Almanya’da erken genel seçimler tamamlandı ve sandık çıkış anketlerine göre Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri seçim yarışını önde götürüyor. Avrupa’nın en büyük ekonomisine sahip ülkede, seçim sonuçları siyasi dengeleri büyük ölçüde değiştirebilir. İşte Almanya'daki erken seçimlere dair tüm detaylar...
Seçim süreci nasıl geçti?
Almanya’da 59 milyon seçmenin sandık başına gittiği erken genel seçimlerde oy kullanma süreci yerel saatle 08:00’de (TSİ 10:00) başladı ve 18:00’de (TSİ 20:00) sona erdi. Seçim sürecinde en çok konuşulan konuların başında ekonomi ve göç politikaları yer aldı.
Seçime katılım oranı ise yüzde 76,4 olarak kaydedildi. Bu oran, 2021 seçimlerindeki yüzde 36,5’lik aynı saat dilimindeki katılım oranına kıyasla oldukça yüksek. Artan katılım, seçmenlerin değişim beklentisini gösteriyor.
Sandık çıkış anketlerine göre ilk sonuçlar
Sandık çıkış anketlerine göre Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri seçimi önde tamamladı. Ancak seçimdeki en büyük sürprizlerden biri, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin yüzde 19,5’lik oy oranına ulaşması oldu. Bu durum, aşırı sağın ülkede giderek daha fazla destek kazandığını gösteriyor.
Başbakan Olaf Scholz’un liderliğindeki Sosyal Demokrat Parti (SPD) ise yüzde 16 oy alarak beklentilerin altında kaldı. Koalisyon ortaklarından Yeşiller Partisi, seçimlerde dördüncü sırada yer alarak beklediği başarıyı gösteremedi.
Hür Demokrat Parti (FDP) ise geçtiğimiz yıl hükümet dışı kalmasının ardından yüzde 5 seçim barajını geçemeyerek parlamentoya veda etti.
Başbakanlık yolunda koalisyon senaryoları
CDU lideri Friedrich Merz, seçimlerin ardından başbakanlık koltuğuna en yakın isim olarak görülüyor. Ancak Merz’in AfD ile yakınlaşan politikaları, ülkede büyük tartışmalara yol açtı.
En olası koalisyon senaryolarından biri, CDU’nun Olaf Scholz’un SPD’siyle büyük bir koalisyon kurması olarak değerlendiriliyor. Ancak Merz, seçim kampanyası sürecinde SPD’ye karşı sert bir muhalefet yürüttüğü için bu koalisyonun gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belirsizliğini koruyor.
Merz, AfD ile doğrudan koalisyon yapmayacağını açıklasa da, parti içindeki bazı isimlerin AfD’ye yakın politikalar geliştirdiği iddiaları seçmenlerde kaygı yaratıyor. Geçtiğimiz ay, AfD’nin desteğini aldığı bir yasa tasarısı, CDU’nun aşırı sağ ile dolaylı yoldan iş birliği yapabileceği yorumlarına neden olmuştu. Merz ise bu tasarının yalnızca göç politikalarını sıkılaştırma amacını taşıdığını savunarak iddiaları reddetti.
Ekonomi ve göç en büyük seçim konuları oldu
Seçim sürecinde en çok tartışılan konuların başında ekonomik kriz ve göçmen politikaları geldi. Almanya, son yıllarda artan enflasyon ve enerji krizi nedeniyle ekonomik sıkıntılarla boğuşuyor. Özellikle orta sınıf seçmenler, mevcut hükümetin ekonomi politikalarını yetersiz buluyor.
Göç konusunda ise AfD’nin sert göç karşıtı politikaları, bazı seçmenler için cezbedici hale geldi. AfD’nin özellikle Doğu Almanya’daki seçmenler arasında büyük destek görmesi, seçimdeki yükselişinin ana sebeplerinden biri olarak değerlendiriliyor.
