Dünya Kupası’ndan sonra futbolseverler tarafından en çok izlenen, takip edilen ve sevilen Avrupa Futbol Şampiyonası yani Almanya Euro’24 start aldı.
Geleneksel açılışta geleneksel futbol ve skor yerine bir başka futbol şöleni vardı. Açılış görüntülerinin güzelliği bir yana, İlkay Gündoğan liderliğinde panzerler farklı futbolunu farka giderek yansıttı. Tabi bunda İskoçya'nın ilk yarıdaki yanlış taktiği ve yanlış kadro tercihleri de etkiliydi. Musiala, Wirtz ve Fülkurg turnuvanın gol krallığı yarışında birbirleriyle yarışabilir görüntüsü verdi. İlkay ara pasları, ortaları, kafa vuruşları ve kurduğu baskıyla sahada basmadık yer bırakmadı. Almanya’nın kadrosu açıklanırken Nagelsmann futbol otoritelerinin aksine tercihini Goretzka yerine Emre Can’dan yana kullandı. Emre Can da İskoçya maçının sonlarına doğru forma şansı buldu. Attığı usta işi golüyle hem hocasını rahatlattı. Hem de kendi yerini perçinledi. Turnuva ev sahibi Almanya için güzel başladı yani. Zaten Avrupa Kupaları’ndaki Dortmund ve Leverkusen istikrarı Almanya’nın geri dönüş yapacağının sinyalleriydi adeta. Kimmich, Rudiger, Tah savunmada uyumlu göründü. Zaten İskoçya fazla zorlayamadı. Öyle sanıyorum ki formaları da fazla terlememiştir. Macaristan ve İsviçre maçlarında daha net bir fikir elde edebiliriz. Tabi kadroda ilkay ve Emre’den başka kadroda bir başka gurbetçi çocuğumuz daha bulunuyor. Bonservisi Brigthon’da olan Stuttdart’ta kiralık oynayan santrfor Deniz Undav Alman Milli Takımını tercih etti. (Parantez açmak isterim. Süper Lig’in önemli camialarının takımlarına duyurulur. 27 yaşındaki Deniz geçen sezonu 23 maçta 15 gol 7 asist ile tamamladı. Kapa parantez) Öyle veya böyle İster Türk Milli Takımını tercih etsinler ister Alman Milli Takımını onlar bizim çocuklarımız. Mehmet Scholl gibi Mesut Özil gibi. Bir futbolsever olarak insan onurlanıyor. Severek, isteyerek güzel futbol oynuyorlar arkadaş. Kim ne derse desin. Futbol bambaşka bir şey. Futbol sadece futbol değildir.
İlk maçlarda yaşlı İskoçya ile birlikte Macaristan, Sırbistan, Hırvatistan ve Ukrayna da taraftarlarını oynadıkları futbol ile üzen milli takımlardı. Özellikle Macaristan ve Sırbistan’ın etkisiz futbolu kendi stillerine hiç yakışmadı. Hırvatistan saman alevi gibi parladı zaman zaman. Gerçi rakibi hem genç, hem teknik, hem seri oynayabilen ünlü İspanya idi. Topla Hırvatistan oynadı, maçı İspanya farklı kazandı. İspanya her zaman olduğu gibi topu rakibe bıraktı. Doğru yerde doğru zamanda doğru vuruşları yaptı. Morata, F. Ruiz, Rodri, L. Yamal forvet hattında turnuva boyunca çok duyacağımız isimler olacak. Cucurella, Nacho, Le Normand ve kalecileri Simon, Carvajal abilerinin kanatları altında muhtemel rakiplerine şimdiden bir gözdağı verdiler. Romanya ve Slovakya da tıpkı Almanlar gibi turnuvaya ve Dünya futboluna harika bir dönüş yaptı. Romanya ve Çekoslovak futbolu adeta bir ekoldür. Geçmişten gelen bir stilleri vardır. Daha ilk maçtan finallere renk kattılar. Özlemişiz. Hollanda da tipik bir turnuva takımıdır. Dikkate almaz iseniz size faturayı çok acı ödetir. Taraftarları çok renkli ve birlikte hareket ederler. Total futbol