Karayipler bölgesinde yer alan tropikal bir ada ülkesi olan Küba, turizm alanında büyük bir gelir kaynağına sahiptir. Küba’nın ekonomik gelir kaynağının ortalama olarak yüzde seksenini turizm oluşturur. Küba’nın ihracat oranı ithalat oranından daha düşüktür. Küba’nın yıllık ortalama ticaret hacmi on dört milyar dolar civarındadır.
Küba’da kullanılan iki resmi para birimi bulunur. Bu para birimleri Küba Pesosu ve Ulusal Peso’dur. Ulusal Peso, turizm ticaretinde geçerli olan bir para birimidir. Küba vatandaşı olan memurlar, maaşlarının bir kısmını Ulusal Peso ile alırken kalan kısmını ise Küba Pesosu ile almaktadır.
Dolar Peso ve Küba Pesosu
Küba’da geçerli olan iki farklı para biriminin karıştırılmaması için farklı isimler kullanılmaktadır. Küba Pesosunun uluslararası sembolü CUP’tur. Diğer para birimi ise Küba değiştirilebilir pesosudur. 1 Küba Pesosu 100 centavos’tan oluşur. Küba pesosuna, meydana gelebilecek karışıklıkların önlenmesi adına ‘ulusal peso’ denilmektedir. Değiştirilebilir pesoya ise ‘dolar peso’ adı verilir. Bu sayede iki farklı para birimi kullanan Küba’da meydana gelecek karışıklıklar önlenir.
Küba halkı genel ihtiyaçlarını karşılamak için sadece normal peso kabul eder. Aynı zamanda Küba pesosunun ülke dışında da resmi bir değeri belirlenmemiştir.
Küba Hakkında
Küba, resmi kaynaklarda Küba Cumhuriyeti olarak geçmektedir. Karayipler’de bulunan bir ada ülkesi olan Küba, başta ısla de la Juventud olmak üzere birçok takım adadan meydana gelir. Havana, Küba’nın en büyük şehri ve başkenti olarak ön plana çıkar. Küba’nın en büyük ikinci şehri ise Santiago de Cuba’dır. Küba’nın kuzeyinde Birleşik Devletler ve Bahamalar, batısında Meksika, güneyinde Cayman Adaları ve Jamaika, güneydoğusunda Haiti ve Dominik Cumhuriyeti yer alır.
28 Ekim 1492’de Kristof Kolomb karaya çıkmış ve şu anki Küba’ya ait olan adanda İspanya Krallığını ilan etmek için hak iddia etmiştir. Küba, 1898 yılında sona eren İspanya – Amerika Savaşı’na kadar İspanya’nın bir parçası olarak kabul edilmiş ve 1902 yılında ise Birleşik Devletler’ den resmi bağımsızlığını kazanmıştır.
Devrim Sonrası Küba
1950’li yıllarda komünist rejimi ele alan gruplara liderlik eden Fidel Castro, Moncada Kışlası’na düzenlediği baskında başarısız olmuş ve bir süre hapis yatmıştır. Daha sonra Meksika’ya giden Fidel Castro, 1955 yılında 26 Temmuz Hareketi’ni başlatmıştır.
Arjantinli devrimci Che Guevara’nın da yer aldığı örgütün 1956 yılının aralık ayında Küba’da başlattığı gerilla hareketi, zamanla öteki gruplardan da destek alarak Batista’ya bağlı olan birliklere önemli bir darbe indirmiştir. 1 Ocak 1959’da diktatör Fulgencio Batista’nın Küba’yı terk etmesi ile birlikte Fidel Castro’ya bağlı bin kişilik kuvvet güçleri Havana’ya girmiş ve Küba’da bu sayede yeni bir dönem başlamıştır.
Dünya Miras Listesi’nde Yer Aldı
Küba’nın başkenti olan Havana’da kolonyal dönemden kalan birçok eser bulunmuştur. Bu nedenle 1982 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi’ne dahil olmuştur. Küba kültürü bakımından İspanyol ve Afrika etkilerine sahiptir. ABD ile olan tarihi bağları nedeni ile Kuzey Amerika sporları ise halk arasında oldukça ilgi görmektedir. Küba’da başta beyzbol olmak üzere basketbol, voleybol, atletizm ve boks yaygın olarak oynanmaktadır. Öyle ki bu dallar uluslararası müsabakalarda Küba’ya başarılar da kazandırmaktadır.
Özellikle devrimin ardından büyük bir gelişim gösteren Küba’da halkın tamamı okur yazardır. Eğlenceli ve renkli sokaklara sahip olan Küba, gerçekleşen devrimin ardından oldukça mutlu bir yaşam sürmeye de devam etmektedir.