Müslümanlar her şeyi Rablerinden isterler. Alemleri yaratan Rabbimiz, bizi yaşatan ve hayat verendir. Bu nedenle biz insanlar O’nun vereceği her hayra muhtacız. Yağmur yağmazsa toprak bitkileri bitiremez, ekinler yeşeremez. Kuraklık sonucu kıtlık yaşanır. Yağmur yağmadığı zamanlarda, uzun süre toprak kuruduğu zaman insanlar el açıp Yüce Yaratcı’dan yağmur yağdırmasını isterler. Bunun için de yağmur duasına çıkılır.
Yağmur yağması için dua etmeye “istiska” denilir. İstiska, “su vermek, sulamak, yağmur yağdırmak” anlamındaki saky kökünden türemiştir. Kelime anlamı olarak istiska “su istemek” manasına gelir.
Yağmur, eski medeniyetlerden günümüze kadar “bereket” ile simgelenir. Yağmurun yağması Allah’tan gelen bir bereket, uzun süre yağmur yağmaması ve kuraklık olması ise Allah’ın cezalandırması olarak görülür. Allah’ın kendilerinden rahmetini kestiğini düşünen insanlar yağmur duasına çıkarak affedilmelerini ve bereketi simgeleyen yağmuru yağdırmasını yaratıcıdan isterler.
PEYGAMBER EFENDİMİZ YAĞMUR DUASI YAPTI MI?
Peygamber Efendimiz’in peygamberliğinden önceki dönemdeki Arap toplumunda yağmur duası yapıldığı biliniyor. Peygamber Efendimiz’in çocukluk zamanlarında dedesi Abdülmuttalib ile birlikte yağmur duasına çıktığı kaydedilmektedir.
Efendimizin peygamber olduktan sonra yağmur duası yaptığına dair çok sayıda hadis rivayet edilmiştir. Bu rivayetlerden birinde, Peygamberimiz (sav) cuma hutbesini okuduğu sırada bir kişinin ayağa kalkıp kuraklıktan şikâyet ederek Peygamber Efendimiz’den yağmur için dua etmesini istemesi üzerine Resûlullah’ın dua ettiği ve minberden daha inmeden (veya camiden çıkmadan) yağmurun başladığı belirtilmektedir.
Bir diğer rivayette sahabeyle birlikte yağmur duasına çıktığı ve kıbleye dönerek dua ettiği, ridâsını ters çevirdiği, sonra iki rekat namaz kıldığı aktarılmaktadır. Bu namazda kıraati sesli yaptığı bazı rivayetlerde namazdan söz edilmediği bazılarında ise namazgâhta hutbe okuyup dua ettikten sonra iki rekat namaz kıldırdığı veya önce namaz kıldırıp sonra hutbe okuduğu belirtilmektedir.
YAĞMUR DUASININ VAKTİ VAR MIDIR?
Sadece istiğfar ve dua ile yapılacak istiska için herhangi bir vakit tercihi ya da kısıtlaması söz konusu değildir. Fakat duadan önce namaz kılınacaksa bunun kerahet vakitlerinin dışında olması gerekir. Mâlikîler, bu namazın ancak kuşluk ile zeval vakti arasında kılınabileceğini ileri sürerken çoğunluğa göre bunun için belli bir zaman söz konusu değildir. Mâlikîler de dahil çoğunluğa göre istiska namazı için en faziletli vakit bayram namazının kılındığı zaman dilimidir.
YAĞMUR DUASI NASIL YAPILIR?
Dua ederken elleri olabildiğince kaldırmak sünnettir. Bu esnada çeşitli dualar yapılabilirse de Hz. Peygamber’den nakledilen duaları okumak daha uygundur. Şâfiî, Hanbelî ve Mâlikîler’e göre hem imamın hem cemaatin, İmam Muhammed’e ve bazı tâbiîn fakihlerine göre yalnız imamın üst elbiselerini tersyüz etmesi müstehaptır. Ebû Hanîfe’ye göre ise bu davranış sünnet değildir. Hz. Peygamber’den nakledilen bu uygulama, içinde bulunulan kuraklık halinin tersine dönmesi arzusunun bir ifadesi olarak yorumlanmıştır.
Yağmur duasında, ezan okunmaz, kâmet getirilmez, zevâid tekbirleri alınmaz. Namazdan sonra hutbe okunur. Hutbe bitince imam insanlara arkasını döner, hep beraber kıbleye yönelerek dua ve istiğfar ederek yağmur talep ederler.
ARAPÇA YAĞMUR DUASI, TÜRKÇE OKUNUŞU
Yağmur duası Türkçe okunuşu: “Allahümme es’kına gaysen mugisen henien merien ğadekan mücellelen Seyhan ammen tabekan. Allahümme eskına’l-ğayse ve la tec’alna mine’l-kanitin. Allahümme inne bi’l-biladi vel’ibadi ve’l-halkı mine’l-levai ve’d-danki ma la neşku illa ileyke. Allahümme enbit lenezzer’a ve eddir lena’d-dar’a ve eskına min berekati’s-semai. Ve enbit lena min berekati’l-ardı. Allahümme inna nestağfirüke inneke künte gaffaran. Fe ersili’s-semae aleyna midraran.”
Yağmur duası anlamı: “Allah’ım, bize yardım eden, içimize sinen, ferahlık veren, bol, yararlı, her tarafı sulayan bereketli bir yağmur ihsan eyle. Allah’ım, bizi yağmurla sula, bizi ümitlerini yitiren kimselerden eyleme. Allah’ım! Kullarda, illerde ve diğer yaratıklarda da öyle bir sıkıntı, öyle bir darlık var ki senden başkasına arz edemeyiz. Ey yüce yaratıcımız, bizim için ekinleri bitir, sütlerimizi bollaştır, bizi göğün bereketlerinden sula, bize yeryüzünün bereketlerinden ihsan eyle. Ey cömert, kerem sahibi Allah’ımız, biz Senden mağfiret dileriz, şüphe yok ki Sen çok bağışlayıcısın, bize gökten bol bol yağmurlar yağdır, ey bağışlayıcı merhametli Rabbimiz.”