oynamayı ve oynatmayı seven Cruyff’un ülkesi her zaman alkışı hak ediyor. Danimarka yine disiplinli ve takım oyunu kimliğini koruyor. Tam bir İskandinav takımı. Fransa yine bildiğimiz Fransa. Turnuvaya hemen ağırlığını koymaz. Yavaş yavaş vites attırır. Çok kaliteli ve değerli ayaklara sahip kadrosuyla, değişik formalarıyla yine göz kamaştırdılar. İngiltere de Fransa gibi turnuvaya temkinli başlayanlardan. İngilizler yine her zaman olduğu gibi Southgate ile Almanya’ya geldiler. Bu turnuva İngiliz teknik adamın son şansı. Wembley’de finalde penaltılar ile kupayı kaybettiler. Fakat İngiltere ile birlikte sıkıcı futbolları nedeniyle otoritelerden ve futbolseverlerden geçer not alamadılar. Son şampiyon İtalya amatör bir hata ile finallere kötü bir başlangıç yapsa da çabuk toparlandı ve istediği skoru güzel bir futbol ile aldı. Katar’daki Dünya Kupası’nda yoktu. Onun hırsını Almanya’da yansıttı.
Belçika her zaman grup elemlerinde iyi futbol oynar fakat bu gücünü finallere bir türlü yansıtamazdı. Belki skor olarak yine aynı şeyleri yaşadı. Oynadığı futbolla göz doldurdu. Sonraki maçları daha keyifli olacağı sinyallerini verdi. Lukaku iyi bir başlangıç yapabilirdi golleri VAR’a takıldı haklı olarak.
MONTELLA'YA DOĞUM GÜNÜ HEDİYESİ
İtalyan Teknik Adam ve yeni isimlerle birlikte yeni bir sayfa açan Türkiye, grup lideri olarak Almanya Finallerine katılmaya hak kazandı. Play-Off'tan gelen Gürcistan ile ilk maçına çıktı. Yunanistan'ı eleyen ve ilk defa böyle bir turnuva gören Gürcistan beklenenin üstünde bir futbol ortaya koydu. Gerçekten zaman zaman zor anlar yaşadık. Fakat yine de maçı kazanmayı ve 3 puanı 3 golle almayı ilk maçlar sonrasında en azından üst tura göz kırptık. Maçın böyle geçeceği bizim için daha doğrusu benim belliydi. Önceki yazımda paylaşmıştım. Kale ve savunmamız hatta orta sahamız çok iyi sinyaller vermiyordu. Tek iyi yönümüz forvet hattında oynayan genç de olsa teknik iyi ayaklarımızdı. Gürcistan daha derli toplu oynayan ve geçişleri iyi ve hızlı yapan bir kimlik sergiledi. Biz onların yaptığı hataları iyi değerlendirerek ve Arda'nın ferdi vuruş tekniği ile yendik. Montella yatsın kalksın Gürcistan'ın golünü atan fakat fazlasını kaçıran ve de kendi arkadaşlarına engel olan 22 numaralı Mikautadze'ye dua etsin. İlk yarı millilerimiz resmen ağır çekim bir futbol oynadı. İkinci yarı Arda kendi futboluna döndü ve kaleye şut atmaya başladı. Portekiz ve Çekya maçlarında bu kadar şanslı olur muyuz tartışılır. Gürcistan karşısında bu kadar zor anlar yaşamak bize hiç yakışmadı. Kerem'in attığı gol ise averaj hesapları için önemli bir goldü. Fakat skor yazarlığı yapmaya gerek yok. Asıl maçlar ve rakipler şimdi başlayacak. Skor aldatmasın. Bu galibiyet ikinci vatan olan Almanya'da yaşayan gurbetçilerimiz çok iyi oldu. Bundan sonraki maçlarda daha dikkatli olmalıyız. Ve oyuncuların yeteneklerine göre bir taktik ile sahada yer almalıyız. Bazı futbolculara inisiyatif kullanma hakkı vermeliyiz. Bu arada Montella elindeki en iyi onbir ile sahaya çıktı. Her ne kadar Ferdi'yi risk etmeyeceğim diye demeç verse de kendi geleceğini risk etmedi ve Ferdi onbirdeki yerini aldı.
