Son dört gün içinde 4 büyüklüğünün üzerinde 50’den fazla sarsıntı meydana geldi. Bu durum, Kolumbo Yanardağı’nın patlama ihtimali ile ilgili endişeleri artırdı. Adayı terk edenler arasında hem yerel halk hem de turistler bulunuyor.
Yetkililer, Santorini’nin 15 bin 231 kişilik nüfusunun büyük bir bölümünün adayı terk ettiğini açıkladı. Halk, bavullarına sığdırabildikleri eşyaları alarak adadan kaçmaya çalışırken, feribotlarda yer bulamayanlar araçlarını adada bırakmak zorunda kaldı.
Turistlerin akın ettiği kent hayalet şehre döndü
Santorini’nin ünlü beyaz badanalı evleri ve mavi kubbeli kiliseleri artık sessizliğe büründü. Cafeler, restoranlar ve dükkanlar kapanırken, sokaklar bomboş kaldı. Çocukların oyun oynadığı alanlar boşaldı, adada yaşam neredeyse durdu.
Kentte terk edilen araçlar yol kenarlarında dizilmiş halde bırakılırken, geceleri adanın ışıkları bile sönmeye başladı. Normalde komşu adalardan görülebilen Santorini, karanlığa gömüldü.
Depremler halkı korkutuyor
Ekathimerini gazetesine konuşan bir ada sakini, “Bir hafta dayandım ama artık yapamıyorum. Uyuyamıyorum, bacaklarım titriyor” sözleriyle yaşanan korkuyu anlattı. 1956 yılında Santorini’de yaşanan 7.7 büyüklüğündeki büyük depreme şahit olmuş bir başka ada sakini ise, “Bu daha kötü. 1956’da iki büyük sarsıntı geçirdik ve bitti. Ama şimdi her gün korku içinde bekliyoruz” dedi.
1956 yılında meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki deprem, 13 dakika sonra 7.2 büyüklüğünde bir artçıya neden olmuş, 30 metreye kadar ulaşan tsunamilerle 53 kişinin hayatını kaybetmesine yol açmıştı.
Bilim insanları rahatlatmaya çalışıyor
Yetkililer, Kolumbo Yanardağı’nın şu an için patlama riskinin düşük olduğunu ve yaşanan depremlerin volkanik bir hareketlenmeden kaynaklanmadığını belirtiyor. Ancak halkın paniği devam ediyor. Bilim insanları, Santorini’nin tarih boyunca büyük patlamalara sahne olduğunu ve bu tür sarsıntıların olağan olduğunu vurgulasa da, bölgedeki hareketlilik dikkatle izleniyor.
