CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bir açık hava toplantısında bazı medya kuruluşlarını eleştirerek boykot çağrısında bulunmasının ardından hükümet kanadından sert tepkiler geldi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Özel’in açıklamalarını "ideolojik saplantı" ve "siyasal acziyet" olarak nitelendirdi.
Altun’un açıklamasında öne çıkan ifadeler şöyle oldu:
"Söz konusu Batılı medya kuruluşları olunca ilgi dilenciliği yapıp ülkesini şikayet eden CHP Genel Başkanı, yerli ve milli medya kuruluşlarına kin kusuyor."
"İdeolojik kumpanyalarına katılmayan hangi yerli firma ve kuruluş varsa linç etmeye çalışıyor. Bu toplumun huzurunu bozma ve ayrıştırma çabasıdır."
"Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi siyaset ayrıştırma değil, birleştirme sanatıdır. Ramazan Bayramı arifesinde bu ilkeleri tekrar hatırlatmak isteriz."
RTÜK Başkanı Şahin: “Boykot Çağrısı Basın Özgürlüğüne Tehdittir”
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin de sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Özgür Özel’in medya eleştirilerini açık bir şekilde hedef gösterme olarak niteledi.
Şahin’in açıklamasında dikkat çeken ifadeler şunlardı:
“Televizyonların yayın akışına müdahale ederek kendilerini yayınlamayan kanalları boykot çağrılarıyla tehdit edenler, basın özgürlüğünden söz edemez.”
“Bu kurumlarda çalışan binlerce emekçiyi ve ailelerini doğrudan hedef almak, en hafif tabirle baskıdır, zulümdür.”
“Bu tür söylemlerin yayılması açıkça suçtur. RTÜK olarak tüm baskılara rağmen görevimizin başındayız. Yayın akışına müdahale etmeyen tüm medyaya teşekkür ederiz.”
Tartışmanın Arka Planı: Medyada Yansımalar
Özgür Özel’in açıklamaları, bazı özel televizyon kanallarının kendisini canlı yayınlamamasına karşılık yaptığı bir tepki olarak değerlendirildi. CHP Genel Başkanı'nın bu açıklamaları, hem medya özgürlüğü hem de demokrasi tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.
CHP kaynakları, Özel’in sözlerinin sansüre karşı bir itiraz olduğunu belirtirken; hükümet kanadı ise bu sözleri “doğrudan medya kuruluşlarını hedef gösterme” ve “kamusal baskı oluşturma” olarak yorumladı.
Basın Özgürlüğü Tartışmaları Yeniden Gündemde
Türkiye’de basın özgürlüğü son yıllarda hem yerel hem de uluslararası platformlarda sık sık tartışma konusu oluyor. Özellikle seçim süreçlerinde medyanın tarafsızlığı, haber alma hakkı ve yayıncılık ilkeleri daha çok mercek altına alınıyor.
RTÜK Başkanı’nın açıklamalarında "yayın akışına müdahale" ve "tehdit" ifadelerini vurgulaması, bu olayın ilerleyen süreçte hukuki bir zemine taşınıp taşınmayacağı sorusunu da beraberinde getiriyor.
Siyasi Cephede Gerilim Artıyor
Altun ve Şahin’in peş peşe gelen açıklamaları, iktidar ve ana muhalefet arasındaki medya politikaları üzerine yaşanan gerilimin tırmandığını gösteriyor. Bu sürecin, hem yaklaşan yerel seçim gündemini hem de toplumdaki kutuplaşma algısını daha da derinleştirebileceği konuşuluyor.