Necmettin Erbakan’ı anlamak 4

Abone Ol

İbni Haldun Mukaddimesinde geçmişle gelecek arasındaki benzerlikten bahsederken, bu durumun aynen suyun suya benzediği gibi olduğunu dile getirmiştir. Necmettin Erbakan’ın hayatı boyunca tüm siyasal çalışmalarında tarihi kökeni ve İslâm inancını merkeze alarak çalıştığı görülmektedir. Erbakan hocayı anlamak bu bağlamda bir Müslümanın tarihini ve inancını anlaması gibidir. İbni Haldun’un örneğinde olduğu gibi o karşılaştığı sorunların çözüm yollarını hep geçmişle bugün arasındaki tarihi süreçte aramış, bulmuş, işlemiş ve herkesin anlayacağı dile dönüştürerek anlatmıştır.

Necmettin Erbakan bağımsız adaylığından sonra kurduğu ilk partinin adına Milli Nizam Partisi demiştir. Bu vesile ile Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa “Milli” kelimesi bir parti ismi içerisinde kullanılmıştır. Erbakan hoca “Milli” kelimesini istismar etmeden, inanarak en yetkin şekilde kullanan lider olarak bilinmektedir. Zamanında Milli Nizam Partisinin genel başkan yardımcılarından olan Hasan Aksay partinin ismi ile alakalı şöyle bir açıklamada bulunmuştur.

Milli Nizam Partisinin ismi rahmetli Eşref Edip beyin isteği üzerine olmuştur. Kendileri rahmetli Mehmet Akif Ersoy ile Cumhuriyetin kuruluşundan beri buna benzer bir siyasal partinin özlemi ile yaşadıklarını belirtmiştir. İşte bu sebeptendir ki, Erbakan hocayı anlamak yıllar süren hayali hayata geçirmenin anlamını kavramaktır. Necmettin Erbakan’ın söylemlerinin tarihi bağını anlamak adına ilk partisi olan Milli Nizam Partisinin kapatma davası sürecindeki tutanaklara geçen konuşmalar önemli örnekler olarak tarihi kayıtlara geçmiştir. Ankara’da yapılan bir açılış toplantısında Necmettin Erbakan partisinin kurucularının isimlerini telaffuz etmiş ve ardından “şimdi de partimizin asıl kurucularını sizlere takdim ediyorum” diyerek şöyle devam etmiştir. “Açıkça ilan ediyorum ki, bizim partimizin kurucuları Sultan Fatih Hazretleri, Sultan Yıldırım Hazretleri, Sultan Murat, Sultan Melik Şah, Ulubatlı Hasan, Orhan Gazi, Nizam-ul Mülk, Akşemseddin, Sultan Yavuz, Kılıçarslan, Alparslan, Gelenbevi Hazretleri, Sultan Hamid’tir.”

Erbakan hocayı anlamadan Türkiye Siyasal tarihi sürecinde yaşananları tam olarak anlamak mümkün değildir. Erbakan hoca herkesin hayal ettiğini gerçekleştiren adamdır. Necip Fazıl “bir gençlik” demiştir, Mehmet Akif “Asım’ın nesli” demiştir, Erbakan hoca ise onların bahsettiği nesli Anadolu topraklarında, tarih şuuru ve iman nuruyla yetiştirmiştir. Erbakan hoca için başarı, ortaya koymak, hayata geçirmek, can vermek olarak tanımlanmaktadır. O, edebiyat kürsülerine değer vermekle birlikte cihat meydanlarında da at koşturmuştur. Fikrin önemini anlatırken eylemsiz hiçbir anlam ifade etmediğini de dile getirmiştir. “Erbakan hocayı anlamak hayatı, hayatın gerçeklerini anlamaktır” dememizdeki sebep işte budur. Hayat sadece konuşmak, düşünmek, tartışmak, yolu anlatmak, yoldan bahsetmek değildir. Hayat, aynı zamanda yola çıkmak, yürümek, düşmek, yaralanmak, yaraları sararak tekrar yola devam etmektir. Hayat, o yolda başımıza ne gelirse gelsin asla vazgeçmemektir. Erbakan hoca demek hayatı anlamak, anlamlandırmak ve yaşamak demektir.

Erbakan hocayı anlamak sadece kişiyi anlamak değil aynı zamanda topluma yön vermektir. Nesneden, özneden yola çıkarak kâinata anlam vermektir. Eseri görmek, eser üzerine düşünmek, araştırmak, çalışmak ve müessire ulaşmaktır. Diğer taraftan Erbakan hocayı anlamak rastgele hareket etmemektir. Elimize bir avuç taş alıp hepsini savurarak hedefi vurmaya çalışmak değil, bir tanesi ile nişan almak, matematiksel hesapları yapmak ve hedefi 12’den vurma inancıyla hamle yapmaktır. Plan, program, gayret, inanç ve intaç demektir Erbakan hocayı anlamak. Okumak ve yalnız kitaplar arasında kaybolmak değildir. Önce hangi kitabı okumak gerektiğini bilmektir. Nereden başlayıp, nasıl devam ederek nereye varacağını hesap edebilmektir Erbakan hocayı anlamak. Erbakan hocayı anlamak ilmi kuşanmak, cehalete savaş açmaktır.