Doğu Karadeniz’in ekonomik lokomotifi olan çay tarımı, 11 Nisan’da başlayan yoğun kar yağışı ve sıfırın altına düşen sıcaklıklar nedeniyle ağır bir darbe aldı. Çay bahçelerinde yeni yeni boy göstermeye başlayan filizler, soğuk hava nedeniyle donarak yandı. Üreticilerin umudu olan birinci sürgün dönemi ise tehlikeye girdi.
Rize Ziraat Odası Başkanı Bünyamin Arslan, yaşanan olaya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Arslan, "Bahar mevsimiyle birlikte çay bahçelerimiz filizlenmeye başlamıştı. Ancak 11 Nisan’da başlayan kar yağışı ve soğuk hava, filizlerin yanmasına neden oldu. Sadece çay değil, fındık bahçeleri ve çiçek açan tüm meyve ağaçları da bu felaketten nasibini aldı. Zarar büyük." ifadelerini kullandı.
Zarar Tespiti İçin Çalışmalar Başladı
Bölgedeki tüm ziraat odalarının çay bahçelerinde incelemelerde bulunduğunu belirten Arslan, hazırlanan hasar tespit raporlarının Tarım ve Orman Bakanlığı ile paylaşılacağını söyledi. Üreticiler, devlet desteği ve zarar tazmini konusunda umutla bekleyişini sürdürüyor.
Gübreleme Çabaları Boşa Gitti
Çay üreticisinin Nisan ayı başında başladığı gübreleme çalışmaları da bu olumsuz hava koşullarından nasibini aldı. Çay bitkisini beslemek ve verimi artırmak için yapılan azotlu gübreleme, soğuk hava nedeniyle etkisiz kaldı. Arslan, “Üreticilerimiz, çay bitkisini beslemek ve verimi artırmak için erken davranarak gübre verdi. Ancak kar yağışı ve soğuk hava, gübreyle canlanan filizlerin yanmasına yol açtı. Bu, hem maddi hem de manevi bir kayıp. Birinci sürgün dönemi gecikecek ve üreticilerimiz ciddi bir gelir kaybıyla karşı karşıya kalacak." şeklinde konuştu.
Ekonomik Kaygılar Artıyor
Don olayının çay sezonu üzerindeki etkileri şimdiden konuşulmaya başlandı. Birinci sürgün döneminin gecikmesi, çayın kalitesi ve rekoltesini olumsuz etkileyebilir. Bunun yanı sıra çay üreticisinin piyasada beklediği fiyat artışı ve gelir düzeyi de zarar görebilir.
Üreticiler, devletin vereceği destekler ve hasar tazminlerinin süreci bir nebze olsun hafifletmesini umut ederken, bölgedeki tarım faaliyetleri için riskli bir döneme girildiği değerlendiriliyor.