Ayrıca Real Madrid'in genç golcüsü Arda Güler, bu turnuvanın da genç golcüsü oldu. İlk maçında gol atan 19 yaş 114 günlük Arda, bu rekoru 19 yaş 128 günle elinde bulunduran Ronaldo'dan bu rekoru aldı. Golün de nefis bir şuttan gelmesi rekora ayrı bir güzellik kattı. Bu performansı ile Arda maçın en iyi oyuncusu seçildi. Sabır en büyük öğretidir. Arda yakında Avrupa ve Dünya futboluna damgasını vuracaktır.
Öte yandan İngiltere'nin golcüsü, Madrid'deki takım arkadaşı Jude Bellingham, Arda'nın golü için "Hiç şaşırmadım abiii" diye mesaj paylaşarak büyük destek verdi
PORTEKİZ SON ANDA
Grubun diğer maçında ilginç anlara tanık olduk. Turnuvanın İngiltere ve Fransa'dan sonra 3. değerli takımı olan Portekiz çok baskılı ve golü isteyen bir futbol ortaya koysa da maçta ilk gole Çekler imza attı. Vitinha, Bernardo Silva, Ronaldi, Bruno Fernades, Leao gibi gol silahlarıyla pozisyonlar bulan Portekiz beraberliği sol bekleri Mendes'in zorlamasıyla Çeklerin kendi kalesine atmasıyla yakaladı. İkinci yarıda oyuna giren oyuncular Jota, Neto ve Conceicao Portekiz'e galibiyeti getiren oyuncular oldu. Slovaklar gibi Çekler de sert bir takım olduklarını kanıtladı. Turnuvanın favorisi zor da olsa 3 puanı almasını bildi. İkinci maçımız Portekiz ile olacak. O maç liderlik için oynanacak.
FİLENİN SULTANLARI FİNALLERDE
Türkiye Kadın Voleybol Takımı Milletler Ligi'nde finallere adını yazdırdı. Son maçlarında istediğimiz sonuçları alamasak da öncesinde aldığımız galibiyetler Bankoktaki finaller için yetti. Sakatlıkların fazla olmasına rağmen yine de iyi bir performans gösterdiler. Tabi biz onlardan Olimpiyatlarda da kursu ve madalya bekliyoruz.
SÜPER LİG BU SEZON BAŞKA
Jose Mourinho ve Van Bronckhorst isimleri Süper Lig’i başka bir havaya soktu. Galatasaray ve Trabzonspor mevcut teknik adamları ile devam kararı aldı. Şimdi gözler transferlere çevrildi. Beşiktaş savunmasını Paulista ile güçlendirdi. Brezilyalı stoper tam Kara Kartallar’ın aradığı isimdi. Bordo Mavililer Nwakaeme ile yeniden anlaşma sağladı. Geçtiğimiz sezonun şampiyonu sessiz ve derinden gidiyor. Acele etmiyor. Fenerbahçe yakında bomba transferleri açıklar gibi duruyor. Bu sezon öyle sanıyorum şampiyonluğa oynayan takım sayısı daha fazla olur.
ANTALYASPOR’DAN ZİRVEYE
Bundesliga’da hareketli günler yaşandı. Şampiyonlar Ligi’nde fianla oynayan Dortmund’da Teknik Direktör Edin Terzic ile yollar ayrıldı. Terzic’ten boşalan koltuğa bir dönem Antalyaspor’u çalıştıran Nuri Şahin oturdu. Nuri Şahin hiç acele etmeden birer birer merdivenleri çıkarak sonunda doğru yere geldi. Bir futbolsever olarak bir başka sevinç kaynağı. İnşallah başarılı sezonlar geçirir ve kim bilir günün birinde A Milli Takımın başında da bu ismi görmek nasip olur. Kendisini bir kez daha tebrik ediyor, başarılar diliyorum.