilebilecek rakamlar var. TÜİK burada sepet ağırlıklarını değiştirdi ve buradan bir ilave enflasyon geldi. Yine geçtiğimiz yılın son çeyreğinde üzerinde çalışılan sağlıkta birkaç yıldır muayene fiyatlarında bir değişiklik olmamıştı, buradaki değişikliklerin de 0,6'lık bir etkisi oldu. Belediyelerin şebeke suyuna yaptığı zammın etkisi var 0,4 puanlık. Bütün bunlar dikkate alındığında enflasyonun ana hedefteki düşüşünde bir değişiklik yok. Yani 2023'ün sonunda yüzde 65 olan enflasyon, geçen sene yüzde 44'e, bu yıl ise yüzde 24'e düşmesini öngörüyoruz. Enflasyondaki düşüş fiyatların düşüşü olarak algılanmamalı ama. Fiyatların artış hızının yavaşlaması olarak okunmalı. Temel mallara bakıldığında yüzde 24, gıdayı da katarsanız mal enflasyonu yüzde 33.6. Burada yüksek olan hizmet enflasyonu. Genelde tüm ülkelerde hizmet enflasyonu gecikmeli düşüyor. Çünkü hep geçmiş enflasyon baz alınıyor."Ciddi bir konut seferberliğine gireceğiz"
Hayat pahalılığı Türkiye'nin şu anda karşı karşıya olduğu en önemli ekonomik sorun. Nüfusumuzun yaklaşık yüzde 82.7'si şehirlerde yaşıyor. Bence en önemli hayat pahalılığı bileşeni kiralar burada. Ev sahipliği oranı yüzde 56'larda. Son yıllarda gerek konut fiyatlarının hızlı yükselmesi, gerekse kiraların hızlı yükselmesiyle vatandaşımızın hayat pahalılığından kastı kira oluyor. Burada konut arzını artıracak ciddi bir çaba içindeyiz. Bir taraftan deprem bölgesinde bir inşa çalışması var. Bunun da dışında sosyal konutlar, yerinde dönüşüm, kentsel dönüşüm, tüm bu konularda bütçeden çok ciddi bir destek veriyoruz. Ben inanıyorum ki birkaç yıl içinde çok ciddi bir sosyal konut seferberliğine gireceğiz.
"Elektrikte sübvansiyon yüzde 60 doğal gazda yüzde 63 civarı"
Enerji enflasyonda diğer önemli bir bileşen. Enerjide şuan devlet olarak çok ciddi bir sübvansiyon sağlıyoruz. Elektrikte sübvansiyon yüzde 60 civarı, doğalgazda yüzde 63 civarı. Ortalama yani vatandaşımızın tükettiği elektrik 100 liraya bize mal oluyorsa 40 liraya satıyoruz. Doğal gazı 37 liraya satıyoruz, aradaki farkı hazine ödüyor. Bütün bu süreçleri çalışıyoruz. Türkiye bir taraftan enerji bir taraftan gıda ve bir taraftan konut arzıyla hayat pahalılığıyla arz yönüyle mücadele ediyor. Bu sene kamu harcamalarının, bütçe açığının milli gelire oranı düşecek, bu da enflasyonu aşağı çekecek.
"Vatandaşımız hayat pahalılığından şikayette haklı"
Vatandaşımız hayat pahalılığından şikayette haklı. Enflasyon adaletsiz bir vergi gibidir. Özellikle sabit ve dar gelirlileri vurur. Enflasyon en büyük kötülüktür. Mutlaka enflasyonla mücadele edilmelidir. Vatandaşımız müsterih olsun, köklü bir çözüm peşindeyiz. Bütün dünyada mücadele bir zaman alıyor. Pandemi sonrası Avrupa ve Amerika'da da enflasyonda artış görüldü. Yüzde 9-10'lara çıkan enflasyonu 2-3'e düşürmeleri 3 yıldan fazla süre aldı. Enflasyondaki düşüş sürecek.
"Açıkladığımız ve uyguladığımız tasarruf tedbirleri çok ciddi sonuç verdi "
Gelen eleştirilerin aksine kamuda da ciddi bir tasarruf yapılıyor. 2013-2023 arasına gidelim. Bizim programımızdan önce 100 lira olarak hedeflenen harcama 109 lira olarak sonlanmış, 10 yılın ortalaması bu. 2024 yılında 100 lira olarak öngörülen kamu harcaması 97 olarak gerçekleşti. Harcama disiplinini tesis ettik, tasarruf yaptık ve bütçenin ötesine geçilmesine de hiçbir şekilde izin vermedik. Açıkladığımız ve uyguladığımız tasarruf tedbirleri çok ciddi sonuç verdi ve bunu sürdüreceğiz.
"Bu yıl cari açık bir miktar genişleyecek "
Bizim ekonomi programımızın çalıştığını söylediğimde bazı kesimler rahatsız oluyorlar. Beraber bakalım programın çalışıp çalışmadığına. Program öncesinde özellikle depremin etkisiyle 2023'te yani... Bu yılın mayıs haziran ayına giderseniz piyasa yüzde 10 civarında bir bütçe açığı bekliyor. Bu çok yüksek bir açık olurdu. Türkiye bunu yönetemezdi. Biz bu açığı yüzde 4.9'a çektik. Yani piyasanın beklentisin altına çekti. Bu yıl da bütçe açığını yüzde 3 civarına düşüreceğiz. Diğer bir konu Türkiye'nin cari açığı. Bu denge 2023'ün mayısına gittiğimizde açığımız 55 milyar dolar. Program öncesi açık milli gelirimize oranla yüzde 5.5 civarı, şu an ise yüzde 0.7. Bu yıl cari açık bir miktar genişleyecek ama bizim için zaten bu rakamlar yönetilebilir demek.