Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mahmut Arıkan, partisinin İzmir İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, asgari ücretin daha işçilerin cebine girmeden 2 bin lira eridiğini ve 2 milyon emeklinin geçinebilmek için çalışmak zorunda kaldığını söyledi. Arıkan, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal sorunlarına dikkat çekerek, çözüm önerilerini paylaştı.
Ekonomik kriz ve geçim sıkıntısı
İzmir İl Kongresi'nde konuşan Arıkan, ekonomik krizle ilgili çarpıcı veriler paylaşarak şunları söyledi:
“Asgari ücret henüz cebe girmeden 2 bin lira eridi. Türkiye’de bir ev sahibi olabilmek için 52 yıl birikim yapmak gerekiyor. Ülkede 16 milyon insan evini ısıtamıyor, evlerin yüzde 31’inde çatı sızdırıyor. Emekliler geçinemiyor ve 2 milyon emekli çalışmak zorunda kalıyor.”
Arıkan, halkın alım gücünün giderek düştüğünü ve hükümetin bu konuda acil adımlar atması gerektiğini vurguladı.
Deprem bölgesi mesajı: Hala konteynerlerde yaşıyorlar
Arıkan, Türkiye’de yaşanan deprem felaketlerinin ardından bölgedeki insanlara verilen sözlerin yerine getirilmediğini belirterek şunları kaydetti:
“Deprem bölgesinde hâlâ temel ihtiyaçlar bile tam olarak karşılanmış değil. İnsanlarımız konteynerlerde, çadırlarda yaşamaya mahkûm edildi. Konutlar söz verildiği hızda teslim edilmedi. Keşke deprem vergileriyle dirençli şehirler inşa edilseydi. Ancak bunlar yapılmadı.”
Arıkan, imar aflarını tarihe gömeceklerini, kentsel dönüşümü rant için değil insan odaklı yapacaklarını ve afet yönetimini kriz anında değil, kriz öncesinde gerçekleştireceklerini ifade etti.
“Adaleti sarsarsanız, toplumu çökertirsiniz”
Hukukun siyasallaşmasına da tepki gösteren Arıkan, şu sözlerle adalet sistemine yönelik eleştirilerde bulundu:
“Bir devleti yıkmak için iki şey yeter. Birincisi, orduyu siyasete bulaştırırsınız, ikincisi yargıyı siyasete alet edersiniz. Eğer bazı hâkimler ve savcılar cübbelerine parti rozeti takacak hale geldiyse, bu adaletin çöküşüdür. Adaleti sarsarsanız, toplumun temeline dinamit koymuş olursunuz.”
Taşıt tanıma sistemine tepki: “Özgürlüğümüz tehdit altında”
Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi hakkında da değerlendirmelerde bulunan Arıkan, bu sistemin bireysel özgürlükleri tehdit ettiğini belirtti:
“Bu sistemle arabamızla nereye gittiğimiz, ne kadar yakıt aldığımız ve ne kadar harcadığımız izlenecek. Bu uygulama yaygınlaşırsa, tüketim karneleri devreye girebilir. Küresel şirketlerin eline verilmiş bir takip mekanizması asla kabul edilemez.”
Gazze mesajı: “Bu bölgenin kalbi”
Konuşmasının sonunda Gazze’ye yönelik saldırılara da değinen Arıkan, şu ifadeleri kullandı:
“Gazze'nin üçte ikisi yerle bir edildi. Ama buradan ilan ediyoruz: Gazze, masada da teslim olmayacak. Emperyalistlerin planları, zalimlerin oyunları Gazzelilerin iradesini kıramayacak. Gazze, bu bölgenin kalbidir. O kalp durursa, sadece Gazze değil, tüm İslam coğrafyası yara alır.”
