Borsa çakıldı, altın ve döviz zirve yaptı
Piyasaların tepetaklak olduğu haftada, yatırımcılar panik havasına girerken finansal göstergeler sert şekilde dalgalandı. Haftaya İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması damga vurdu. Bu siyasi gelişme, sadece siyasi arenada değil, ekonomik göstergeler üzerinde de belirleyici bir etki yarattı. Borsa İstanbul’da işlemler adeta durma noktasına gelirken, devre kesici uygulamaları peş peşe devreye alındı.
Tüm bu dalgalanmalar arasında yatırımcıların aklındaki en önemli soru şuydu: “Bu ortamda en çok ne kazandırdı?” Yanıt ise açık: Bu hafta kazanan altın ve döviz yatırımcıları oldu.
Borsa haftayı ağır kayıpla kapattı
BIST 100 endeksi, haftayı önceki kapanışa göre yüzde 16,57 oranında sert bir düşüşle tamamladı. Endeks, 8.984,54 ile 10.902,61 puan aralığında dalgalanırken, haftayı 9.044,64 puandan kapattı.
Bu düşüşle birlikte birçok hisse senedinde kayıplar yüzde 20’nin üzerine çıktı. Yatırımcılar, özellikle siyasi belirsizlik ve piyasalara güvenin zedelenmesi nedeniyle riskli varlıklardan uzaklaşmayı tercih etti. Borsada işlem hacmi ciddi oranda düşerken, yabancı yatırımcıların da satış ağırlıklı pozisyonlar aldığı gözlemlendi.
Dolar ve euro yatırımcısını sevindirdi
Siyasi gelişmelerin ardından Türk Lirası üzerindeki baskı yeniden arttı. Bu hafta dolar/TL yüzde 3,65 değer kazanarak 38,0130 TL’ye, euro/TL ise yüzde 3,57 artışla 41,3460 TL’ye yükseldi.
Döviz kurlarındaki bu artış, özellikle kısa vadeli pozisyon alan yatırımcılar için kazanç fırsatı sundu. Ancak TL’deki değer kaybı, iç piyasada enflasyonist etkilerin yeniden hissedilmesine neden olabilir.
Altın yeniden güvenli liman oldu
Bu hafta kazananlar listesinin zirvesinde ise altın yatırımcıları yer aldı. Özellikle Kapalıçarşı’daki hareketlilik dikkat çekti. Gram altın yüzde 4,17 artışla 3.671 TL’ye yükseldi. Aynı dönemde Cumhuriyet altını yüzde 4,13 değer kazanarak 24.846 TL’ye, çeyrek altın ise yüzde 4,22’lik artışla 6.152 TL’ye ulaştı.
Altındaki bu artış, hem küresel piyasalardaki güvenlik endişelerinden hem de Türkiye’deki iç gelişmelerden beslendi. Yatırımcılar, "Altın her zaman güvenli liman" anlayışıyla bu hafta da yönünü sarı metale çevirdi.
Yatırım fonları da olumsuz etkilendi
Sadece hisse senetleri değil, yatırım ve emeklilik fonları da bu haftadan zararla çıktı. Yatırım fonları genel olarak yüzde 0,49 düşerken, emeklilik fonlarındaki düşüş yüzde 2,60 olarak gerçekleşti.
Ancak istisnalar da vardı. Kıymetli maden fonları, altın fiyatlarındaki yükselişe paralel olarak yüzde 5,83 oranında değer kazandı. Bu oran, fonlar arasında haftanın en yüksek kazanç oranı oldu.
Yatırımcı psikolojisi: Güvenli limana kaçış başladı
Yatırımcılar bu tür dalgalı dönemlerde genellikle daha az riskli, daha stabil yatırım araçlarına yönelir. Bu hafta da durum değişmedi. Borsa yatırımcısı büyük oranda zarar yazarken, döviz ve altın gibi enstrümanlara geçiş gözlemlendi.
Piyasalardaki oynaklığın artması, sadece bireysel değil, kurumsal yatırımcıların da riskten kaçınma stratejileri uygulamasına neden oldu. Özellikle portföylerdeki hisse senedi oranlarının azaltılması ve altın/döviz oranının artırılması dikkat çekti.
Piyasalar neden bu kadar sert tepki verdi?
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması sadece siyasi bir gündem maddesi olarak değil, aynı zamanda “hukukun işleyişi ve siyasi istikrar” algısı üzerinden ekonomiye de doğrudan yansıdı. Yatırımcılar, bu gelişmeyi ekonomik belirsizlik olarak yorumladı.
Siyasi tansiyonun yükselmesiyle birlikte, özellikle dövizde spekülatif işlemlerin arttığı görülüyor. Kurumlar ve bireysel yatırımcılar, dövizi bir koruma kalkanı olarak görmeye başladı.
Piyasaların yeni haftadaki beklentisi ne?
Yeni haftaya girerken yatırımcılar için en büyük soru, “Borsada düşüş devam eder mi?” ve “Altın ve döviz artmaya devam edecek mi?” oluyor. Uzmanlara göre, piyasalarda yeni haftada haber akışına bağlı yüksek oynaklık sürebilir.
Ancak ekonomik temeller ve dış piyasalardaki gelişmelerle birlikte, yatırımcıların tekrar Borsa’ya dönmesi uzun vadede olası. Kısa vadede ise altın ve döviz, yatırımcılar için cazibesini koruyabilir.
Küçük yatırımcı için bu ortamda ne yapılmalı?
Sert dalgalanmaların yaşandığı bu tür dönemlerde küçük yatırımcının duygusal kararlar almaktan kaçınması büyük önem taşıyor. Panikle satış yapmak yerine, portföy çeşitlendirmesiyle riskin dengelenmesi öneriliyor.
Özellikle uzun vadeli yatırımcıların bu tür geçici dalgalanmalarda bekle-gör stratejisi benimsemesi faydalı olabilir. Fon yatırımları içinde kıymetli madenlere yönelmek ise bu hafta olduğu gibi pozitif getiri sağlayabilir.
