Gündem

Mehmet Uçum: Yeni anayasa artık kaçınılmaz bir gerekliliktir

Mehmet Uçum, anayasa tartışmalarına yönelik yazısında Türkiye'nin yeni bir anayasaya duyduğu ihtiyacın kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Mevcut anayasanın hiçbir konuda tam güvence sağlayamadığını belirten Uçum, anayasanın bir güvenceler sistemi olarak yeniden tasarlanması gerektiğini ifade etti.

Abone Ol

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, anayasa tartışmalarına yönelik yazısında Türkiye'nin yeni bir anayasaya duyduğu ihtiyacın kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Mevcut anayasanın hiçbir konuda tam güvence sağlayamadığını belirten Uçum, anayasanın bir güvenceler sistemi olarak yeniden tasarlanması gerektiğini ifade etti.

Mevcut anayasa neden yetersiz?

Uçum, kaleme aldığı yazıda anayasanın devletin niteliğini ve teşkilat yapısını belirleyen en üst norm olduğunu ifade etti. Ancak mevcut anayasanın, bireysel hak ve özgürlükler kadar, milli devletin temel unsurlarını da tam olarak güvence altına almadığını savundu.

Ona göre anayasa sadece bireysel özgürlükler üzerinden şekillenmemeli, aynı zamanda milli hukuk, milli yargı ve devletin temel dinamiklerini koruyacak bir sistem sunmalıdır. Aksi takdirde, devletin bağımsızlığı erozyona uğrayabilir ve küresel aktörlerin müdahalesine açık hale gelebilir.

Anayasa sadece bireyi mi korur?

Uçum, anayasanın işlevinin yalnızca bireyin haklarını güvence altına almakla sınırlı olmaması gerektiğini belirtti. Toplum, aile, devlet ve millet gibi temel unsurların da anayasada sağlam temellere oturtulması gerektiğini vurguladı.

Özellikle, bireysel haklar eksenli anayasal düzenlemelerin neoliberal anlayışla şekillendiğini ifade eden Uçum, bu durumun milli devlet yapısını zayıflattığını ileri sürdü. Ona göre, serbestlik fetişizmi olarak adlandırdığı bu anlayış, devletin egemenlik haklarını aşındırıyor.

Milli devletin güvenceleri nasıl artırılabilir?

Uçum’a göre yeni anayasa, milli devleti ve bağımsız hukuku güçlendiren bir yapıya sahip olmalıdır. Mevcut anayasadaki bazı eksiklikler şunlardır:

  • Milli yargı ve hukuk sistemine dair yeterli güvenceler içermemesi.

  • Vatandaşlık ve devlet dili gibi konularda açık ve sağlam hükümler sunmaması.

  • Devletin bağımsızlığını güçlendiren maddelerin eksikliği.

  • Cumhuriyet ve demokrasi kavramlarının daha geniş ve sağlam temellere oturtulması gerekliliği.

Küresel sistem ve anayasal bağımsızlık

Uçum’un yazısında dikkat çeken bir diğer nokta ise, küresel sistemin baskıları karşısında anayasanın rolü.

Küreselleşmenin, ülkelerin ulusal hukuklarını aşındıran bir yönü olduğunu belirten Uçum, yeni anayasanın Türkiye’nin bağımsızlığını koruyacak şekilde kurgulanması gerektiğini ifade etti. Ona göre anayasa, milli egemenliği ve devlet bütünlüğünü koruma görevini üstlenmelidir.

Aksi takdirde, uluslararası sermaye ve küresel güçlerin etkisiyle, devletin iç bütünlüğü zarar görebilir ve ülkenin bağımsızlık gücü zayıflayabilir.

Yeni anayasanın olmazsa olmazları

Mehmet Uçum’a göre yeni anayasanın temel hedefleri şu şekilde olmalıdır:

  • Bireysel hakları güvence altına almak, ancak milli devleti zayıflatmamak.

  • Milli hukuk ve yargı sistemini güçlendirmek.

  • Devletin temel yapısını koruyacak güvenceler sağlamak.

  • Cumhuriyet ve demokrasi anlayışını genişletmek.

  • Türkiye'nin bağımsızlığını küresel baskılardan koruyacak maddeler içermek.

Yeni anayasa tartışmalarının gündemde olduğu bu dönemde, Uçum’un görüşleri siyasi ve hukuki açıdan önemli bir çerçeve sunuyor.