Et ve Süt Kurumu’nun (ESK), Brezilya’dan 10 bin ton marineli donuk et ithalatı için yaptığı sözleşme, kamuoyundan ve sektörden gelen yoğun tepkiler üzerine iptal edildi. Özellikle Tarımdan Haber’in detaylarıyla gündeme getirdiği bu ithalat girişimi, ithalatın yalnızca belirli firmaları zenginleştireceği ve iç piyasaya olumlu katkı sağlamayacağı yönünde eleştirilmişti.
5,10 dolardan ithal edilecekti, kamuoyu baskısı planları bozdu
ESK’dan bir heyetin geçtiğimiz haftalarda Brezilya’ya giderek yürüttüğü görüşmeler sonucunda, donuk etin kilogram fiyatı 5,10 dolar olarak belirlenmiş, anlaşma 10 bin tonluk hacmi kapsayacak şekilde imzalanmıştı. Etler, biner tonluk partiler halinde Türkiye’ye getirilecek, iç piyasada et firmalarına dağıtılacaktı.
Ancak etin "marineli" yani sulu olması, birçok uzmanın dikkatini çekti. Bu durum, et ürünlerinde hileli ithalat riski ve tüketiciye düşük kaliteli ürün satışı gibi endişeleri beraberinde getirdi.
İthalatın iptali sektörde memnuniyetle karşılandı
Et ve Süt Kurumu’nun ithalat kararından vazgeçtiği bilgisi, sektör temsilcileri ve üreticiler tarafından memnuniyetle karşılandı. Yerli üreticiler, dışarıdan ithal edilecek bu denli büyük miktardaki etin, piyasada yerli üreticiyi baskılayacağını ve fiyatları manipüle edeceğini savunuyordu.
Ayrıca, ithalatın vatandaşın sofrasına doğrudan bir katkı sunmayacağı, etin büyük oranda işlenmiş ürün olarak bazı firmalara verileceği ve bu süreçte aracı şirketlerin yüksek kârlar elde edeceği yorumları da kamuoyunun tepkisini artırdı.
Tarımdan Haber'in etkili haberciliği süreci tersine çevirdi
Söz konusu ithalat girişimi, ilk kez Tarımdan Haber tarafından gündeme taşındı. Yayın organı, kurum içi kaynaklardan edindiği belgeler ve sözleşme detaylarıyla ithalatın iç yüzünü kamuoyuna duyurdu. Gelişmelerin ardından oluşan yoğun kamuoyu baskısı ve sosyal medyada yükselen eleştiriler, ESK’yı geri adım atmaya zorladı.
Tepkilerin merkezinde ne vardı?
İthalat planı, başta şu sebeplerle yoğun şekilde eleştirildi:
-
Yerli üreticiye darbe: Türkiye'de hayvancılık zor durumdayken, dışarıdan büyük çapta ithalat yapılması, yerli üreticiyi daha da zora sokacaktı.
-
Kamu yararı taşımaması: Bu miktardaki etin, vatandaşa değil büyük et firmalarına satılacağı, fiyat düşüşü yaratmayacağı öne sürüldü.
-
Hileli ithalat riski: Marineli etin içeriği net olarak bilinmediğinden, ürünün kalitesi ve sağlığa etkisi tartışmalıydı.
-
Bazı firmalara özel avantaj: Etlerin doğrudan firmalara yönlendirileceği iddiası, ihalenin şeffaflığına yönelik soru işaretleri doğurdu.
Et fiyatları için çözüm ithalatta değil, üretimde aranmalı
Uzmanlara göre, et fiyatlarındaki artışla mücadelede temel çözüm yerli üreticiyi desteklemek ve üretim maliyetlerini düşürmekten geçiyor. İthalat politikalarının ise kısa vadede fiyatlara etkisi sınırlı olurken, uzun vadede yerli üretimin sürdürülebilirliğini tehdit ediyor.
Et ve Süt Kurumu’ndan resmi açıklama bekleniyor
Henüz Et ve Süt Kurumu’ndan ithalat iptaliyle ilgili resmi bir yazılı açıklama yapılmış değil. Ancak kurum kaynaklarından edinilen bilgilere göre, ithalat sözleşmesinin sessizce iptal edildiği, konunun kamuoyunda daha fazla tartışılmasının istenmediği iddia ediliyor.
Tarımsal üretim ve tüketim dengesi yeniden masada
Bu gelişme, Türkiye’de gıda güvenliği, et üretimi ve ithalat politikalarının yeniden tartışılmasına yol açtı. Uzmanlar, sürdürülebilir bir tarım ve hayvancılık politikası için:
-
Planlı üretim
-
Adil destekleme politikaları
-
Tüketiciyi koruyan regülasyonlar
-
İthalat yerine yerli üretime yatırım
gibi adımların atılması gerektiğini vurguluyor.
