Kütahya yeni ismine kavuştu..
MZT adlı bir firma tarafından gerçekleştirilen bir araştırma sonucunda yapay zeka, güzelliği ve tarihi ile göz kamaştıran Kütahya'ya "Dumlupınar" ismini verdi. Bu isim 2023 yılında, bir sosyal medya kullanıcısı, yapay zekadan Türkiye'deki şehirlerin isimlerini değiştirmesini istemesi üzerine ortaya çıktı. Yapay zeka ise, Kütahya için "Dumlupınar" ismini önerdi. Bu isim, Kütahya ilinin tarihi mirasına gönderme yaptığı düşünülüyor.
Dumlupınar'ın Kurtuluş Savaşı'nda önemli bir zaferin yaşandığı yer olarak kayıtlara geçtiği biliniyor. 30 Ağustos 1922 tarihinde Dumlupınar'da gerçekleşen Büyük Taarruz, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde önemli bir dönüm noktası oldu.
Yapay zeka tarafından önerilen bu isim, sosyal medyada büyük ilgi uyandırdı. Bazı kesimler bu ismin Kütahya'nın tarihi ve kültürel mirasını yansıttığını belirterek olumlu görüş bildirdi. Bazı kesimler ise bu ismin Kütahya'nın köklü tarihini göz ardı ettiğini belirterek olumsuz görüş bildirdi.
Kütahya'nın yeni ismi, resmi olarak henüz açıklanmadı. Ancak, bu ismin Kütahya ilinin yeni adı olması kuvvetle muhtemeldir.
KÜTAHYA NASIL BİR ŞEHİR?
Kütahya, Türkiye'nin Ege Bölgesi'nde yer alan bir ildir. Zengin tarihi ve kültürel mirası, termal kaynakları, doğal güzellikleri ve çinileriyle görülmeye değer şehirlerden biridir.
Coğrafya
Kütahya, Yellice Dağı'nın (eski adı Acemdağı) kuzey eteğinde, Kütahya Ovası'nın güney kenarında kurulmuştur. Bah'tan gelen Katar Suyu, ovanın ortasından geçer ve şehrin 3 km kuzeybatısında olabilir. Sakarya Nehri'nin büyük bir kolu olan Porsuk Çayı'na katılır. Şehir, ovadan başlayarak, güneye doğru yükselen bir yerde kurulmuştur. Alayunt, Balıkesir Demiryolu istasyonunda yüksekliği 935 m olan yer, çarşı kesiminde 970 m'ye yükselir. Şehrin, iç kale kalıntılarının bulunduğu Hisar Tepesi'nde yükselti 1000 m'yi aşar. Şehir, bu tepe ile Hıdırlık Tepesi arasından bir dere vadisi boyunca yer alır. Şehrin eski çekirdeği, Hisar Tepesi önündedir ve önemli tarihî anıtlar bu kesimde bulunur. Evler, tepelerin yamacına yaslandığı gibi, özellikle yeni semtler ovaya doğru da yayılır. Yeni semtlerde sokaklar ve caddeler, düz ve geniş eski semtlerde ise dar, taş kaldırımlı ve çok defa da yokuşludur. Kütahya batıda Tavşanlı üzerinden Bursa'ya (Marmara Bölgesi) ve Balıkesir'e, (Ege kıyıları) güneybatıda Çavdarhisar ve Gediz üzerinden Ege Bölgesi'ne güneydoğuda Afyon üzerinden Konya'ya ve Akdeniz kıyılarına, kuzeydoğuda Eskişehir ve Bilecik yörelerine bağlanır. Bu durumu, şehrin, Osmanlılar devrinde canlı bir konak yeri ve önemli bir yönetim merkezi seçilmesine sebep olmuştur. 19. yüzyıl sonlarında Anadolu demiryolları yapılırken, Kütahya doğrudan doğruya bu yol üzerinde yer almadı, kısa bir şube hattıyla ana hatta bağlandı. Cumhuriyet devrinde demiryolunun Balıkesir'e uzatılması, şehrin canlılığını arttırdı. Burada bulunan tuğla ve kiremit ocakları ile un fabrikasına, Cumhuriyet devrinde şeker fabrikası (1954) ve azot fabrikası (1961, genişletme 1966) katıldı, çinicilik yeniden canlandırıldı.
İklim
Kütahya ve çevresinin iklimi Ege, Marmara ve İç Anadolu Bölgeleri arasında bir geçiş tipidir. Diğer bir ifadeyle iklim bakımından her üç bölgenin de özelliklerini taşır. Sıcaklık şartları daha çok İç Anadolu'yu andırmakla beraber, İç Anadolu Bölgesi'nde hâkim olan step ikliminin dışında kalır ve Ege ile Marmara Bölgesi gibi, kurak iklimlerle nemli iklimler arasındaki geçiş iklimi tipine girer.
