ÖSYM'nin sınav soruları, kurumun gizlilik sözleşmesi imzaladığı yazarlar tarafından "kırmızı alan" adı verilen, yüksek güvenlik önlemlerinin alındığı yerde hazırlanıyor.
Sınav güvenliğinin sağlanması için soru yazarları, yanlarında hiçbir materyal olmadan x-ray cihazları ve el dedektörleriyle arandıktan sonra avuç içi tarama ve yüz okuma sistemlerinden geçerek kırmızı alana alınıyor.
Akademisyenlerin, cep telefonu, şarj aleti, kulaklık, kumandalı anahtar ve hatta elektronik sigara gibi eşyaları ile bu alana girişlerine izin verilmiyor. Bu cihazların, kırmızı alanın dışındaki özel dolaplarda muhafaza edilmesi zorunlu tutuluyor.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanı Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy, akademisyenlerin sınav sorularını hazırladığı ve "ÖSYM'nin kozmik odası" olarak tarif edilen "kırmızı alan" girişinde, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
ÖSYM'nin bu alanında sınav sorularının yazıldığını anlatan Ersoy, şöyle devam etti:
"Buraya kırmızı alan diyoruz. Bu alanda sınav soruları yazılıyor. Soru hazırlama faaliyetlerimiz, en üst düzeyde güvenlik tedbirleri alınmış en yeni ve teknolojik araçlarla donatılmış korunaklı bu bölgede sürdürülüyor. Sınav güvenliğinin sağlanması için soru yazarlarımız, yanlarında hiçbir materyal olmadan x-ray cihazları ve el dedektörleri ile aramalar yapıldıktan sonra kırmızı alana alınıyor.
Kırmızı alanda, akademisyenlerimizin günün hangi saatinde içeri girdiğinin takibini yapıyoruz. Bu alanda akademisyenlerimiz, günün çeşitli zamanlarında sorularını yazıyorlar. Diğer akademisyenler de en az 5-6 denetimden geçirdikten sonra 'sorulabilir' onayı verdikleri sorular, soru bankamıza atılıyor."
- Sorulara çok aşamalı denetim
Soruların yazıldıktan sonra 5-6 aşamalı denetim sürecinden geçtiğini vurgulayan Ersoy, "Uzmanların hazırladıkları sorular, yazım, denetim, onay gibi birçok farklı akademik süreçlerden geçiyor. Yapılan değişikliklerden sonra, sorular yazarının bile tanıyamayacağı hale gelebilir. Sınavlarda her yazarın en fazla bir sorusunun sorulması optimum durum olup, tüm sınavlarda bu duruma azami önem gösteriyoruz." diye konuştu.
Sınav zamanı geldiğinde, soruların binlerce sorunun bulunduğu havuzdan çekildiğini belirten Ersoy, "Dolayısıyla soru yazarımız, yazdığı sorunun önümüzdeki ilk sınavda mı yoksa sonraki başka sınavda mı çıkacağını bilemiyor. Belki bir belki birkaç yıl sonra da soru kullanılabilir. Bu anlamda, sınav güvenliğini sağlamış oluyoruz." ifadelerini kullandı.
Ersoy, ilgili sınav yaklaştığında sınavın büyüklüğüne göre, soru adedinin en az 5-6 katı sorunun soru bankasından çekildiğini ve kriptolu cihazlarla kapalı matbaa bölümüne götürüldüğünü, bu bölümde de soruların tekrar incelemeye alındığını söyledi.
- "Deneyimli akademisyenleri seçiyoruz"
Soru yazarlarının ilgili alanda bilimsel çalışmalarıyla kendisini geliştirmiş, ÖSYM sınavlarının gerektirdiği nitelikte soru hazırlayabilecek deneyime sahip üniversite öğretim elemanları ve alanında yetkin alan uzmanlarından oluştuğunu anlatan Ersoy, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) özelinde de MEB Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğündeki alan uzmanı öğretmenlerin de sürece dahil edildiğini söyledi.
- Soru yazarı akademisyenlerin kimliği gizli
ÖSYM Başkanı Ersoy, soru yazarı akademisyenlerin kimliklerinin, ilgili mevzuat gereği kesinlikle gizli tutulduğunu belirterek, "İlgili mevzuatımız gereği, yasal prosedür çerçevesinde sınavların güvenlik ve gizliliğini garanti edecek her türlü güvenlik tedbiri alınıyor. ÖSYM'de soru yazmak üzere görevlendirilen tüm uzmanlar, kurumla gizlilik sözleşmesi yapmak ve kanunen bu sözleşmeye uymak zorunda. Bu sözleşme gereği kendilerini dışarıda deşifre edemezler, sınavlarda görevli uzmanlar özel ders veremez, herhangi bir yayınevinde soru yazamaz, kısmen veya sürekli olarak çalışamazlar." dedi.
