ABD'de temaslarını sürdüren Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, yıl sonu enflasyon hedefi ve faiz politikası hakkında önemli açıklamalarda bulundu. "Yüzde 24 olan yıl sonu enflasyon hedefimize ulaşmak için ne gerekiyorsa yapacağız" diyen Karahan, "Önümüzdeki dönemde de politika faizini belirlerken önceliğimiz dezenflasyon patikasının gerektirdiği sıkılığı sağlamak olacak" ifadelerini kullandı.

Peki, TCMB’nin faiz ve para politikası stratejisi ne olacak? Enflasyon düşüşü nasıl sağlanacak? İşte detaylar...

Sıkı para politikası devam edecek

Fatih Karahan, enflasyondaki son gerilemenin sadece baz etkisinden kaynaklanmadığını, sıkı para politikasının da ana eğilimdeki düşüşü sağladığını belirtti. TCMB'nin para politikası duruşunu sıkı tutmaya devam edeceğini vurgulayan Karahan, şu ifadeleri kullandı:

"Talep koşullarının dezenflasyon sürecini bozmasına izin vermeyeceğiz. Enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz."

Ayrıca, bireysel Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarından Türk lirasına geçişin dövize geçişe göre daha yüksek olduğunu belirtti.

Faiz politikası nasıl şekillenecek?

Merkez Bankası’nın gelecek dönemde faiz politikası konusunda nasıl bir yol izleyeceği en çok merak edilen konular arasında. Karahan, enflasyonun kalıcı olarak düşmesini sağlamak için faiz politikasının sıkı tutulacağını belirterek şunları söyledi:

"Önümüzdeki dönemde politika faizini belirlerken önceliğimiz dezenflasyon patikasının gerektirdiği sıkılığı sağlamak olacak.* Yani faiz oranları, enflasyondaki gelişmelere göre şekillenecek.**

Karahan, bu süreçte talep koşullarının enflasyon üzerindeki etkilerini yakından izlediklerini ve gerektiğinde ilave önlemler alabileceklerini belirtti.

Enflasyon beklentileri ve para politikası

TCMB Başkanı Karahan, önümüzdeki aylarda enflasyon verilerinin nasıl şekilleneceği konusunda da önemli mesajlar verdi. Şubat ayındaki enflasyon rakamlarının baz etkisinin ötesinde sıkı para politikasının etkisini gösterdiğini belirterek, yılın geri kalanında da enflasyondaki iyileşmenin devam etmesini beklediklerini söyledi.

"Şubat ayında enflasyon ana eğilim göstergelerinde belirgin bir iyileşme gözlemledik. Yıl sonu hedefimize ulaşmak için sıkı para politikasını kararlılıkla sürdüreceğiz."

Türk Lirasına geçiş artıyor

Türk lirasına olan ilginin sürdüğünü belirten Karahan, KKM’den çıkan bireysel yatırımcıların dövize yönelmek yerine Türk lirasında kalmayı tercih ettiğini ifade etti.

En büyük spor salonu zinciri MACFit satıldı! MACFit’in yeni sahibi kim? En büyük spor salonu zinciri MACFit satıldı! MACFit’in yeni sahibi kim?

"Bireysel KKM hesaplarına baktığımızda, ocak ayında dövize dönüş oranı yüzde 10, Türk lirasında kalma oranı ise yüzde 25’lerdeydi. Şubat ayında bu oranlarda sınırlı bir değişim gözlendi. Dövize dönüş oranı yüzde 12, Türk lirasında kalma oranı ise yüzde 23 olarak gerçekleşti."

Cari açık ve reel değerlenme

Ocak ayında cari açıkta bir miktar artış gözlemlendiğini belirten Karahan, cari işlemler açığının 2024 yılı sonu itibarıyla milli gelire oranının yüzde 0,8'e gerilediğini söyledi. 2025 yılında cari açığın bir miktar artabileceğini, ancak uzun dönem ortalamalarının altında kalmasını beklediklerini ifade etti.

"Para politikamızın döviz kuru seviyesine veya değişimine yönelik doğrudan bir hedefi bulunmuyor. Ancak uyguladığımız politikalar, Türk lirasına olan ilgiyi artırıyor ve doğal olarak rezervlerin yükselmesine katkı sağlıyor."

Yabancı para kredilerde sıkılaşma

Merkez Bankası, döviz kredilerinde artışı önlemek adına yeni düzenlemeler getirmişti. Ocak ayında yabancı para kredi büyüme sınırı yüzde 1’e indirilmişti, mart başında ise bu sınır yüzde 0,5’e düşürüldü.

Karahan, bu düzenlemeyle ilgili olarak şu açıklamayı yaptı:

"Sıkı para politikası, Türk lirası kredi piyasasını sıkılaştırıyor ancak döviz kurundaki istikrarlı seyir nedeniyle yabancı para krediler görece daha cazip hale gelmeye başlamıştı. Bu nedenle yabancı para kredi artışını sınırlayan yeni düzenlemeler getirdik."

Bu değişikliklerin finansal istikrarı destekleyeceğini ve makroekonomik riskleri azaltacağını belirtti.

Kaynak: Yenidevir.com.tr