Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın da katılımıyla gerçekleşen "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulu Toplantısı"nın açılışında konuşan Göktaş, sosyal medyada yer alan "6 Şubat depremlerinin ardından çocukların kaybolduğu" iddialarına cevap verdi.
Göktaş, 6 Şubat felaketinin yıl dönümüne yaklaşırken deprem döneminde maruz kaldıkları art niyetli haberlere dikkat çekerek,
"Felaketin ilk anlarından itibaren devletimizi aciz göstermek isteyen kötü niyetli bazı çevreler yalan haber üreterek kamuoyunu yanıltmaya çalışmaktan hiç vazgeçmediler. Bugün aynı çevrelerin küresel bazı gündemleri de fırsat bilerek aynı kaos arayışına tekrar girdiklerini üzülerek görüyoruz. Depremde yakınlarını kaybeden çocuklarla ilgili bilgileri felaketin ilk günlerinden itibaren en şeffaf şekilde kamuoyu ile paylaşmaya büyük özen gösterdik."
dedi.
Göktaş, depremde kaybedilen çocuklarla ilgili bilgileri şeffaf bir şekilde paylaştıklarını vurgulayarak,
"Üretilen yalanlara karşı doğru bilgiyi paylaşmaya devam ediyoruz. Tüm bunları göz önüne alarak yasal haklarımızı kullanacağımızı ve sonuna kadar takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyuruyorum."
açıklamasında bulundu.
6 Şubat felaketinin yıl dönümü yaklaşırken deprem döneminde sıkça maruz kaldıkları art niyetli haberlerle tekrar karşılaşmaya başladıklarını ifade eden Bakan Göktaş, şunları kaydetti:
"Tüm bunlar kamuoyunun malumuyken odağında çocukların olduğu bu dezenformasyon çabasına tekrar girişilmesini, çocuklarımızın bu kirli siyasete alet edilmesini en güçlü şekilde kınıyorum. 1912 çocuğumuzdan bir tanesinin bile kayıp olması durumunun söz konusu olmadığını tekraren ilan ediyorum. Bu çocukların kimlik tespitleri devletin ilgili birimleri ile çok titizlikle yapıldı. Bir tanesinin dahi kayıp olması durumunun söz konusu olmadığının bir kez daha altını çiziyorum. Bu durum kendi akrabalarını, arkadaşlarını evlerini kaybetmişken gece gündüz demeden mesai yapan çalışma arkadaşlarımızın fedakarlıklarının da hiçe sayılmasıdır ve büyük bir haksızlıktır. Tüm bunları göz önüne alarak yasal haklarımızı kullanacağımızı ve sonuna kadar takipçisi olacağımızı kamuoyunun bilgisine sunuyorum."