"Erkeği eğitirsen bir kişi, kadını eğitirsen bir aileyi ve oradan da tüm toplumu eğitirsin diye bir söz vardır" diye konuşan Erdoğan, "Atalarda er bozulursa aile bozulur kadın bozulursa millet bozulur diyorlar. Ne tarafa bakarsanız bakın kadının aileden başlayan tüm toplumu nasıl etkilediğinin işaretlerini görüyorsunuz." dedi. Erdoğan, "Bugün oylarımız arzu ettiğimiz seviyelerde değilse kadınlara etkin şekilde ulaşamıyor, haneleri içeriden fethedemiyoruz demektir. Bu fethi ancak kadınlarımız yapabilir." diye konuştu.
"BU KAFADA GİDERLERSE DAHA 222 YIL DAHA BEKLERLER"
Muhalefete yönelik eleştirilerde bulunan Erdoğan "Siyasette her şeyin bir parça etkisi vardır. Siz bakmayın bizdeki muhalefetin hiç çalışmadan yiyip, içip, sırtüstü yatarak armut piş ağzıma düş mantığıyla iktidar beklediğine. 22 yılı aşkın süredir bekliyorlar. Bu kafa ile daha 22 yıl da beklerler 222 yıl da beklerler. Bunlar ancak 23 Nisan müsameresi tadında iktidarcılık oynarlar. Üzerimizdeki vebal çok büyük. Omuzlarımızdaki yük gerçekten çok ağır. Biz de milletimize aşkla hizmet edeceğiz." ifadelerini kullandı.
"KADIN - ERKEK KAVRAMI CİNSİYETÇİ DEĞİLDİR"
LGBT sapkınlığının birçok alanda teşvik edildiğini söyleyen Erdoğan, "Çocuk istismarını da meşrulaştıracak kadar arsızlaşan bu sapkınlığa itiraz etmek birçok Batı ülkesinde neredeyse imkansızdır. Sinemadan modaya, siyasetten sivil topluma hayatımıza zerk edilmek istenen bu cinnetten milletimizi uzak tutmamız şarttır. Türkiye, bu sapkınlıkla mücadelenin bayraktarlarından biri olmaya devam edecektir. Bizim inancımız da, kültürümüz de, dilimiz de böylesi bir cinsiyetçi ayrıma uygun değildir. Türkçemizdeki adam ve kadın kavramları da asla cinsiyetçi bir kavram değil, cinsiyet ayrımını ifade eder. Geldiğimiz noktada durum cinsiyetsizleştirme sinsiliği altında erkekleri de içine alan bir cinnete doğru evrilmeye başlamıştır." dedi.
"BOŞANMALAR ARTIYOR"
"Evlilikler düşerken boşanmalar atıyor. Nüfusumuzun 2035'ten sonra düşeceği simülasyonlarıyla karşılaşıyoruz" diye konuşan Erdoğan, "2025'i aile yılı ilan ettik. Yeni politikaları devreye alacağız. Kadın, aile ve nüfus politikalarımızın toplumla ve milletin değerleriyle bağı kopmuş marjinal yapılar tarafından sabote edilmesine izin vermeyeceğiz. Evlilik oranlarımız düşerken, boşanma oranları aynı hızla artıyor. Gençlerimizin çocuk sahibi olma iştiyakı öylesine azaldı ki nüfusumuz 2035’ten itibaren düşüşe geçmeye başlayacak. 2100’de 65 milyona gerileyeceği simülasyonlarla karşılaşıyoruz." dedi.
Tıpkı muhalefetin tepkilerine rağmen sürdürdüğümüz en az 3 çocuk çağrımızda olduğu gibi burada da ülkemiz ve milletimiz için en doğrusunu yapmaktan geri durmayacağız.