Tarihçe
Kütahya'nın tarihi MÖ 7. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Şehir, sırasıyla Frigler, Hititler, Lidyalılar, Persler, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar tarafından yönetilmiştir.
Kuruluş tarihi kesin olarak tespit edilememekle beraber, tarihi MÖ 3000 yıllarına uzanmaktadır. Eski kaynaklara göre, Kütahya'nın antik çağlardaki adı Kotiaeon, Cotiaeum ve Koti şeklinde geçmektedir. İl topraklarına yerleşen en eski halk Friglerdir. MÖ 1200'lerde Anadolu'ya gelen Frigler, Hitit İmparatorluğunun topraklarına girdiler ve bir devlet olarak örgütlendiler. MÖ 676'da Kimmerler, Frigya Kralı III. Midas'ı bozguna uğratarak Kütahya ve çevresine egemen oldular.
Alyattes'in Lidya Kralı olduğu dönemde Kimmer egemenliği yerini Lidya yönetimi aldı. MÖ 546'da Persler Lidya Ordusunu yenilgiye uğratarak Anadolu'yu istila etti. MÖ 334'te Biga Çayı yakınlarında Persleri yenilgiye uğratan İskender yörede üstünlük kurdu. Büyük İskender'in MÖ 323'te ölümü ile Kütahya ve yöresi komutanlarından Antigonos'a geçti. MÖ 133'te Roma yönetimine girdi. Piskoposluk merkezi haline getirildi.
1071'de Malazgirt Meydan Muharebesi'nde Alp Arslan'a yenilen Bizans İmparatoru Romanus Diogenes tutsaklık dönüşü Kütahya'ya getirildi ve gözleri kör edildi. 1078'de Anadolu Selçuklu Devletini kuran Kutalmışoğlu Süleyman Şah Kütahya'yı da ele geçirdi. 1097'de Haçlıların saldırısına uğradı. II. Kılıç Arslan kaybedilen topraklarla birlikte Kütahya'yı geri aldı. II. Kılıç Arslan'dan sonra taht kavgaları nedeniyle tekrar Bizans'ın eline geçen şehir, son olarak I. Alâeddin Keykubad zamanında (1233) Selçuklu topraklarına dahil oldu.[4][5] 1277'de II. Gıyaseddin Keyhüsrev Kütahya yöresini Germiyanoğlu Süleyman Şah kızı Devlet Hatun'u Osmanlı Sultanı I. Murat'ın oğlu Yıldırım Bayezid'a verdi. (1381) Germiyanoğulları Beyliğinin toprakları Devlet Hatun'un çeyizi olarak Osmanlılara verildi. (Kütahya ve çevresi dahil) 1402 Ankara Savaşında, Bayezid'i ağır bir yenilgiye uğratan Timur, Kütahya'yı alarak II. Yakup Bey'e geri verdi. Kütahya daha sonra Osmanlılara geçti ve Sancak Merkezi oldu.
Sultan II. Beyazıt'ın zamanında Şah İsmail yanlısı Şahkulu Kütahya'da ayaklandı. Bu isyan 1511 yılında bastırıldı. 19. yüzyılda Osmanlı Devletine başkaldıran Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın oğlu Kütahya'yı işgal etti. Sultan II. Mahmut ile imzalanan Kütahya Antlaşması ile Mısır askerleri Kütahya'yı terk etti. Avrupa'da 1848 ihtilalleri sırasında, Macarlar'da ayaklanmışlardı. Macar Ulusal Hareketi Avusturya ve Rusya tarafından bastırılınca hareketin önde gelenlerinden bazıları 1849'da Osmanlı Hükûmetine sığındı. Başta Lajos Kossuth olmak üzere Kütahya 'ya yerleştirilen Macarlar, 1851'e kadar burada kaldılar. Kütahya 1867'de Hüdavendigar Vilayetine bağlı bir sancak merkezi iken, II. Meşrutiyetten sonra bağımsız bir sancak oldu. Milli Mücadele yıllarında, Ocak 1921'de Çerkez Ethem düzenli ordu çatışmasına sahne olan Kütahya, 17 Temmuz 1921'de Kütahya-Eskişehir Muharebelerinde TBMM Batı Cephesi ordusunun yenilmesi üzerine Yunanların işgaline uğradı. Büyük Taarruz'a kadar işgal altında kalan Kütahya, 30 Ağustos 1922'de kurtuldu. Kütahya 8 Ekim 1923'de Vilayet durumuna getirilmiştir.