ÖSYM'de soru hazırlanması ve sınav yapılmasının sürekli ve düzenli yapılan bir faaliyet olduğuna işaret eden Ersoy, "Bu çerçevede her yıl binlerce soru üretilip, sınavlarda soruluyor. Ayrıca havuzumuzdaki soru sayısının sürekli olarak arttırılması da özel gündemimiz." diye konuştu.
- "Periyodik olarak sızma testleri yapılıyor"
Bayram Ali Ersoy, ÖSYM'de bilgi güvenliği altyapısının her an denetim ve gözetim altında olduğunu söyledi.
Her türlü saldırıya hazırlıklı olduklarının altını çizen Ersoy, "Bu sürece destek olması için periyodik olarak sızma testleri yapılıyor. Hem soru ve sınav hazırlıklarımızı yaptığımız dijital ortamlar hem de sürekli hizmet veren birimlerimiz için dinamik bir sürecimiz işliyor." dedi.
- "Kapalı matbaa aşaması, 10-45 gün arası sürüyor"
Sınavların hazırlandığı ve baskıların yapıldığı matbaa ve elektronik sınav ortamlarının da 7/24 ve 365 gün esasına göre emniyet güçlerinin desteğinde korunduğunu ve izlendiğini aktaran Ersoy, şunları kaydetti:
"Sınavların hazırlandığı ortamlarda görev alan tüm personel, hazırlık süresinin başında girdikleri kapalı ortamlardan ancak sınavların tamamlanması sonrası çıkabiliyor. ÖSYM'nin yaptığı tüm sınavlar göz önüne alındığında kapalı ortamlarda geçirilen bu süreler ortalama 10 gün civarında olup; YKS ve KPSS'de 45 güne kadar uzayabiliyor."
Öğrencinin emeği bize emanet: Burası soruların kozmik odası (22.09.2023)
ÖSYM soru güvenliğini sağlamak için kılı kırk yaran, hassas bir süreç yürütüyor. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy, “Bu kurumda güvenlik birinci öncelik. Tüm adayların emekleri bize emanet. Adaylarımız gönül rahatlığıyla sınavlara hazırlansın, burası emeklerinin karşılığını tam manasıyla alacakları yerdir” diyerek öğrencilere güvence veriyor.
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy, göreve geldiği günden bu yana geçen 1 yıllık süreçte yaptığı çalışmalara ilişkin ilk kez konuştu. Sınav soruları için bin 200 civarında hocayla aktif bir biçimde çalıştıklarını belirten Ersoy, “ÖSYM Türkiye’nin yarınını, birikimini oluşturan bir kurum. Dolayısıyla bu kurumda güvenlik bizim için birinci öncelik. Şu ana kadar güzel bir süreç yürüttük. Kurumumuz Türkiye’nin yarını olduğu için örgütsel yapılanmalar bu alanları hedef alıyor. Çok hassas ve adil bir yaklaşım içindeyiz. Kimsenin hakkı olmadan imkân elde etmeye çalışmasına müsaade etmeyiz. Tüm adayların emekleri bize emanet. Adaylarımız gönül rahatlığıyla sınavlara hazırlansın, burası emeklerinin karşılığını tam manasıyla alacakları yer” dedi.
6 AYDA BİR SORUŞTURUYORUZ
Soru hazırlarken güvenliği üst seviyede tuttuklarına işaret eden Ersoy, “Bizimle çalışanlar ve soru hazırlayanlara dönük 6 ayda bir güvenlik soruşturması yapıyoruz. Havuzumuzda 7 bin akademisyen var. Soru bankasına atılan her soru en az 5-6 denetimden geçerek şifreleniyor. En son aşamada soruyu yazan bile soruyu tanıyamıyor” diye konuştu. Akademisyen sayısı arttıkça güvenlik düzeyinin arttığını dile getiren Ersoy, bu sayede soruların çok daha fazla işlem ve denetimden geçtiğini söyledi.
HER SORUYA 5-6 DENETİM
Şifrelerin kırılmasının son derece zor olduğunu aktaran Ersoy, “Süre olarak kapalı dönem bazı sınavlarda 10 gün bazı sınavlarda daha fazla sürer. YKS’de bu süre 45 günü bulur. Kapalı dönem sürecinde üst düzey güvenlik var. Başkan yardımcısı eşliğinde kapalı dönem matbaaya girilir. Sorular matbaada soru etiketleri yardımıyla rastgele seçilerek basıma hazır hale getirilir. Bu şekilde basım süreci tamamlanır” diye açıkladı.
