O geceyi unutulmaz bir kahramanlık hikayesine dönüştüren Güller, yaşadıklarını anlattı.
Doğum günü hediyesi olarak yeğeninin davetiyle Kartalkaya’ya giden Fatih Güller, 10. katta kalıyordu. Yangını fark ettiğini anlatan Güller, “Kokuyu hissettim ama inanamadım. ‘Otel yanıyor’ sesleriyle uyandım. Hemen yeğenimi ve ailesini uyandırdım” dedi.
Koridora çıktıklarında yoğun dumanla karşılaştıklarını belirten Güller, ilk olarak birkaç kat inmeye çalıştıklarını, ancak duman nedeniyle ilerleyemediklerini ifade etti.
KURTARMA OPERASYONU NASIL GERÇEKLEŞTİ?
Fatih Güller, otelin yan tarafına bakan bir odada çözüm arayışına girdi. “Çarşafları birbirine bağlayarak bir düğüm sistemi yaptım. Herkes battaniye ve çarşaf getirdi. Önce çocukları, sonra kadınları indirdik” diye konuştu. O esnada dumanın giderek arttığını ve zamanla yarışmak zorunda kaldıklarını vurguladı.
Yeğeninin inişi sırasında çarşaflardan birinin kopması sonucu yaralandığını belirten Güller, “Yaklaşık 3 metre kala düştü ve omurgası ile kolunda kırıklar oluştu” dedi. Ancak, zamanla yaptıkları organize çabayla 11 kişiyi kurtarmayı başardılar.
“HAYATIMDA BÖYLE BİR AN YAŞAMADIM”
Güller, yaşadıklarını şu sözlerle dile getirdi: “Camları kırdığımızda nefes aldık. Zehirlendiğimizi o anda fark ettik. Bize Allah’tan bir güç geldi. İnsanları sakinleştirerek ‘Sakin olmazsak hepimiz burada kalırız’ dedim.”
SON KALAN KIŞILARI NASIL KURTARDI?
Kendi inişini anlatan Güller, çarşafı bir menteşeye sıkıştırıp en son kendisinin indiğini belirtti. Alt kattakilerin getirdiği bir merdiven yardımıyla şu sözlerle kurtuluşu tarif etti: “5-6 yaşındaki bir çocuk bana sarılıp ‘Baba, amca’ dedi. O anı unutamam.”
TRABZONLU “YANGINDAŞ”ININ TEŞEKKÜRÜ
Yangından kurtulanlardan biri olan Trabzonlu Ömer Bey, Güller’i telefon rehberine “Yangındaş” olarak kaydettiğini ve her defasında minnettar olduğunu dile getirdi. Güller’in bu kahramanlık hikayesi, bir felaketin ortasında dayanışmanın ve liderliğin örneği oldu.