Bu zengin tarih, Kütahya'da çok sayıda tarihi ve kültürel eserin bulunmasına neden olmuştur. Kütahya'nın başlıca tarihi ve kültürel eserleri arasında; Aizanoi Antik Kenti, Frig Vadisi, Kütahya Kalesi, Alaaddin Camii, Emet Şelalesi, Kütahya Çini Müzesi ve Zafer Müzesi yer almaktadır.
Kütahya, termal kaynakları bakımından da zengin bir şehirdir. Kütahya'da 20'den fazla termal tesis bulunmaktadır. Bu tesisler, özellikle romatizmal hastalıklar, cilt hastalıkları ve kadın hastalıkları gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmaktadır.
Kütahya, doğal güzellikleri bakımından da önemli bir şehirdir. Kütahya'da bulunan doğal güzellikler arasında; Murat Dağı Milli Parkı, Gediz Deltası, Emet Şelalesi ve Dumlupınar Meşeliği yer almaktadır.
Kütahya, çinileriyle de ünlü bir şehirdir. Kütahya çiniciliği, UNESCO'nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde yer almaktadır. Kütahya'da bulunan çini fabrikaları, dünyanın dört bir yanına çini ürünleri ihraç etmektedir.
Kütahya, sakin ve huzurlu bir şehirdir. Şehir, doğal güzellikleri, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile görülmeye değer bir şehirdir.
Kütahya'nın başlıca özellikleri şunlardır:
- Zengin tarihi ve kültürel miras
- Termal kaynakları
- Doğal güzellikleri
- Çinileri
- Sakin ve huzurlu bir şehir
Kütahya'ya gitmek için en uygun zaman:
Kütahya'ya gitmek için en uygun zaman, ilkbahar ve sonbahar aylarıdır. Bu aylarda hava sıcaklığı ve yağış miktarı ideal seviyelerdedir. Yaz aylarında hava sıcaklığı oldukça yüksek olabilir. Kış aylarında ise hava sıcaklığı oldukça düşük olabilir.
Kütahya'da gezilecek yerler:
- Aizanoi Antik Kenti
- Frig Vadisi
- Kütahya Kalesi
- Alaaddin Camii
- Emet Şelalesi
- Kütahya Çini Müzesi
- Zafer Müzesi
- Murat Dağı Milli Parkı
- Gediz Deltası
- Emet Şelalesi
- Dumlupınar Meşeliği
Kütahya'da yapılacak şeyler:
- Tarihi ve kültürel yerleri gezmek
- Termal tesislerde şifa bulmak
- Doğal güzellikleri keşfetmek
- Çini alışverişi yapmak
Kütahya'ya nasıl gidilir?
Kütahya'ya havayolu, karayolu ve demiryolu ile ulaşım mümkündür.
Havayolu ile ulaşım:
Kütahya'ya en yakın havaalanı Eskişehir'de bulunmaktadır. Eskişehir'den Kütahya'ya otobüs veya taksi ile ulaşım mümkündür.
Karayolu ile ulaşım:
Kütahya, Türkiye'nin önemli şehirlerine karayolu ile iyi bir şekilde bağlıdır. Ankara, İstanbul, İzmir ve Bursa gibi şehirlerden Kütahya'ya otobüs veya özel araç ile ulaşım mümkündür.
Demiryolu ile ulaşım:
Kütahya, Türkiye'nin önemli şehirlerine demiryolu ile de iyi bir şekilde bağlıdır. Ankara, İstanbul, İzmir ve Bursa gibi şehirlerden Kütahya'ya tren ile ulaşım mümkündür.
KÜTAHYA'NIN MEŞHUR YÖRESEL LEZZETLERİ
Kütahya’da ne yenir? Buralara kadar gelip yemeden dönmemeniz gereken belli başlı yöresel mutfak ürünlerini bir araya getirdik. İşte, Kütahya’nın en meşhur yemekleri:
- Sini Mantısı
- Cimcik
- Ispanaklı Şibit
- Dolamber Böreği
- Haşhaşlı Gözleme
- Ilıbada Dolması
- Tirit
- Gökçümen Hamursuzu
- Tosunum Böreği
- Sıkıcık Çorbası
- Kızılcık Tarhanası
- Küp Kebabı
- Dövmeç
- Göveç
- Sütlü İncir Tatlısı
- Yufka Tatlısı
- Gelincik ve Gül Şurubu
Kaynak: Haber Merkezi