ALAN OTEL KONFORUNDA
Kapalı dönem olarak adlandırılan binanın olağanüstü güvenlik uygulamasına tabi tutulduğunu anlatan Ersoy, “İçeriye elektrik kablosu dışında hiçbir şekilde kablo dahi girmiyor. Pencere yok. İçeride ise spor, sağlık ve sinema alanlarının da bulunduğu bölümler var. İletişim aracı yok, evrak giriş – çıkışı yok. Hastalık hali olsa dahi polis eşliğinde müdahale edilir. Doktor, ilgili başkan yardımcısı eşliğinde gelir. Doktor ile hasta arasında sınırlı sayıda konuşma geçebilir, sağlık problemi dışında konuşma olmaz. Hastaneye gidilmesi veya yatması gerekirse, başkan yardımcısı ve polis eşliğinde gidilir. Bu süreçte en ufak bir açık oluşmamasına gayret edilir” diye açıkladı. Yılda 1 kez bilişim alanında sızma testi yaptırılan bu alanlarda görev yapanların tamamı da güvenlik soruşturmasından geçiriliyor.
GİZLİLİK ŞART!
4 Ağustos 2022’de göreve gelen Ersoy, ilk olarak soru havuzunun büyük bir kısmını dondurduklarını belirterek, “Bine yakın hocayla temasa geçtik. Her zaman olduğu gibi alanında yetkin olan isimleri davet ettik. Belli kurumlarla iş birliği halinde çalıştık. Güvenlik soruşturması yürütüldü. Yaklaşık 250 akademisyen geldi. Buraya gelen tüm akademisyen ve öğretmenler gizlilik sözleşmesi yapmak zorunda. ÖSYM’de yazılan ve denetlenen sorular hiçbir şekilde dışarıda kullanılamaz. Hocalar özel ders veremez, herhangi bir yayınevinde soru yazamaz ve çalışamaz. Böyle bir durum gerçekleşti diyelim, kanuni yaptırımı olur” şeklinde konuştu.
ÖSYM Akademi geliyor
Sınav sisteminde ölçme, değerlendirme, soru tekniklerinin sürekli geliştiğini hatırlatan Ersoy, uzmanların bu doğrultuda gelişmesi için ÖSYM Akademi’yi kurduklarını açıkladı. Ersoy, akademi sayesinde uzmanların eğitim ve gelişimini sürekli hale geleceğini vurguladı.
KAĞITTAN DİJİTALE GEÇİŞ
ÖSYM’de diijital dönüşümü tamamlamak istediğini söyleyen Ersoy, "ÖSYM olarak şu anda matbaa tabanlı sınav yapıyoruz. Ancak önce 7 bölgede, ardından tüm Türkiye’ye e-sınav uygulamasını yayacağız. E-sınav ile 10 günlük süreç 2 güne düşecek. Dolayısıyla adaylar 1-2 günde sonucu öğrenebilecek. Şu anda 6 bin kapasiteli e-sınav gerçekleştiriyoruz. Sadece yabancı dil sınavı yaptığımız İstanbul, Ankara, İzmir, Adana’da merkezler var” ifadelerini kullandı.
KPSS'DE ALGI OPERASYONU
18 Eylül’deki KPSS’ye ilişkin de konuşan Ersoy, "Normalde KPSS hazırlığı 4-5 ay sürer. Hummalı bir çalışma ile 25 günde soruları hazırladık. 15 gün kapalı dönem matbaa sürecimiz vardı. Sınavdan sonra sosyal medyada soru benzerliği var denilerek saldırıya uğradık. Haberlerin yalan olduğunu ortaya çıkardık. Sınav sonrası sorular 1-2 saatte açılıyor. İyi niyetli olmayanlar, bu soruları bir yayınevinin formatına uygun hale getirilerek yayınlıyor. O haberler bu şekilde üretildi” dedi.
27 ÜLKEDE TR-YÖS UYGULANACAK
ÖSYM, 13 sene sonra ilk defa bu yıl ocak ayı sonunda Uluslararası Öğrenci Sınavı (TR-YÖS) yaptı. İkincisini ise kasım ayında gerçekleştirek. Bu yılın ikinci TR-YÖS için başvurular başladı. 27 ülkedeki 53 merkezde yapılacak bu sınavla Türkiye ve gönül coğrafyamızdaki üniversitelerin uluslararası öğrencileri bu sınav sonucuna göre alınacak. Bu sınavı nihai hedef olarak e-sınava çevirdiğimizde 27 ülkeye personel göndermeye gerek kalmayacak.