Ertuğrul Özkök bugünkü köşe yazısında iktidar medyasına seslendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan 31 Mart yerel seçimleri öncesinde Türkiye Gençlik Vakfı’nın (TÜGVA) 8 Mart'ta düzenlediği Gençlik Buluşması’nda konuşarak "Benim için bu bir final, bu seçim son seçimim" açıklamasında bulunmuştu. Özkök, Erdoğan'ın bu açıklamasını hatırlatarak "Ey iktidar medyası; eğer Erdoğan 31 Mart’tan önce Cumhur'a verdiği sözü tutarsa ayvayı yediniz" dedi.

Cumhurbaşkanı seçimine daha 4 yıl olduğunu ancak iktidar medyasının CHP'nin Cumhurbaşkanı adayını bulduğunu belirten Özkök, "Artık hepimiz biliyoruz ki; 2028’de sizin CHP Cumhurbaşkanı adayınız Özgür Özel… Hayırlı olsun hepinize… Ne mutlu CHP’ye ki adayını iktidarın en trol kafalarına bile sevdirmiş." ifadesini kullandı.

"Gerçi, onu tayin ettiniz ama ona oy vermeyeceğinizi biliyoruz. Bir de şunu söyleseniz… Kendinizin oy vereceği Cumhurbaşkanı adayı kimdir?  Yani Cumhur İttifakı’nın adayı?" diye soran Özkök, şöyle devam etti:

"Haydi söyleyin de hep birlikte o ismi de tartışmaya başlayalım…
Yapabilir misiniz?
Yapmazsınız…
Yapamazsınız…
Çünkü içinizden bir ses “Cumhurbaşkanı’nın 31 Mart öncesi bu millette doğruyu söylemediğini” söylüyor.
Çok iyi biliyorsunuz bunu…
Cumhurbaşkanı cumhura “Bu benim son seçimim” dedi mi, demedi mi?
Ne demişti Cumhurbaşkanı Erdoğan 31 Mart öncesi?
“Bu benim son seçimim…”
Nedir bu cümlenin anlamı?
“Ben 2028’de aday değilim…”
Zaten Anayasa’ya göre de bir daha aday olamaz.
Samimi olun, söyleyin; hiçbiriniz inanmıyorsunuz bu sözlere değil mi….
Çünkü inansanız, CHP’yi değil, bugünden onun yerine gelecek kişiyi tartışmaya başlarsınız.
“Reis ne yapar yapar yeniden aday olur” diyorsunuz.
Veya kim aday olacaksa bir tek o karar verir."
O tayin eder.
O nedenle, birinci ve tek öncelik “CHP adayını dizayn etmek…”
Eh, bu mandepsiye gelecek bol sayıda muhalefetçi de bulmuşsunuz…
Girişin…"

"Ya Cumhurbaşkanı sözünü tutup sahiden aday olmazsa?" diye de yazısının devamında iktidar medyasına soran Özkök yazısında şu ifadeler yerdi:

"İktidar yanlısı konuşan kafa ve yazan kafalara şunu söylemek istiyorum:
Siz CHP’nin başına aday aramadan önce kendi mahallenizde şu sorunun cevabını bir arasanız…
Ya Cumhurbaşkanı, sözünü tutup aday olmazsa, ne olacak?
Onun tayin edeceği bir aday başarılı olabilir mi?
“O ne yaparsa doğru yapar” diyenlerdenseniz, hatırlatmak isterim.
Cumhurbaşkanı’nın 2019 ve 2024’te 15 milyon kişinin yaşadığı İstanbul’a tayin ettiği iki aday da kaybetti.
Kaybetmeyi bırakın resmen hezimete uğradı. 
Durum şu: Erdoğan’ın adayları iki defa hezimete uğradı
Yani Erdoğan’ın kendisi 22 yıldır seçim kazanıyor ama tayin ettiği adaylar bırakın başarısızlığı, hezimete uğruyor.
Bu durumda, Erdoğan 2028’de Cumhurbaşkanlığı kariyerini bitiriyorsa…
Onun yerine gelecek kişiyi, onun kararına bırakmak yerine, şimdiden tartışmaya açmak daha mantıklı ve AKP için daha yararlı bir şey olmaz mı?
Siz önce bunu tartışın bir…
Cesaretiniz varsa tabii…
Biliyorum siz söyleyemezsiniz… Haydi ben söyleyeyim...
AKP’nin bugünkü siyasi gündemi, muhalefetin Cumhurbaşkanı adayını dizayn etmek değil, kendi Cumhurbaşkanı adayının sağlıklı biçimde belirlenmesi tartışmasını başlatmak olmalı.
Diyorum da; bunu yapmalarının mümkün olmadığını da daha iyi biliyorum.
O nedenle yapabilecekleri tek şey, hedefi saptırmak ve tarihinin en büyük başarılarından birini elde etmiş olan CHP’nin içini şimdiden darmadağın edecek bir tartışmaya benzin bidonu ile gitmek.
İnanın çok pespaye ve mide bulandırıcı bir taktik bu ve çok sırıtıyor."
Muhabir: Haber Merkezi